Rajia 🌕

31 6 12
                                    

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın ⚡️

Dünya senesiyle 4 yıldır, benim gezegenim Rajia senesiyle 8 yıldır O'nu arıyordum.

Bizim gezegenimizde evlilikler rüya yoluyla gösterilirdi. Her Rajia'lı 20. yaşına girdiğinde rüya görür ve çok geçmeden evlenirdi.

Tam 8 yıl önce rüyamda bir insanla evleneceğimi gördüğümde liderimiz Harold'a böyle bir durumu açmak zorunda kalmıştım çünkü her 20 yaşına giren mutlaka evlilik rüyasını liderine anlatmak zorundaydı.

Bir insanla evleneceğim için beni dünya gezegenine insan olarak gönderdiler. Böyle diyorum çünkü bizim gezegenimizde herkesin benzer yada özel yetenekleri vardı.

Ben geleceği görebiliyor, konuşulan her şeyi (sesli yada sessiz) duyaniliyordum.

Döngüsünü tamamlayan yani evlenen her Rajia'lının yetenekleri mutlaka artardı. Ben hem evlenememiş, hem yeteneksiz kalmış hemde bilmediğim bir gezegene hiçbir adres, isim, iz olmadan O'nu aramaya gönderilmiştim.

Nereden başlayacağımı, ne yapacağımı bilmiyordum. 4 yıldır rüyamda gördüğüm yüzü arıyordum. Yeteneklerim alınmıştı ama O'na yaklaştıkça fazlasıyla geri alacaktım biliyordum.

Birgün yolda yürürken zamanın kalbimin içinde genişlediğini ve seslerin kulağıma fısıldandığını fark ettim. -Yakınımda- dedim heyecanlanarak. Durup etrafı gözlemlemeliydim.

Bir kafeden beni izleyen ve saçlarıyla oynayan O'nu gördüm. Dünyalılar gibi yanına gidip tanışmayı istemek iyi bir fikir olmazdı. Karakterini bilmediğim için terslenebilirdim. Bunun yerine Rajialı iki çocuğu gizlice dünyaya indirip yapması gerekenleri anlattım.

Çok yakınımdaydı. Hemen yanına gidip her şeyi anlatmak istedim ama olmazdı.

Rüyamda gördüğümden daha güzelleşmişti ve oldukça büyümüştü. K

Karşılaştığımızda evine bırakmamı söylesemde kabul etmedi. Zorlamadım çünkü zaten evine kadar takip edecek, nereye gittiğini her halükarda öğrenecektim.

Nihayet otobüsten inip bir kaç dakika yürüdükten sonra anahtarlarını çıkarıp iki katlı müstakil bir evden içeriye girdi.

Neredeyse sabaha kadar kapısında bekledim. Sabah olunca, oturduğunu gördüğüm kafeden neyi sevdiğini bilmediğim için hepsinden biraz olacak şekilde tatlı almıştım. Kapısını çalıp vermek istedim ama böyle yapmam doğru olur muydu bilmiyordum. Bunun yerine not yazıp uzaklaştım.

Çok geçmeden kapıyı açtığında önce etrafa bakındı sonra üstündeki notu alıp okudu ve kutuyla beraber içeriye girdi.

Yüzündeki ifadeleri anlayamamıştım çünkü dünyada insanlarla diyaloğum neredeyse yoktu. Aradan saatler geçmişti. Ben hala arabamın içinden evini izliyor, seviniyor, heyecanlanıyor, hayaller kuruyordum.

Evin içindeki varlığını hissedip, rahatlıyordum. "Saçlı'n" notunu defalarca okuduğunu duyuyordum..

Akşam olunca benim getirdiğim kutuyla beraber dışarıya çıktı. Evin demirlerle çevrilmiş kapısına gelince durdu ve etrafa bakındı. Kutuyu yere koyup uzaklaştı ve tekrardan eve girdi.

Eve girdiğinde kutuyu neden oraya geri bıraktığını bilmiyordum. İstememiş miydi, güvenmediği için geri mi bırakmıştı onu da bilmiyordum. Ama penceresinden kapıyı gözetlediğini görebiliyordum. Nihayet uyumuş olacak ki belli bir saat sonra daha pencereye çıkmadı. Bende fırsattan istifade kapıya gidip kutuya baktım. İçinde bir kaç çeşit kurabiye vardı ve not yazılmıştı.

"Kim olsa aynı şeyi yapardı. Yine de rica ederim. Tatlılar içinde asıl ben teşekkür ederim, gerek yoktu ama iyi gitti :)
İmza; Eşay.."

Notunu defalarca okuyup tebessüm ettim. Adı Eşay olmalıydı. Notu ve kurabiyeleri alıp arabama bindim. Eve gidip Rajialı veletleri geri göndermeliydim..

Başım belada olabilirdi..

¤

Birinci bölümü Ayaz üzerinden yazmak istedim. O yüzden anlamak için önce birinci bölümü okuyalım ✨️

Yavaş yavaş hikaye şekillenecek, sabırla ve istekle okuyan herkese şimdiden teşekkürler 🎉

Hikayemi hem oylayın hemde sevdiklerinize tavsiye edin -mesela yani 👻🫰🏻

Bir sonraki bölümde görüşmek üzereeeee 🤩💥

BENİ SEN BULDUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin