32.Engebeli Yollar

6.9K 739 1.6K
                                    

Selamlar, bölüm her zamankinden kısa. Bu yüzden diğer bölüm hafta içi en geç cumartesi günü gelecek. Kitabı baştan düzenliyorum bu yüzden yazdığım bölümleri hemen yükleyemiyorum. Kitap formatında şu an ikinci kitabın sonlarına yaklaşıyoruz. Umarım basılı halini benim kadar heyecanla okursunuz, en iyisi olması için uğraşıyorum.

Yeni yayınevimi henüz duyurmadım ama çok yakında duyuracağım!!

Kitabın çıkış tarihi belli onu bile söyleyememek beni yoruyor ühü ama halledeceğiz, her şey zamanında güzel çünkü.

Soft bir bölüm. Kodex romanında böyle şeyler çok olmaz, tadını çıkarman dileğiyle.

Oy ve yorum yapmayı unutma lütfen.

#kodex

Coldplay, Feelslikeimfallinginlove

Aram'la önümde pembe renkli devasa bir dildo vardı.

En absürt rüyalarımda bile böyle bir şeyi hayal edemeyeceğimden bu anın son derece gerçek olduğunu biliyordum. Elbette bunda Aram'ın bakışlarının da payı vardı. Tam karşımda oturuyor ve memnuniyetten zerre nasibini almamış kopkoyu gözlerle doğrudan karşıya bakıyordu. Karşıya derken... Bana yani. Gözü üzerimdeydi.

Pikap tümsekten geçerken hafifçe zıpladığında dildolar çılgın cin cüceler gibi sağa sola sallandı.

Erce'nin sesi derinlerden duyulduğunda utançtan yere bakmaya başlamıştım.

"Siyah ve uzun olanlardan daha çok koymuşlar. Tuhaf. Yeşillerdense çok az var."

İlyas, kutuların arasından başını kaldırdı. "Kimse yeşil sevmez Erce. Hulk'la sevişmiyorsan elbette." (Hulk: MSU Avengers karakterlerinden biri. Yeşil bir dev olarak tasvir edilir.)

"Lütfen," dedim başımı kaldırıp şapşallara bakarken. "Artık şu mevzuyu geride bırakalım." Elimle içinde bulunduğumuz pikabı, neredeyse tamamını kapsayacak şekilde işaret ettim.

"Yapamayız maalesef."

Aram'ın sessizliği bozan demir gibi sert sesi, sonrasında söyleyeceğim ne varsa dişlerimin ardına dizdi. Otoriterdi, bazen espri yapıyordu. Öyle zamanlarda göze tatlı geliyordu ama çoğunlukla -yani ben babasını harcayalı henüz bir gün oldu tarzı zamanlarda- Aram, hiç de tatlı olmuyordu. Sert görünüyordu. Bu hal ise beni ondan uzaklaştıracağına tasımı tarağımı toplayıp bohçamla ona kaçmak istememe sebep oluyordu.

Ben normal değildim ama neyse ki hiç normal olduğumu iddia etmedim.

"Duracak galiba," dedi soğuk kodex aniden. O susar susmaz pikabın asfaltı ağlatan tekerleri yavaşladı, yavaşladı en sonunda da durdu. Timur ve Aram, duran araçtan atlarken Erce gelip yanımda durdu.

Hava karanlıktı. Issız bir yoldaydık. Sınırı geçmemize saatler vardı. Rüzgar yanaklarıma vura vura cildimi kurutmuştu. Hiç rahat hissetmiyordum.

Erce koluma girince yavaşça ona sokuldum.

"Aram'la Timur onları aşağı atsa, aracı çalsak hep birlikte Türkiye'ye gitsek..." Cümlesini bitirirken içini çekti. Sesi titremişti. Planlar ne kadar gelecekten bahsediyor gibi olsa da ben Erce'nin geçmişi özlediğini biliyordum.

"İlk olarak adamlar bize iyilik yapıyor. İkinci olarak sınırı geçmeden yakalanırız. Türkiye'ye iade edilsek bir dert edilmesek başka dert. Mahvoluruz."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KODEXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin