[3] 🩸

1.7K 319 301
                                    

İyi Okumalar 🦋
(Arkadaşlar lütfen ilk bölümü daha dikkatli okuyun. Çoğunuz detayları kaçırmışsınız ve anlamanız zor olur)
_________
~Felix~

Sanki dakikalardır suyun altında kalmışım gibi nefessiz bir şekilde uyandığımda tek yaptığım ağzım ve burnumla aynı anda nefes almaya çalışmaktı.

Deli gibi atan kalbim göğüs kafesimin inip kalkmasına neden oluyordu. Bulunduğum odada pencere olmadığı için hangi zamanda olduğumu anlayamıyordum.

Hala nefes almaya çalışarak uzandığım yatakta oturmaya çalıştığımda vücudumu saran ağrı ve yorgunluk ile gözlerimi sıkıca kapttım.

Hatırlamaya çalışıyordum ama neyi hatırlamaya çalıştığımı bile bilmiyordum.

Oturduğum için üstümden kayıp düşen örtü kendi çıplaklığımı bana sunduğunda çığlık atmamak için iki elim ile de ağzımı kapattım. Gözlerimden akan yaşlar teker teker ellerime akmaya başladığında korkarak odayı inceledim.

Yanımda sırt üstü, bembeyaz teni ile ölü gibi yatan dün geceki ~şu anki zaman algıma göre dün geceki~ adamı gördüğümde ellerimi daha sıkı kapattım ağzıma.

Yanımda uyuyan beden nefes bile almıyordu sanki. Onun da üstünün çıplak olduğunu görmek gözlerimin daha çok dolmasına neden olurken kalçamdaki ağrıyı görmezden gelmeye çalışıyordum.

Uzun bir süre öylece yanımda yatan kişiyi izledim, dümdüz uzanmış iki elini da düz şekilde uzatmış bildiğin ceset gibi uyuyordu.

Gözlerim parmağındaki siyah beyaz yüzüklere kaydığında anlık olarak geceden küçük bir anının film şeridi gibi gözümün önünden geçmesi başımın ağrımasına neden olmuştu.

Ağzımı kapattığım ellerimi başıma çıkarmış ve iki taraftan sıkıştırmıştım. Vücudumun bu kadar ağrıması kesinlikle normal değildi. Garip çok garip hissediyordum.

Yataktan inmek için ayaklarımı yere sarkıttığımda zeminin beton olduğunu görmek içimi ürpertti. Bardan buraya nasıl gelmiştim neredeydim bilmiyordum.

Hızlı bir şekilde pantolonumu almış ve altında, beton zeminde duran telefonumu da almıştım. Üstümü giyinmeye çalışırken vücudumdaki ağrıları görmezden geliyordum.

Bu ağrıları bir nevi kabullenmek, gerçekleri kendime açıklamak istemiyordum.

Tekrar dolmak üzere olan gözlerimi sıkıca kapatmış ve üstümü tamamen giyindikten sonra kapıya doğru adımlamıştım.

En azından adımlamaya çalışmıştım. Hala kabullenmediğim olayı hayatımda ilk defa yapmıştım ve ağrı dayanılabilecek gibi değildi.

Kapıyı açmadan önce arkama dönmüş ve hala aynı pozisyonda uyuyan iri bedene bakmıştım. İçimden bir yerde öldüğünü zannediyordum ama öyle bir şey olmazdı değil mi?

Derin bir nefes alırken yüzünü dikkatli bir şekilde inceledim aslında fazlasıyla yakışıklıydı alnına dökülen kırmızı saçları ona tamamen farklı bir hava katıyordu... yüzüne bakmak bana dün çarpışmamızı hatırlatırken daha fazla anı hatırlamak istemediğim için hızla odadan çıkmıştım.

Odadan çıktığım anda ise kendimi barda bulmam beni delirtmişti...

Bunca zamandır barın içinde miydim? Hayır hayır bu küçücük barda oda olmadığına emindim.

Muhtemelen sabah olduğu için boş olan barda biraz ilerlemiş ve arkama dönmüştüm. Az önce çıktığım kapıyı görmemek artık delirdiğimin bir işaretiydi.

Taste of Blood (HyunLix, Minsung)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin