Selaaam naber nasılsınız, bölümler eskiye göre biraz daha hızlı geliyor artık.Çünkü hem hikaye tam yerli yerine oturuyır hem de güzel bir aşk bizi bekliyor. Her iki anlamda da.
Neyse tutmayayım sizi. İyi okumalar🩵🩵
...
"Kim Taehyung'la mı görüşüyorum?" bahçede gezerken gelen bilinmeyen numaralı telefonu açtığımda, yabancı bir erkek sesi kulaklarıma doldu. Arka planda gelen seslerle nereden arandığını az çok tahmin edebiliyordum ama tahmin ettiğim şeyin yaşanmamasını umuyordum."Evet, siz kimsiniz?"
"Ben doktor park Ye-jin. Seul üniversite hastanesinden arıyorum."Lanet tahminim doğru çıkmıştı. Jeongguk nerede, o iyi mi?
Etrafa bakınmaya başlafım ama onu göremedim.
Etrafımdaki tüm sesler bir anda sustu. Parmaklarım arasından kayıp toprak zemine düşen telefonumu yokluğunda anca fark ettim.
Güneşin tam tepede olduğu saatlerde tenim buz kesmiş, gözlerim kararıyordu. Birden kararan dünyaya karşı tutunacak bir dal ararken bu sefer kulaklarımda önce rütbem sonra kendi ismim çınlamaya başladı...
"Albayım!"
Yıllardır yanımda olan tanıdık bir koku ciğerlerime dolduğunda, tüm hayatım boyunca bu kadar güvende olduğumu hissettiğim ilk an buydu.
...
(Jeongguk)
"Yürü hadi yürü. Bir şeyin yok abartma." Onbaşı yüzü yara içindeki askeri disko'ya götürürken ben de arkasından yürüyordum. Askerin gerçekten acı çektiği belliydi ama kimsenin ona acıyacak hali yoktu, sonuçta emri veren albaydı. Burada kimsenin ona çıkacak gücü yoktu.Sonbahar aylarına gelmiştik. Ekim'in başlarında, yapraklar dökülmeye başlamışken yürüyordum bu topraklı yolda. Geçen senelerde Taehyung burada yoktu. O yokken burada olmak daha kolaydı. O yokken varlığını bildiğim yara sızlamıyordu. Unutmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My dear soldier// Taekook
FanfictionTaehyung erkek arkadaşını asker olmak için terk etmişti fakat erkek arkadaşının yıllar sonra asker olup karşısına çıkacağından habersizdi