1. BÖLÜM

15 4 26
                                    


Geçmişten;

Neden diye sordum, beni destekleyip yanımda durmak yerine hep önümde olup adıma kararlar veren anneme.
Umursamayarak baktı yuzume, her zaman ki gibi. Şaşırmıyorum da zaten, hep onu affetmek için bir sebep aradım. Her çabalayışımda bir kez daha umutlarım yıkılıyordu. Artık annemin beni yönetme ve değiştirme çabalarına alışmıştım ama daha fazla dayanamazdım.

Ben Esin Yıldız.
Bugün annemin cehenneminden kurtuluş günüm.

Küçüklüğümden beri bir çok enstrüman çaldım. Aslında küçükken bunlar havalı gelirdi. İsteyerek ve büyük bir hevesle yapardım.

Bir sürü kursa gidip bir çok alana yönelmek, ne güzel şey ama!
Büyüdükçe ilgi alanlarım değişti.
Askerliğe ilgi duymaya başladım. Bunun en büyük nedeni dayımdı.
Onu her üniforma içinde gördüğümde hayran hayran bakakalırdım. Saatlerce sohbet edip
Askeri filmler ve ya diziler izlerdik.

Babam Alptekin Yıldız.
Babam kararlarıma hep saygı duyan taraf oldu. Hedeflediği tek şey bize eksiksiz bir hayat yaşatmak ve mutlu olmamızdı. Annemin aksine babamla aram çok iyiydi.

Kapının bir anda açılmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.

Gelen ikizim Çağlardı. Çağlar içinde bulunduğu durumdan memnun olmasa da şikayetçi değildi. Zaten kendisinin bir hedefi de yoktu. Bugün doktor olmak istiyorsa yarın okulu bırakmak isterdi.

Anneme karşı gelmediği için benim aksime fazla şiddet görmezdi.
Bende çok şiddet görmesem de hiç görmedim de diyemezdim.

Annemle ciddi kavgalar ettiğimizde ben haklı olsam da beni vazgeçirmek için elinden geleni yapardı. Günün sonunda alt kattaki depo olarak kullandığımız odada kararımdan vazgeçene kadar kilitli kalırdım. Yine de vazgeçmezsem şiddette başvururdu. Tabi bunun için adam tutardı. Kendi, elini bile sürmezdi. Olurda babama en ufak bir şey bile söyleyecek olursak o zaman her şey iki katına çıkardı.

Babamın gününün çoğu şirkette geçtiği için şüphelendiği bir durumda olmuyordu. Şirkete gitmediği zamanlar çalıma odasına çekilmiş oluyordu. Odada zaten ses yalıtımı olduğundan babamın evde olması büyük bir sorun teşkil etmiyordu.

Bir anda odama dalıp telaşla bir şeyler arayan ikizim Çağlar'a baktım. Ters bakışlarım eşliğinde
"Benim odamda ne arıyorsun acaba?" Diye sordum.

Bir an durup bakışlarını yüzüme değdirtikten sonra tekrar önüne dönüp aranmaya devam ederken "Saatimi kaybettim. Dün dövüşürken düşmüştür belki." Dedi.

Dünkü dövüşü hatırlamam yüzümü buruşturmama sebep oldu. Çağlar bir anda üstüme saldırınca ikimizde yere düşmüştük kolum Çağların sırtının altında bükülüp kalmıştı.
O anları tekrar hatırlamam ile acıyla kolumu ovuşturdum.

Aramaya devam ederken "Kordonu sağlam değildi zaten" diye mırıldadı.
Bir yandan gözleri ile yerleri tarıyor diğer yandan odanın içinde dört dönüyordu.

"Ay yeter" diye yakındım. "Başım döndü valla bir o yana bir bu yana."

"Ya hediyeydi o saat." Demesi ile dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı.

GEÇMİŞİN KURBANLARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin