4. BÖLÜM: Yüksekten Mi Yoksa Düşmekten Mi

410 49 56
                                    








Merhaba kuşlarım; yorumlarda buluşalım, konuşalım 🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.







Merhaba kuşlarım; yorumlarda buluşalım, konuşalım 🖤. İyi okumalar!














Bu hikayede geçen isimler, olaylar ve yerlerin gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür ve kurgudan ibarettir.











Türkiye'de İstanbul ne ise,

İstanbul'da gece ne ise,

Gecede yürümek ne ise,

Yürürken düşünmek ne ise,

Seni unutmamacasına düşünmek ne ise,

Unutmamanın anlamı ne ise,

Seni sevmek ne ise,

Saklayayım, yok söyleyeyim derken,

Birden aşka düşmek ne ise.

Her neyse...

~Özdemir Asaf














Gözde Öney-Kavga

Sezen Aksu-Seni Kimler Aldı

Canozan-Yalnızlık Yeni Baştan

Kalben-Yara














"Ulu kurt kayalıkların üzerinden gökyüzüne doğru kaldırmış başını ve herkese ilan edercesine ulumuş tüm kurtlara. 'Günü gelip de kavuşana dek yeryüzüne ulaşan her güneş ışığında seni göreceğim. Hayatlarımız artık iki kişilik. Yaşayamadığın hayatı senin için de yaşayacağım Hüma Kuşu...' diyerek hem Hüma'nın gidişini duyurmuş hem de ona olan mutlak sadakatini ve aşkını.  Gökyüzüne ışıklarla uğurladıklarına tek tek veda etmiş ulu kurt. O günden sonra başka hiçbir sürüye katılmamış ama yalnız değilmiş. Hüma Kuşu hep onunla berabermiş. Kiminle tanışsa onlara Hüma Kuşu'nun masalını anlatmış. Tüm sevgisini gökyüzüne vermiş, güneşi ve ayı, yıldızların ışığını selamlamış. Günü gelip de kavuştuklarında Hüma Kuşu'nun hazırladığı evlerinde sonsuza dek mutlulukla ve sağlıkla yaşamışlar."

Umay oğlunun en sevdiği masalı bir kez daha anlatmıştı ama Alaz yeniden sonunu dinleyemeden uyuyakalmıştı ve Alaz bu masalın sonunu hiçbir zaman bilmeyecekti. Oğlunun saçlarını okşadı onu uyandırmamaya özen göstererek. Sık sık olan kara kirpiklerinin her birine dokunmak istedi. Her bir yanını güzelce örttü, üşümesin diye sarmaladı. Alnına güven ve sevgi dolu bir öpücük kondurdu. Prensi daha sekiz yaşındaydı ama bakışlarındaki yoğunluk o kadar fazlaydı ki sanki karşısında otuzlarında bir adam olurdu, gözleri kapalıyken yüzüne bakmak daha kolaydı. Sevgisi sonsuzdu, korkusu da öyle. Bir gün veda etme düşüncesi kalbini yerle bir ediyordu. Umay bu sondan kaçardı ama ölüm kaçınılmazdı. Seçtiği hayat ona ölümden başka bir şey getirmeyecekti. O bunu bilse de görmüyordu.





HÜMA KUŞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin