~Şimdi Ne Olucak~

35 8 87
                                    

Neden okuyorsunuz ama hikayemin gelişmesi için beğenmiyor ya da yorum yapmıyorsunuz. Sadece alttaki yıldıza dokunmanız yeterli.
İyi okumalar...

Meriç'in Ağzından

Mert'i odadan gönderdikten sonra cümleye nasıl başlayacağımı düşünmeye başladım. Şuan karşımda oturan kıza sen aslında ölüsün nasıl diyebilirdim ki.

"Eee artık konuşacak mısın" Konuşması ile gözlerine baktım. Kahverengi gözleri o kadar güzel gözüküyordu ki onlardan bir damla yaş aksın istemedim.

Nasıl söyliycektim. Konuşmaya bir yerden başlamam gerekiyordu. Konuyu uzatmadan hemen söyledim.

"Bak bu söylemesi de kabullenmesi de zor bir durum ama bilmek zorundasın. Biz aslında öldük. Ve farklı bir dünyaya geldik. Diğer dünyadan çok farklı bir yer. Sen artık oradaki kişi değilsin, ailen farklı, işin farklı."

Öylece yüzüme bakmaya devam etti. Bu söylediklerime zaten kim inanırdı.

"Tamam şakayı bir kenara bırakalım. Çünkü komik değil." Şaka yaptığımı zannediyordu fakat bunların hiç biri şaka değildi.

" Ben şaka yapmıyorum." Söylediklerim ile bana tımarhaneden kaçmışım gibi baktı.

"Pekala inandım. Haklısın ben şimdi gidiyorum. İşlerim var sonra görüşürüz."

Tanımadığı bu dünyada nereye gidicekti acaba. İki güne kalmaz tımarhaneye kapatırlardı. Yanımdan geçerken kolundan tuttum. Daha ben bir şey söyleyemeden o konuşmaya başladı. Gerçekten çok konuşuyordu.

"Karşın da çocuk mu var senin. Çocuk mu kandırıyosun."

Sinirlenmişti. Ama bende sinirlenmiştim. Beni dinlemeden gitmemeliydi. Kolunu elimden kurtardı.

"Kusura bakma ama çocuktan farksızsın. Hayal dünyasında yaşıyorsun. Biz öldük öyle mi? Bir bakıyım nefes alıyorsun, kalbin atıyor. Ama öldük. Çok mantıklı gerçekten." Söyledikleri ile daha fazla sinirlendim. Her zaman dik başlı olmak zorunda mıydı. Dişlerimi sıktım şuan bağırmamalıydım yoksa beni dinlemeden giderdi.

"Peki sen bu olanları nasıl açıklıyorsun 'Bayan Mantık' " Gerçekten hiç mi bilim kurgu filmi izlememişti. Her zaman mantıklı düşünmeye çalışıyordu.

"Bilmiyorum ama senin söylediklerine çocuk bile inanmaz. Sen delirmişsin. Akıl sağlığın yok senin."

Sözlerinden sonra sanırım sinirlenmemi beklemişti ama ben gülmeye başladım. Bu onu şaşırtmıştı. Kriz geçiricektim.

"2 yıl önce aynı senin gibiydim. insanlara aynen senin gibi bakıyordum. Mantıklı cevaplar arıyordum. Farklı bir hayatım vardı. Burda ailem olduğunu iddia eden insanları tanımıyordum. Onlar ne yaptı peki? Aynı senin gibi deli dediler, akıl sağlığını yitirmiş bu dediler. Aylarca evde bakım gördüm. Şimdi gitmek mi istiyorsun git. Ama senin başına da bunlar gelicek. " dedim ve koltuğa oturdum.

Ben ona gerçekleri anlatmıştım. Artık umrumda değildi. İstediği yere gitsin. Hadi ama kimi kandırıyorum kapıdan çıktığı an bende peşinden giderdim. İçimde ki kavgayı bitirdikten sonra ona baktım.

Söylediklerimde ciddiydim ve bunu o da farketmişti. Yavaşça yanıma yaklaştı. Ne söyliyceğini merak ettim. Konuşmaya başladı.

"Yani bunlar gerçek mi? Biz öldük mü?" Sakin bir ses tonu ile söylediklerinden sonra yüzüne bakmaya devam ettim. Birazdan söyleyeceklerimi kaldırabilecek miydi? Söylemek zorundaydım. Küçük bir çocuğa anlatır gibi konuşmaya başladım.

Ölümden Sonraki YaşamlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin