Şarkılar ; Toygar ışıklı, sen bilirsin
Seksendört, yorma"Ruhlar tesadüfen buluşmaz."⏳
***
"Yar kolların, sar boynuma... olsunlar cana sarmaşık..."
Naif, zarif belki de bir annenin ninnisinden daha güzel bir sesle gözlerini araladı Alaz. Ne zaman uyuduğunu, ne zaman odasına geldiğini hatırlamıyor ama, saçlarındaki öpücüğün hissiyatı hala yerli yerindeydi.
"Uyu..uyu...uyan yarim. Sar kolların, dayan yarim. Sinemdeki küllerime sendin közü koyan yarim..."
Çıktığı duştan ıslak saçlarını karıştırarak mutfağa doğru yöneldi. Altında siyah dizinin altında biten saha sportif bir eşofman varken üzerinde kol kaslarını bir hayli açıkta bırakan beyaz sıfır kollu kapüşonlu tişörtü vardı. Soğuk suyun teninde bıraktığı ferah hisle mutfağın kapısındayken durdu. Kapıya usulca yaslandı. Kollarını göğsünde birleştirirken kızı bozmadan izlemeye devam etti.
"Sevda gördüm gözlerinde, akacaksa...aksın kanım." Asi, sabah sabah mutfakta domates doğruyor, şarkıyı söylerken sesine yansıyan hüzün yerine serin bir esinti gibi keyif vardı sanki. Üzerindekiler dün akşamdan kalmaydı belliydi hala bacaklarını açıkta bırakan şortuyla duruyordu. Mutfağın içinde Alaz'ın tişörtüyle çıplak ayaklarıyla bıcır bıcır dolaşıyordu. Bu halini sevdiğini hissetti Alaz, bazen temizlik konusunda fazla hassas oluyordu ama neyi, nasıl elinde tutması gerektiğini biliyordu kız. Topladığı kısa saçlarından ensesi açıkta kalırken bir yıldız desenindeki benlerinin güzelliği ortaya çıkmış, saçlarından dökülen bir kaç tutam saç ise havasına hava katmıştı kızın.
Kızın bu halini izlemenin yakalanırsa vereceği gerginliği bildiğinden hafifçe boğazını temizledi Alaz. Kız elindeki bıçakla boş bulunarak söylediği şarkıyı yarım bırakıp Alaz'a dönmüştü.
"Aklımı aldın Alaz." Dedi, havadaki ellerini indirmiş, başını sağa sola sallamıştı. "...ne zaman uyandın sen? Ben mi uyandırdım?"
Alaz, yaslandığı kapının pervazından kalkarak kıza doğru yaklaştı. "Bilmem..." dedi şımarıkça. Hemen sonra kızın doğradığı şekilli salatalıklara uzanıp bir tame almış ağzına atmıştı. "...belki de sen uyandırmışsındır."
Kız kaşlarını çattı. "Yapmasana, misafir var içerde ayıp olur Alaz." Alaz sırıtarak mutfak taşına yaslanıp işine devam eden Asi'yi izlemeye başladı. "Dün, hiçte öyle demiyordun ama giremez kız mı demiştin?..." durdu bir gözünü kıstı oğlan tatlı bir oyunla. "...evet tam olarak öyle demiştin."
YOU ARE READING
Sokak Kapanı
Teen FictionSana küskün gibiyim ama nefret edemem* Eğer, Asi ve Alaz'da sokak çocuğu olsaydı, Asi'nin elinde büyüyen bir Alaz Soysalan nasıl olurdu?