Mi manchi

161 24 2
                                    




Nabeeeer

Evet evet çok uzun zaman oldu farkındayım. Ama gerçekten çok zooor. Bu kitabı yazmak çok zor.

Yazım hatası varsa şimdiden kb.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



...

Birini unutmanın en iyi yolu onu tekrar görmektir, demiş bir şair. Kim olduğunu hatırlamıyorum, önemli de değil zaten. Onlar beni tanımıyor bile sonuçta.

Tanımadığım şairlere hak vermiyorum, çünkü ben jeongguk'u tekrar gördüğümde ne karar aşık olduğumu tekrar hatırladım. O an gözlerine yeniden bakınca anladım ki, suç ne şarkılarda ne de şiirlerde, acıtan senmişsin içimi.

Sevmeyi bilmeyen şiir okumayı nereden bilsin demiş başka bir şair. Bu şairi hatırlıyorum, Jeon jeongguk. O da beni tanıyor sonuçta.

Ve ben sabahın erken saatlerinde, güneş bile yeni doğarken yerimde duramamış kalkıp arabama atlamıştım. Yönünü kaybetmiş, sahibi tarafından ipi salınan bit uçurtma ne kadar dengesizse o kadar dengesizdim. Sarhoş değildim ama ayıkta değildim.

Gözlerim kararıyordu arada ama yeni yeni doğan gün ışığı saolsun önümü görebiliyordum. Bahar ayında olmamıza rağmen havalar daha ısınmamıştı. 3. Cemre henüz düşmemişti zaten. Trafik normal akışında seyir ederken ileride korna sesleri artmaya başladı. Sessiz olmadına özenmeden bir küfür savurdum. İleride şoförlerden biri, bir kamyona girmiş ve kamyonda tüm yolu boylu boyunca kapatmıştı.

İçimden ne yapacağımı düşünmeye çalışırken aklımdaki tek şey Jeongguk'a koşmaktı. Ama arabayı yol ortasında öyle bırakamazdım. Etik kurallara aykırıydı, yoksa bir saniye bile düşünmezdim gitmek için.

Yanımdan geçen asker traşlı gençe baktım, tıpkı benim gibi küfürler savuruyordu ama o yürüyordu. Gerçekten bazı insanlar geri zekalı olabiliyor. Trafikte olan bir aracı bile yok ama küfür edebiliyor. En azından haklı bir sebepten küfür etmesi için camı açtım ve ona seslendim.

"Asker! Bak buraya."  Sağa sola bakınıp kendisine seslenen kişiyi ararken nerede olduğumu belirterek seslendim tekrar. Bu şekilde hem asker olduğundan da emin olmuştum. Kapıyı açıp arabadan indiğimde ceplerimi kontrol ettim. Telefonum yanımdaydı. Bana merakla bakan gençe arabayı işaret ettim. "Trafik açılınca yakınlarda bir yere park et."

Asker düşünceleri bakışlarla yüzüme bakarken bir anda aşağılayıcı bir ifade takındı. "On başıyım yalnız ben. Bana öyle emir veremezsin asker."

Duyduğum sözlerle ellerimin titrediğini ve vücudumun kasıldığını hissettim. Yaşımın genç olduğunu görüp üstümmüş gibi davranmaya çalışıyordu yavşak herif. "Komutanın kim lan senin?" Anlık sinirle bağırdığımın farkına varamamıştım. Trafiğe sıkışan diğer araç şoförleri camdan kafalarını uzatıp bizi izliyordu. "Yüzbaşı Jeon Jeongguk"

My dear soldier// TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin