_Max_
Üstünü örttüm ve yatak odasından tam çıkacakken kolumun çekiştirilmesiyle Charles'a döndüm.
"Neden beni bıraktın Maxie?..."
Adeta yerimde donakaldım. Sesini bile özlemiştim ancak şuan mesele bu değildi.Charles'ın kolunu battaniyenin içine sokup başını okşayarak öptüm ve söylediklerimi tekrarladım.
"Özür dilerim..."
Odadan çıkmak yerine bir battaniye ve yastık alıp odadaki kanepeye yöneldim.Charles sabah odada kendini yalnız bulursa korkup birşeyler olduğunu düşünmesin diye odada uyuyacaktım ve bunun için en iyi tercih kanepeydi.
Kanepeye uzanıp gözlerimi yumdum ve kendimi uykuya teslim ettim.
_Charles_
"Siktir! Neredeyim ben"
Uyanır uyanmaz kendimi tanıdık olmayan bir odada bulduğum için anlık korkuyla biraz sesli küfretmiş olabilirim ama bu durumu değiştirmez.
"Diline dikkat et tatlım"
Bir dakika bu ses...Hayalmi görüyorum? Max'in evinde kalmış olamam.Hayır kesinlikle bu bir rüya. Max yavaşça oturduğu kanepeden kalkarak bana doğru yürümeye başladı.Siktir onca saattir benimi izliyordu?
"Yaklaşma bana!"
Çıkarabileceğim en soğuk sesimle konuşmaya çalıştım.Başarılı olmadığım belliydiki hâlâ üzerime doğru geliyordu.Dibime kadar girdiğinde onu cidden özlediğimi farkettim.Ah o okyanus mavisi gözleri beni benden alıyordu.Yutkunmamı gizleyememiştim.Ben buydum işte,boş yere beni terkeden adama deli gibi aşıktım ve inkar ediyordum.
"Noldu Charlie rahatsızmı oldun?"
"U-uzak dur be-benden."
Sesimin titremesine bir küfür savurarak bana gitgide yaklaşan Max'e yöneldim.
"D-dün gece noldu?"
'Lanet olsun' yine sesim titriyordu.
"Kusmak için lavaboya yöneldiginde sana yardım etmek için seni takip ettim.Çoktan kusmuştun ve yarı baygındın,beni görüncede artık dayanamayıp bayıldın."
"Peki neden burdayım?"
"Pierre'i bulup seni ona bırakıcaktım ama o kadar sarhoştuki bırak seni kendini zar zor eve götürürdü.Bende mecbur sen baygın olduğun için buraya getirdim.Taşınmasaydın burada olmazdında işte..."
"Kes sesini!!...
Neden taşındığımı sen gayet iyi biliyorsun şimdide benim suçummuş gibi konuşma,kalbini kırmasını bilirim Max!""Peki peki sen kazandın,kahvaltı etmek istermisin peki?"
"İstemez kalsın,işlerim var zaten yolda yerim...
Sağol bu arada sarhoş hâlimle bana sahip çıktığın için"
"Sorun yok Charlie ben her zaman buradayım.Her ne kadar eski sevgilin olsamda yardım için burada olacağım."
İçgücülerime kendimi elverip Max'in dudaklarına bir buse kondurdum ve evden ayrıldım.
Duygularımı saklamaktan yoruldum ve evet hâlâ Max'e aşıktım.Bunu artık inkar etmekten yoruldum.Her ne kadar o beni öylece bırakıp gitsede onu seviyordum. Lanet olsun sana olan aşkıma Max.
Çağırdığım taksi geldiğinde binip evimin yolunu tarif ettim ve yaptığım hatayı Pierre'e söylemek üzere ona mesaj attım.
