[4] 🩸

1.6K 278 377
                                    

İyi Okumalar 🦋
_________
~Hyunjin~

"Ne saçmalıyorsun sen?"

Chan'ın bağırarak oturduğu koltuktan kalkması beklediğim bir tepkiydi aslında. Ama yüksek seslerden nefret ederdim. Bağırmasına karşın yüzümü buruşturarak elimde içi buzlarla dolu olan viskiden yudumladım.

Şu an istediğim tek şey bu zehrin kanımı zehirlemesi, tüm beynimi uyuşturmasıydı. Böylece olanları, yaşananları unutabilirdim. Ama maalesef benim için sarhoş olmak diye bir şey yoktu.

"Doğru düzgün cevap ver bana. Şaka yapıyorsun değil mi?"

Derin bir nefes alarak elimdeki bardağın son damlasına kadar içtim ve aynı Chan gibi ayağa kalkarak burnunun dibinde dikildim.

"Sık sık şaka yapan birisine mi benziyorum?"

Çok fazla yakın olduğumuz için Chan'ın sinirle soluduğu nefesleri yüzüme çarpıyordu. Kimseye anlatacak değildim ama bu önemli bir olaydı. O yüzden en mantıklı düşünen kişiye danışmayı seçmiştim.

Ama o kişi çözüm üretmek yerine kavgaya hazırlanan öküzler gibi burnundan solumaya devam ederse hiçbir sikim bulamayacaktık.

"Yıllar önce öldürüldü taşıyıcılar. Nesil tamamen tükendi. Hyunjin yanlış hatırlamadığına eminsin değil mi?"

Elimdeki boş bardağı masaya bıraktım ve kendimi tekrar koltuğa attım. Hala bitkin olan vücudum çoktan bir şeylerin oluştuğunun işaretiydi zaten.

Bitkin vücudum Chan'ın da dikkatini çekmiş olacak ki onun da gözlerinden anlamıştım artık olaya inandığını.

"Ne yapacağız?"

Çaresizce fısıldar gibi konuştuğumda Chan da karşımdaki koltuğa oturmuştu. Sonunda sakin bir şekilde düşünmeye başladığında azıcık da olsa rahatladım. En mantıklı çözümleri bulacağına emindim.

"Kim olduğunu biliyor musun?"

Sorusuyla gece olanlar aklıma dolmuştu. Dudağımın kenarı istemsizce kıvrılırken hemen mimiklerimi toparlamıştım. O anın büyüsüne kapıldığım içindi sanırım ama gerçekten güzel bir geceydi...

"Hala kendimdeyken ismini sordum Felix diye mırıldandı. Ama bence kendi ismi değil. Yabancı birine benzemiyordu"

"O an senin kanını taşırken sana yalan söylemesi mümkün değil adı kesin Felix"

Chan'ın söyledikleri ile aklıma tekrar gece olanlar dolmaya başlamıştı. Sadece küçük bir damla çok ciddi etkiler yaratmıştı. Gerçekten güçlü bağlara sahip taşıyıcı olmalıydı.

"Öğrenen herkes öldürmeye çalışacak"

Kaşlarımı çatarak Chan'a baktığımda içten içe haklı olduğunu biliyordum. Bunun için yıllar önce savaş çıkmıştı zaten. Tarihin tekrar kendisini yenilemesine izin veremeyiz.

"Öğrenmemelerini sağlarız"

"Felix'in kabulleneceğini sanmıyorum"

Ben çözüm bulmaya çalışırken Chan farklı sorunlar ortaya atıyordu. Tanrım burada çözümleri bulması gereken kişi oydu aslında. Neden bu çileyi çektiriyordu bana.

"Kabullenmek zorunda"

Artık tamamen tükenmiş hissettiğim için konuşmak bile istemiyordum. Kendimi sırt üstü koltuğa bıraktım ve gözlerimi kapattım. Ben birkaç gün bitkin olmaya dayanabilirdim belki ama Felix bu birkaç gün sonra olacaklara dayanacak mıydı bilmiyordum.

Taste of Blood (HyunLix, Minsung)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin