O çocuk, kararlı bir şekilde Yavuz'a bakarak:
"Yavuz, yeter," dedi. Sesindeki otorite ve sertliği hissedebiliyordum.Yavuz ters bir bakış attı.
"Berk, sen karışma!"
İkili birbirine girecekken, neyse ki sınıfa öğretmen olduğu belli bir tip geldi ve kavga başlamadan önce sona erdi.
Ders başladı; sıralar, tahta, ders anlatan hoca ve dinleyen öğrenciler... Her şey normaldi sanki tipik bir okuldaki tipik bir pazartesiydi..
Ancak ben hiçbir şeye odaklanamıyordum. Yeni okulumda geçireceğim zamanı düşünerek zihnim dağılıyordu.
Gözüm arada sırada Berke ve Yavuz'a kayıyordu. Yavuz'un söyledikleri ve Berke'nin müdahalesi, beni ilk günümden çok şey yaşamış gibi hissettiriyordu.Şimdilik olanları unutup dersi dinlemeye karar verdim. Hocanın anlattıkları oldukça önemli duruyordu.
Ders bitimine kadar hocayı dikkatle dinledim. Öğrendiğim en önemli bilgi, bu okulda iki yıl boyunca vampir bilgilerini öğreneceğimiz ve güçlerimizi nasıl kullanacağımız hakkında eğitileceğimizi.
Ders bitti ve ben hala düşünceliyken, yanıma bir kız yaklaştı.
"İlk dersin nasıl geçti? Umarım çok zorlanmamışsındır," dedi gülümseyerek.Başta şaşırdım ama kızın samimi bakışlarıyla rahatladım. "İyiydi, teşekkür ederim," dedim.
"Biraz alışmam gerekecek gibi görünüyor."
Kızın kıvırcık ve turuncu saçları, turuncu gözleri ve çilleri vardı, kendine özgü bir havası vardı.
"Merak etme; zamanla her şeye alışılır. Bu arada ben Tuğba, memnun oldum," dedi gülümseyerek.
Dersler devam etti ve öğlen arası geldiğinde Tuğba yanıma oturdu. Sanırım yavaş yavaş arkadaş olmaya başlıyorduk.
Tuğbayla beraber yemekhaneye doğru yürürken arkamdan biri "Alya!" diye seslendi.
Arkamı döndüğümde Berke'yi gördüm. Yüzünde masum bir ifadeyle yaklaştı.
"Yavuzun kusuruna bakma, iyi misin?" diye sordu.
"Merak etme, bir şeyim yok, teşekkürler," dedim.
Emin olana kadar iyi olup olmadığımı sordu ve en sonunda bir kez daha özür dileyip gitti.
Berke ve Yavuzun verdiği auralar çok farklıydı Berke daha sempatik, sevecen ve samimi bir vibe verirken Yavuz tam tersi katı, sert ve otoriter bi vibe veriyordu, sanki bir mıknatısın iki ucu gibi..
Berke uzaklaştıktan sonra Tuğba'ya bu ikisi arasında bir şey mi olduğunu sordum.
Tuğba:
"Aslında onlar eskiden yakın arkadaştılar. Uzun süre öyle kaldılar ama sonra bir şey oldu..." duraksadı."Ee, anlatsana olum ne olduğunu," diye ısrar ettim.
"Ben de bilmiyorum; aslında kimse bilmiyor. Her ne olduysa o günden beri aralarında bitmek bilmeyen bir rekabet var..."
Duyduklarıma karşı ufak bir şok geçirdim, bir şeyler olduğunu tahmin etsem de bu kadar büyük bir gizem olacağını tahmin etmemiştim ama şimdilik boş verip yeni okuluma alışmayı denedim günün geri kalanında Tuğba bana okulu gezdirdi ve derslere girdik..
Dersler bittiğinde diğer herkes gibi ben de çantamı topladım ve sınıftan çıkmaya hazırladım.
Tam ayağa kalkacak ve sınıftan çıkacakken Yavuz arkamdan bana seslendi:
"Pşşt melez! Benden o kadar kolay kurtulabileceğini mi sandın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Okulu (+18)
ChickLitgeçmişinde normal bir yaşam süren Aley 18 yaşına geldiktan sonra bir melez vampir olduğunu öğrenir ve vampir okuluna gitmek zorunda kalır.