Charles
Kızma ama birşey yaptımPierre
Gene noldu Charles Max'lemi ilgili?Charles
Evet..Yani dün beni o evine
getirmis.Bayılmışım o da seni
bulamayınca kendi evine getirmis
Sabah bir kalktım kanepede
beni izliyordu sonra işte bende
sorduğumda bana bunları anlattı.Pierre
Peki sen ne yaptın?Charles
Kızma ama belki
onu öpmüş olabilirimPierre
Charles sen ne dediğinin
farkındamısın?Seni öylece bırakıp
arkandan bir kere bile bakmayan
bir adamı nasıl öpersin?
O adam sen babanı kaybettiğinde bile bir kere seni sormadı hatırlatayımmı?Charles
Biliyorum Pierre sadece..o anlık gelişti ne yapacağımı bilmiyorum zaten aynı yerde yarışıyoruz
Onu seviyorum ama ondan nefret ediyorumTaksinin durmasıyla eve geldiğimi anladım taksiyi ödeyip eve geçtim.Farkında olmasamda çoktan ağlamaya başlamıştım.
Ama Pierre haklıydı...babam hayatını kaybettiğinde bile aramamış yanımda durmamıştı.Çabalamaya gerek yoktu artık.
Duşa girmeyi planlıyordum ve tabiki sonrasındada spora gitmeyi.Max'e yalan söyledim çünkü o evde kalmaya katlanamazdım.Daha doğrusu Max ile aynı ortamda kalmaya...
_Max_
Olanları kavrayamıyordum. Neden beni öpmüştü? Neden benim yüzümden onca şey yaşamasına rağmen beni öpmüştü? Adeta beynim çalışmayı durdurmuş şok içinde oturuyordum.
Charles'a mesaj atmak istiyordum ama içimden bir ses şuanda iyi bir zaman olmadığını söylüyordu.
Muhtemelen Charles onu sevmediğimi düşündüğü için böyle hareket ediyordu. Benden uzaklaşmaya çalışıyordu ama o farkında olmasa bile 2 aydır onu izliyordum. Ona evinin yerini bilmediğimi söylesemde aslında hergün nereye gidiyor,ne yapıyor biliyordum ama bunu ona söylemeye cesaretim yoktu.
Ve düşündüğünüz gibi Charles'ı ne kadar sevsemde babamın tutumu nedeniyle ondan ayrılmıştım,onu aramamış,mesaj atmamıştım...
Oysaki babasının cenazesinde bile orada onu izliyordum. Ancak bunu o bilmesede olurdu.Çünkü bunu onun için yapıyordum,kendim için değil.
Babam ona zarar vermesin diye...
Oysaki benim yokluğum ona zarar vermiş ancak artık bunu düzeltebilirim.Çünkü daha geçen hafta babam tarafından rezil edilmeden ben biseksüel olduğumu açıkladım. Artık korkmam gereken tek şey babamın Charles'a bunu yapmaması olmuştu çünkü benim aldığım eleştirilerin yarısını bile kaldıramayabilirdi.Daha yeni babasını kaybeden bir insanı daha fazla üzmemem gerekiyordu ve ondan uzak kaldıkça Charles harap oluyordu. Babamla uzun bir tartışma yaşadık. Sırf bu yüzdende beni evlatlıktan reddetti ama biliyor musunuz sikimde bile değil. Kendi oğluna hakaret edip,zarar veren bir insana baba diyeceğime ölürüm daha iyi.
Uzun bir süreyi bunları tekrar ve tekrar düşünererek geçirdim.
Artık bir engelim yoktu. Gidip Charles'a olanları anlatıp özür dileyecektim.
Arabaya binip Charles'ın evine doğru sürmeye başladım.
Kestik eheheh
Nabersiniz ben hiç iyi değilim😖
Mentalim çöktü bu yarışlardan sonraHerneyse öpüldünüz lestappenle kalın aşklarr😽💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Inside Darkness -Lestappen
FanfictionCharles yaklaşık birkaç ay önce Ferrari ile kontrat imzalamış ve bunun şerefine arkadaşlarıyla beraber bir gece klübüne gitmişti. Ancak ortadaki tek sorun eski sevgilisi Max Verstappen'inde o gece aynı klüpte olmasıydı...