15_Hayırlısı Olsun

47 3 0
                                    

Bismillahirrahmanirrahim

Onur Alp gelinlik mağazasında Zeyneb'den onayı alınca umut dolmuştu.

Mağazanın önünde yüzündeki şapşal gülümsemesiyle Kaan'ın gelmesini beklerken telefonunun melodisi doldurmuştu kulaklarını.

Cebinden çıkarıp kimin aradığına baktığında ekranda "Valide Sultan" yazıyordu.

Bekletmek istemediği için hemen açtı telefonu.

Kulaklarını annesinin huzur verici sesi doldururken bir kez daha şükür etti.
"Selâm aleyküm yakışıklı oğlum. Akşama evdesin değil mi? Ona göre en sevdiğin yemekleri yapacağım." diye sormuştu annesi.

Onur Alp yüzündeki şapşal gülümsemesiyle "Ve aleyküm selam annemm. Evet akşama evdeyim. Yorma kendini ama. Ne kolayına geliyorsa onu yap. Ben senin ellerinden her yemeği yerim güzel annemmm." diye şen bir şekilde konuşmuştu.

Annesi oğlunu o kadar iyi tanıyordu ki. Konuşmasındaki hoş tınıdan güzel şeyler olduğunu anlamıştı.

Necla hanımında yüzünde oğlunun şen sesinin verdiği huzurla bir tebessüm oluşmuştu.

Meraklı bir sesle "Ne yorulması oğlum. Mutlu oluyorum ben size yemek yaparken.  Hem hayır olsun nedir mutluluğunun sebebi?" diyerek sormayıda ihmal etmemişti.

Onur Alp utanmış, sanki annesi görüyormuş gibi başını yere eğmişti.

Şapşal gülümsemesi tebessüme dönerken "Elhamdülillah annem çok güzel bir şey oldu. Ama telefonda söylemek istemiyorum. Akşam eve gelince yüz yüze konuşuruz İnşaAllah. Babamın dışarıda işi varsa söyle sakın gitmesin bir yere." diye de tembihlemişti annesini.

Birbirlerini Allah'a emanet ederek kapattılar telefonu.

...

Askeriyede işi biten Onur Alp içinden bir gram eksilmeyen neşesiyle eve gelmişti.

Elleri ceplerinde, ıslık çala çala merdivenleri çıkmıştı. Kapılarının önüne gelince tek elini cebinden çıkarıp basmıştı zile.

İçerden "Kim o?" diyen annesinin sesini işitmiş, çocukca bir sesle "Biricik oğluşun Onur Alp annemm." diye cevaplamıştı.

Necla hanım çok geçmeden açmıştı kapıyı. Yüzündeki tatlı tebessümüyle "Selâm aleyküm oğlum. Hoş geldin." derken botlarını çıkartan oğlunu incelemişti.

Oğlu gayet neşeliydi. Aman aman Allah bozmasındı da bu neşesinin sebebini hayli merak etmişti.

Onur Alp içeri girdikten sonra "Ve aleyküm selam Valide Sultan'ım. Hoş buldum hem de pek hoş buldum. Bu ne güzellik kız validem! MazaAllah nazar değecek." diyip öpmüştü annesinin yanaklarını.

Necla hanım oğlunun bu neşeli haliyle iyice mutlu olurken "Şapşal çocuk git ellerini yıka gel. Sofrayı kuruyorum." derken mutfağa gitmişti.

Onur Alp önce ellerini, yüzünü yıkamış sonra üniformasını çıkarıp, eşofmanlarını da giyip gitmişti mutfağa.

Mutfağın kapısının kenarına dayanıp anne ve babasının şakalaşmalarını izlemeye başlamıştı.

Bir gün Zeyneb'le böyle olurlar mıydı?

Kafasında dönen soruyla ellerini yukarıya kaldırıp "İnşaAllah hayırlısıyla tez vakitte amiiiin." diyerek içten bir dua etmişti.

DİLEM'İMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin