O ne öyle? 🦁

4 1 2
                                    

Uygulama kilit yedi arkadaşlar. Mümkün değil giremiyorum.. Vpn ile bağladım. Saçma sapan uygulamalar dururken burayı kitlemeleri de tuhaf..

Hikayelerimiz içeride kaldı 😤

Vah bize yaa 😟


¤

Ne yaşadığını bilmiyordum ve ne demek istediği hakkında kafamda bir şeyler kurmama gerek yoktu. Saçlarıyla oynamam hoşuna gitmiş olduğu için yaşadığı stresli olayları hafifletmiş olmalıydım. Evet! Kesinlikle böyle olmalıydı. Başka türlü kafamda kurgulasam, kendime zarar veriyordum..

"O halde iyiysek seni eve bırakabilirim" dedi.

Yüzüne cân gelmiş gibiydi. Bense şuan uykusuzluktan neredeyse bayılmak üzereydim. "Saat 4 olmuş Ayaz" dedim. "Merak etme 10 dakikaya evde olursun" dedi.

Halbuki ben çoktan oturduğum koltuğa başımı yerleştirip uyuyakalmıştım.

¤

Sıçrayarak kan ter içinde uyandım.

"Sadece bir kabustu" dedim nefes nefese..

Elimle kalbimi tuttuğumu fark etmemiştim. Kendime gelince, bilmediğim bir odada olduğumu anladım. Telefona uzanıp saate baktım. Öğlen on ikiydi.

Saati boşverip -neredeyim- diye telaşla yerimden fırladım. Yavaş adımlarla kapıyı açınca diğer odada Ayaz oturuyordu. Onu görünce içim rahatladı.

Derin bir nefes alıp "Günaydın" dedim gülümseyerek. Bana bakıp yanıma yürümeye başladı. "Günaydın Eşay" dedi..

"Uyuyakalınca seni buraya getirmek zorunda kaldım"
"Neden?"
"Uyuyordun ve aslına bakarsan ne kadar denesem de uyanmadın.."
"Ben mi?" diyerek şaşırdım. Çünkü ben kapı gıcırtısına, sinek vızıltısına uyanan insandım.
"Evet.. Bende çantanı karıştırmak istemediğim için seni kendi evime getirdim" dedi.

Evin içine göz gezdirdim. Krem ve siyah tonlarında döşenmişti. Perdeleri bile siyahtı. Güneşlikler kapalı olduğu için evin içi gündüz olmasına rağmen karanlıktı. Ev bir apartman dairesinden çok daha geniş görünüyordu.

"Apartman dışarıdan bu kadar büyük görünmüyor" dedim. "Aa evet, o ev geçici kaldığım bir yerdi, bu ev orası değil" dedi. "Peki burası neresi?" dedim merakla. "Bilmen mi gerekiyor?" dedi ciddi bir ifadeyle..

Ciddi ciddi böyle demişti. Gördüğüm kabus yüzünden yeterince gergindim ve onun böyle bir cevapla yüzüme bakması iyice gerilmeme sebep olmuştu..

"Anlamadım" deyince kötü bir gülüşle gülümsemeye başladı. "Bilmen mi gerekiyor?" dedi tekrarla. "Nasıl yani?" dedim.

Mimikleri korkunç görünüyordu. "Bilmen mi gerekiyor cümlesinin neresini anlamadın?" dedi üçüncü kez sinirlenerek..  -Allah'ım yoksa bu adam beni kaçırdı da ormanlık alana getirip organlarımı mı çalacaktı-

Iyice paronayaklaşmıştım. Tırnaklarımı avuçlarıma bastırdığımı bile anlamamıştım. Birden ellerime baktım. "Ellerim kanıyor" dedim sessizce. Beni duyup hemen yanıma koştu.

"Tanrım, senin derdin ne?" dedi. "Sadece sana takılıyordum. Seni kaçırmadım ve organlarına bi sey yapacak değilim" Telaşlanmıştı. Ben ise hala şoktaydım.

Neden bu hâle kendimi sokmuştum bilmiyordum.

Gördüğüm kabus ve buradaki gerginlik beni irkitmişti. Üstelik az önce yine kafamda kurduğum cümleleri bana alalade söylemişti. Söylesem yine bir şeyler uyduracağından emindim. Birden öfkeyle ona bakmaya başladım. Evin içinde bir şeyler arıyordu. "Lanet olsun, yeni taşındığım için neyin nereye konulduğunu bulamıyorum" dedikten sonra asansöre basıp bir üst kata çıktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BENİ SEN BULDUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin