Merhaba Sevgili Kitap Dostlarım,ÖNÜMÜZDEKİ İKİ AY BOYUNCA YENİ BÖLÜM GELMEYECEK.
TÜRKİYE WATTPAD ERİŞİM YASAĞI kalktıktan sonra ancak yeni bölümü paylaşacağım.
Yasak kalkmazsa kitabın devamını BASILDIKTAN sonra okuyabileceksiniz.
İnstagram hesabımda aktifim.
Kitabın gidişatından haberdar olamak için takip etmeyi unutmayın.
Kullanıcı adım; murekkebinruyasi_
Uzun süreli bir ayrılık olacağından sizleri memnun etmesi adına uzun bir bölüm bırakıyorum. Keyifli okumalar❣️
Konsey Odası'nın havası sıkışıp daralmış ve ısınmıştı. Bunun en önemli sebebi beyaz yeşim taşının etrafına oturan farklı büyüye sahip insanlardı. Her biri Kral Çağıl'a reverans yaptıktan sonra kendi saç renkleriyle özdeşmiş tahtlarına oturmuşlardı.Rengarenk saçlara sahip insanların, bir masa etrafında toplanmış olması kadını şaşırttığı kadar tanıdık bir histe barındırıyordu. Masada oturan herkesi hem yüzyıllardır tanıyormuşçasına yakın hem de hiçbir bağı olmadığı insanlar olarak görüyordu. Zihni oldukça karışmıştı karanlık bir duman tüm benliğini kaplamıştı.
Kral Çağıl bütün konsey üyeleri, Aras'ta olmak üzere, masadaki yerini aldığında ayağa kalktı. Kısa bir an, gözlerindeki kızıl alevlerle konsey üyelerini inceleyen, prensesse baktı. Kadının şaşkınlığından ve hala hiçbir şey hatırlamadığından emin olduğunda konuştu.
"Hoş geldiniz, konseyimizin asıl konusuna geçmeden önce size yeğenim Kızıl Prenses'i taktim etmek istiyorum," yüzünde gururlu bir ifadeyle kadına baktı. "Lalin seni yakından görmeleri için yaklaş canım," sağ kolunu havaya kaldırarak kadını davet etti.
Lalin kralın sözlerinden sonra kendisine yönelen meraklı bakışları gördü. Her biri farklı renkte olan gözler kendi üzerinde dolanmaya başladığında Orkun'un elini bıraktı. Dik yürümeye dikkat ederek, istediği tek şey bütün bu gözlerden saklanmaktı, krala doğru ilerledi.
Kral Çağıl, kendisine yaklaşan kadının omzuna elini koyarken gururlu bir ifadeyle "Bayanlar baylar! İşte karşınızda yüz yıldır hasretle beklediğimiz, Gökkuşağı Krallığı'nın koruyuculuğuna ve Büyücünün Gökkuşağı'nın efendiliğine soyunan ve her birinin hakkından da tüm cesaretiyle gelen, Yakut Ateş Krallığı'nın prensesi ve tahtın tek varisi Kızıl Prenses!" dedi.
Lalin kralın her bir sözcüğünde kalbinden yükselen alevlerin önce gözlerine ardından da kürenin üzerine sıçradığını hissetti. Göğüsleri arasındaki küre tüm güzelliğiyle parıldamaya başladığında masadaki, Aras dahil, herkes kadının güzelliği ve kürenin eşsiz görüntüsü karşısında büyülendi. Küre odadaki herkesin zihnine ulaşarak sıcacık bir büyüyü fısıldadı. Bu büyünün temellerinden biri Kızıl Prenses'se koşulsuz şartsız itaati buyuruyor ve kendi efendisinin kadından başkası olmadığını haykırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜCÜNÜN GÖKKUŞAĞI
Fantasy🌈Cehennemin Soğuk Haritası, Harese: Soğuk Bedenler "Ölüm Dansı" ve Ödüllü Öykü Kitabı Kanatlarımın Altındaki Rüzgar'ının kitaplarının Yazarından🌈 Gökkuşağı Krallığı Serisi I - BÜYÜCÜNÜN GÖKKUŞAĞI "...bakışları istemsizce kadının aralanmış kırmızı...