İyi okumalar aşklarım. Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın! 💖
BÖLÜM DÖRT
Lina Altınok ...
8 Mart 2022, Yaklaşık Üç Ay Önce
Uyandığımda beynimin içinde davul çalıyormuş gibi hissediyordum. Yatmadan önce kustuğum için midem bulanmasa da başıma bıçaklar saplanıyordu sanki. Vücudumun her bir noktasına iğneler batıyordu ve yataktan kalkasım yoktu ama burada yatmaya devam edersem evdekileri endişelendireceğimi, belki de sorguya çekileceğimi biliyordum.
Kendimi zorlayıp doğruldum ve çalmakta olan alarmımı kapadım. Dersin başlamasına en az bir buçuk saat vardı ama hazırlanmak tüm vaktimi alıyordu.
Ayağa kalktıktan sonra ilk işim elimi yüzümü yıkamak ve dişlerimi fırçalamak oldu. Soğuk su beni bir nebze olsun kendime getirmişti.
Her zamanki gibi makyajımı yapıp hazırlandıktan sonra aşağı indim. Alt katta güne başlamanın telaşı hâkimdi.
"Günaydın."
"Güna-" Annem bana bakınca sözü boğazına dizildi. "Lina," dedi hafif bir telaşla. "Neyin var?"
Sakince omuz silktim ama biraz paniklemiştim. "Hiçbir şeyim anne."
"Rengin atmış."
"Yüzüne sürdüğü boyadandır o," dedi anneannem. Bir yandan da kendine çay koyuyordu.
"Yok yok, bu kızda bir şey var," dedi dedem beni dikkatle süzerken. "Kızım bak, birini vurmam gerekiyorsa söyle, hallederiz hemen."
Yorgunluğuma rağmen kıkırdadım. "Dede sen sanki birilerini vurmak için heveslisin biraz. Torun sevgin bahane gibi geldi bana."
Dedem de gülümserken kendime bir bardak portakal suyu doldurdum. Diyetimin ilk öğünü öğlen başlıyordu ama kendimi hiç olmadığım kadar aç hissediyordum. Bugün çok zor geçecekti anlaşılan.
Babam beni bu sabah bırakamadığı için bu görevi annem üstlenmişti. Yolda kısa bir sorguya çekilmiştim ama neyse ki en sonunda onu her şeyin yolunda olduğuna, yalnızca uykusuzluk çektiğime ikna etmiştim.
Sınıfıma doğru ilerlerken kapının biraz gerisinde kızları ve Can'ı gördüm. Aralarında konuşuyor, kahkaha atıyorlardı.
"Günaydın."
Can'ın gülümsemesi beni görünce solar gibi oldu. "İyi misin? Yorgun gibisin biraz."
"İyiyim," dedim. Ona bakınca kendimi ister istemez suçlu hissettim. "Uyuyamadım sadece."
Bir yanım dün gece yaşananları ona anlatmak istiyordu ama onun ve kızların sırrımı saklayacağına emin olamıyordum. Üstelik nedenini bilmediğim bir şekilde, dün gece yaşananlar Ege'yle benim aramda kalmalıymış gibi hissediyordum.
Damla dudaklarını büzdü. "Neyse ki her zaman güzelsin."
Gülümseyip hafifçe başımı salladım. O sırada Ada irileşen gözlerle lafa atladı. "Olanları duydun mu?"
Başımı iki yana salladım. "Ne olmuş ki?"
"Egemen," dediğinde tüylerim diken diken oldu. Yorgunluğum şaşırtıcı bir hızla silinmişti. "Dün gece bizim okuldan birileriyle kavgaya tutuşmuş. Sonra da bir arkadaşı arabayla son sürat aralarına dalmış."
Sertçe yutkundum. "Çocuklar iyi miymiş peki?"
"İyilermiş," dedi Yasemin. "Birkaç küçük sıyrıkla atlatmışlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP YANSIMA
Teen FictionAkyazı'da sırlar, hiçbir zaman sır olarak kalmaz. * 18 yaşındaki Mira Altınok ikiz kardeşinin aksine kural tanımaz, asi bir kızdır. Yaşadığı bir hayal kırıklığı sonucu doğup büyüdüğü Akyazı kasabasını terk etmek zorunda kalmıştır. Yaklaşık bir yıl s...