6. Bölüm

576 56 38
                                    

"Merak etme bugün sana merhamet edeceğim." Diye aramızdaki sessizliği bozdu.

Ses tonunda ciddi bir ifade varken gözleri dalga geçer gibiydi. Bu itin benimle derdi neydi? Anasını mı ağlatmamı istiyordu?

Okul onun babasının olabilirdi ama burada hepimiz eşittik. Velihat olarak sayılan bu piçe boş bir ifadeyle baktım.

"Bana karşı bir hamle yapacak olursan ben bunun intikamını mutlaka alırım." Dediğim zaman kaşlarını yukarıya kaldırmıştı.
'Yapta göreyim' gibisinden.

Beni tanımıyordu.
Yapacaklarımı bilmiyordu. Onun sınırı ne kadar aşacağını merak ediyordum. O yüzden ilk hamlesini yapmasına izin vermiştim. Okulun arka tarafına geçip bir dal sigara yaktım.

Ben sigaramı içerken velihat hazretleri de beni izliyordu. Bay kutsanmış!

"Sigara mi içiyorsun?" Diye sordu.
"Evet"
"Neden?"
"Bir sebebi yok" diye mırıldandım ama aslında bir
sebebi vardı.

Benimle neden sohbet etmek istediğini anlamamıştım. Düşününce belkide rakibini tanımak istiyordu.

Sigaramı içtikten sonra yere attıp ayağımla ezdim. Cebimdeki çakıyı çıkardım ve Felix Garciaya doğru salladım. Biraz şov yapmam gerekiyordu. Anlaşılan bu yıl benim için aksiyon geçecekti. Eski okulumda sürekli o kel müdürün odasına giderdim. Burada da anlaşılan çok gidecektim. Gerçi bu okulun müdürü kimdi onu bile bilmiyordum. Zaten umrumda da değildi.
Ona dik dik baktım. O hiç etkilenmemiş gibi dikkatli bir şekilde beni incelemeye devam etti. Bakışları göğüslerimde durdu.

"Biliyor musun? Sinirlerim bozulursa gözüm hiçbir şeyi görmez." Diye itiraf ettim.
"Farkındayım" diye yanıtladı.
Yeşil gözlerini göğüslerimden çekti kolumda olan dövmelerde dollandı ama en çok yaptığım zar dövmesinde takılı kaldı.

"Kolunda duran zar dövmesinin bir anlamı var mı?"
"Evet, kendim."Diye kısa bir cevap verdim.
Bu dövmenin anlamı derindi. Kimsenin bilmesine gerek
yoktu. Sevgilim ölmeden önce bu dövmeyi yaptırmak
istemişti. Bende onun anısına yapmıştım.

Doğukan seni çok özledim.

Parmaklarımı usulca zar dövmesine doğru gitti. Okşadım.

Doğukan benim çocukluk aşkımdı. Onunla beraber büyüdüm.
Onunla ilgili her şeyi bilirdim. Onu kaybettiğim zaman ergenliğe yeni girmiştim. Berbat bir süreçten geçmiştim. Doğukanla hayallerimiz yarım kalmıştı.
Berabar liseye gidecektik. Üniversiteye giderken aynı evde yaşayacaktık.

"Ada,"
"Doğukan koş eskici geldi!"
Kendi okul harçlığımı çıkarmak için plastik toplardım. Doğukan da bana yardım ederdi.

Bizim sokağımızdaki eskicileri çok severdim.

İnsanın unutmak istemediği anıları vardı. Felix garcia'ya baktım. Bana kameraları gösterdi.
"Müdür elindeki çakıyı görürse sorun çıkarabilir." Dediği zaman ona sinirli bir ifadeyle baktım.

Amacı neydi?
Şimdi de beni mi korumaya çalışıyordu? Ben bu numaralara gelecek bir kız değildim.

"Umurumda değil. O siktiğim kamerlarınız bir yerlerinize girsin. Oruspu çocukları! Kardeşime yaptığınız şeyleride çekti mi?" Diye bağırdım sert bir ifadeyle.

Felix denen piç umursamaz bir şekilde omzunu silkti.

"Duyduğuma göre okyanus intihar etmiş. Biliyor musun? Umrumda bile olmadı."

Ona doğru gittim ve çakımı boğazına doğru çektim. Bu hareketimi beklemiyordu.

"Seni öldüreceğim!"
"Bana zarar vereceksen her şeyi düşünmen gerekiyor. Kardeşin bana laf attı diye başına gelmeyen kalmadı. Bunun fazlasını şuanda bana yapıyorsun. Okuldakiler seni yaşatmaz. Burada yasa geçmez. Kanıtlar yok edilir." Deyip göz kırptı.

EZİK KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin