BÜYÜCÜNÜN GÖKKUŞAĞI

16.8K 1.2K 1.4K
                                    


Merhaba Sevgili Kitap Dostlarım ❣️

Bu bölümden sonra kitabımızın asıl evrenine geçiş yapacağız; bir sonraki bölümde BÜYÜCÜ KRALLIĞI'NA ve ejderhalarla dolu bir evrene geçiyoruz.

Bakalım bizi neler bekliyor❣️

🌈 Keyifli okumalar 🌈

Lalin, karanlık ve soğuk mağara odacığında, kızıl gözlerine yansıyan kürenin parıltısıyla öylece bir süre durdu. Kulaklarındaki uğultular dinene, zihni az önce yaşananları anlamlandırmak için bahaneler üretene kadar sadece küreye baktı. Kırmızının hakimiyet kurduğu göz bebekleri şaşkınlığa ev sahipliği yapıyordu. Kalbi korkuyla yavaşça çarpıyor, ciğerleri aldığı hızlı nefesleri düzene sokmak için çabalıyordu. Olanları anlamlandıramayan zihni en sonunda iç güdülerine kulak verdiğinde bir dizinin üzerine çöktü.

Hemen önünde, dizine kadar gelen, heybetiyle duran küreyi inceledi. Hemen ayakları dibindeki antik objenin; bir büyük cam küreden ve o büyük camı çepeçevre saran sarmaşıkların arasına serpiştirilmişçesine duran yedi tane küçük küreden oluştuğunu gördü. Objedeki bütün kürelerden yayılan turuncu ışık gözlerini kamaştırırken öne doğru iyice eğildi.

Büyük cam küreyle bakışları aynı hizaya geldiğinde camın içerisinde bir figür belirmeye başladı. Lalin istemsizce daha da yaklaşarak burnunu kürenin camına değdirdiğinde camdaki figür netleşti. Turuncu ışıklarla sarmalanmış kürenin tam ortasında bir gökkuşağı belirdi. Lalin'in pembe dudakları şaşkınlıkla ve hayranlıkla aralandığında; istemsizce elini büyük cam kürenin tam tepe noktasına değdirdi.

Dokunuşuyla birlikte kürenin içerisindeki turuncu ışık alevlendi, Lalin yüzünü korkuyla geriye çekti. Kürenin tam ortasındaki gökkuşağı adeta patlayarak kürenin içerisine üzerindeki renk cümbüşünü yaydı. Kürenin camlarına çarpan renkler, büyük kürenin etrafını sarmalayan sarmaşıkların arasındaki yedi farklı küreye dağıldı. Kürelerin içi sırayla kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mor rengiyle doldu.

Bütün bu olup bitenleri kızıl gözlerindeki hayranlıkla ve kalbinde anlamlandıramadığı bir özlem duygusuyla izleyen Lalin "Muhteşem görünüyorsun!" dedi. Tam yaklaşarak tekrar incelemek için küreye eğildiğinde "Lalin, baş komiser sesleniyor. Artık daha fazla oyalayamam!" Orkun'un sesini duydu.

Adamın sesi bir bıçak gibi yüzündeki hayranlığı ve kalbindeki özlemi kesti. Lalin adamın sesiyle derin bir uykudan uyanmışçasına sersem bir şekilde omzunun üzerinden geriye baktı. Kürenin ışıltısıyla aydınlanan mağara odacığı karanlığa gömüldü.

Karanlığa karışan kızıl bakışları karanlıktan bir tilkinin gözleri gibi parıldarken Lalin, küreye incelerken yere koyduğu fenerini el yordamıyla bulmaya çalıştı. Sonunda parmakları soğuk mağara zeminindeki feneri buldu. Fenerden yayılan ışınlar direkt olarak, tamamen camı karanlığa bürünmüş, küreyi buldu. Kürenin tamamen cansız bir objeye dönüşmesi kadını hayal kırıklığına uğratırken "Hadi Lalin! Aşağıya inecekmiş! Acele et!" Orkun'un sesiyle kendine geldi.

Hızla ayağa kalkarak girdiği tünelin çıkıntısına baktı. Mağaradan çıkmak için ileriye doğru bir adım attığında hemen arkasından gelen turuncu ışıkla aniden durdu. Kürenin tekrar turuncu bir ışıkla parıldadığını gördüğünde hiç düşünmeden küreye doğru döndü. Telefonunu göğüslerinin arasına, el fenerini ağzına koyduktan sonra eğilerek küreye uzandı. Küreyi tam olarak gold renkteki gövdesinden tuttuğunda, parmaklarına değen soğukluğu ürpermesine sebep oldu. Teniyle temas eden küre tekrar parıldadığında hayranlıkla kızıl gözleri parladı. Tek eliyle taşıyamayacağı kadar ağır olan küreyi iki eliyle kavradı ve göz hizasına kaldırdı. Kızıl gözlerine konuşlanmış hayranlıkla kürenin ortasında belirmeye başlayan gökkuşağına baktı.

BÜYÜCÜNÜN GÖKKUŞAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin