BÖLÜM DOKUZ

4.6K 640 1.9K
                                    

Aşklarım selamm o kadar çok yorum atmışsınız ki sizi bekletmemek için hemen bölüm yazdım. Bakalım bizi neler bekliyor 🥹

İyi okumalar. Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın. Gördüğünüz üzere bölüm yazma hızımda çok etkisi oluyor ahajajf

Bu arada Kayıp Yansıma 60 bini geçmiş. Teşekkürler hepinize. 🥹💖 İyi okumalar!

BÖLÜM DOKUZ

Mira Altınok

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Mira Altınok

4 Temmuz 2022, Günümüz

"N'aber Mira? Beni özledin mi?"

Tolga'ya bakarken transa girmiş gibiydim. Ne düşüneceğimi, ne hissedeceğimi bilemiyordum. Ona bakarken yaşadığım şaşkınlık Poyraz'la kasabadaki ilk karşılaşmamızdan da sarsıcı olmuştu. Buraya gelirken Poyraz'ı er ya da geç göreceğimin bilincindeydim ama Tolga'nın kasabaya geri döndüğünü öğrenmemin üzerinden bir dakika bile geçmemişti neredeyse.

Tolga'nın üzerinde lacivert polo bir tişörtle bej rengi bir pantolon vardı. Açık kahverengi saçları yeni tıraş olmuş gibi görünüyordu. Ela gözleri tıpkı hatırladığım gibi alaycılıkla parıldıyordu. Zaten Tolga neyi ciddiye almıştı ki?

Boğazım kurumuş bir halde, telaşla ayaklandım. Poyraz ve Tolga'yla aynı ortamda bulunmak stresten mideme kramplar girmesine neden olmuştu.

Tolga gözlerini kırpıştırdı. "Bu hayır mı demek?"

El çantamı göğsüne geçirdim. "Siktir git, beyinsiz ucube seni!"

Gülümseyip başını yana yatırdı. "Sen ve senin şu sevgi dolu sözlerin... Her zaman beni kalbimden vurmayı başarıyorsun."

Yumruklarımı sıkıp Tuna'ya döndüm. "Sustur şunu yoksa gerçekten cinayet işleyeceğim!"

Tuna başını Tolga'ya doğru eğdi. "Emin ol şaka yapmıyor."

"Mira." Başımı kaldırdığımda Egemen tam yanımdaydı. Ne ara gelmişti görememiştim bile. Benimle konuşurken doğrudan Tolga'ya baktı. "Bir sorun mu var?"

"Yok," dedim. "Tolga da gidiyordu zaten."

Tolga derin bir nefes aldı. "Mira, kötü bir niyetim yoktu. Bana bu kadar sert çıkışmana gerek yok."

"Kötü bir niyetin yok muydu?" dedim gözlerimi kısıp. "Poyraz sana sorduğunda doğruyu söyleseydin bunların hiçbiri olmayacaktı."

Tolga kaşlarını hafifçe kaldırdı. Bir an için alaycı tavrı sarsıntıya uğramış gibiydi. "Anlaşılan şu an konuşmak için doğru bir zaman değil," dedi. "Başka bir gün umarım denk geliriz. Belki bu sefer dinlersin beni."

"İnan hiç gerek yok. Yüzünü görmek bile istemiyorum."

Tolga'nın dudağının kenarı yukarı kıvrıldı. Akyazı gibi küçücük bir kasabada karşılaşmama olasılığımız yok denecek kadar azdı. İkimiz de biliyorduk ki er ya da geç konuşacak, eski defterleri yeniden açacaktık.

KAYIP YANSIMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin