"Her daim kendin ol. Sen,seni anlayana mucizesin"
Nazım HikmetGökhan Türkmen: lafügüzaf
Bazen bir bayır olur çıkarsın. Bazen tam ortasında kalırsın, bazende hiç çıkmazsın. Derin duygular aslında barındırır bunlar. Hiç anlamayız. Yada anlamamak isteriz? Her şey olabilir sonuçta.
Ben Elena hayatımda hiç duymadığım kelimeleri şuan duyuyordum. Acaba dedim yanlış mı duydum? Kalp bu sözler için atmamalı öyle değil mi? Neden atar ki basit bir cümle sadece. Belkide ailenden başka birinden bu denli sözleri duyunca insan garipsiyor.
Tamam canımdan çok sevdiğim arkadaşlarım da bunu der ama bu farklı cidden çok farklı. Elimi kalbime götürüp dur artık atma dememek için resmen kendimi zor tutuyorum.
Hadi ama durabilirsin şuan! Ve emindim kızarmıştım. Yapma ya böyle deme bana kimse alışık değil benim bu denli kızarmama.İzan hala pür dikkat ile bana bakıyordu. O boncuk gözleri ile hemde, gözleri benim gözlerim ile aynı olan gözleri. "Bence gidelim yapmamız gerek fazla iş yok mu" gitmesek burda böyle kalıp senin beni izlediğin gibi seni izleyebilirdim. Saniyelik cümlelerin evreni benim için durdurmuştu. Bu anın içinde hapsoldum.
"Peki gidelim önden buyrunuz" eli ile benim geçmem için yolu gösterdi. Gitmek istemeyen adımlarım gitti. Beynim de şuan farklı senaryo oynadı,ya ben şuan bana gül verene ihanet ediyorsam. Ah oda vardı ya benim imkansız aşkım. İzan olan düşüncelerimi çöpe attım. Bana,benim için gül alan hatta beyaz olana ihanet edemem. Olmaz bana yakışmaz kantine gittiğimizde ikimizde konuşmadık.
Bizimkiler bizi baştan aşağı süzdüler. "Noldu lan size fok balığı mı saldırdı" diyen batın kahkah attı. Diğerleri ona katılmadı sonra gülüşü solup "espiri yaptım canım kendim" sonra devam etti,"maşallah çok güzel söyledin ağzına sağlık" eli ile göğsüne vurdu.
Sandalyeden birine geçip oturdum."ayağım kaydı düştüm, İzanda beni kurtarmak amaçla atladı" batın durur mu durmaz hemen lafa tekrar girdi,"Behlülüm şimdi ne güzel atlamıştır." Bu sefer herkes güldü İzan bile.
"Zevzeklik yapmanın sırası değil. Son durum ne?" Tunç elindeki telefonu İzana gösterdi bende baktım. Telefonda okul grubuna atılan bir video vardı. Bir kız kadraja girdi. Cebinden kırmızı boyaya alış yerlere dökmeye başlıyor. Sonra kendini havuza atıp cimcikliyor. Havuzdan çıkıp yere yığılıyor. Video da burda bitiyor.
İzan ve ben şaşkınlıkla videoya'ya baktık. İnanamıyorum bir insan bunu neden yapardı ki. Bir insana suç atmak kolay da bu kadar kolay olduğunu yeni öğrendim." Bu kız resmen deli" onaylayan bakışlarla karşılaştım.
"Yani saçma ama neden yaptı ki böyle bir şey?" Tunç telefonu aldı." Bunu bilmiyoruz ama öğreniriz" öğrenmek kolaydı aslında ama ip uçları bize gelmesi lazımdı. İyi düşünüp yapmamız lazımdı.
YOU ARE READING
AŞK LAZIM
Teen FictionBiz üç arkadaş. Sevgi,bağ ve daha fazlası. Biz üç dost. Kalp, acı, kader olan kısacası her şey. Biz üç aile. Birbirimize, güven, sadakat koruyucu olan gene her şey. Birbirimizden hiç ummadığımız anda olan hayatlar. En yokuşu, en ağırı, en mutlusu...