Keyifli okumalarr!Bölüm şarkısı : Bunca yıl, Deblüman..
🖤
Ben o öfkeyle orayı onların başına yıkardım da, sadece evime gittim..
💔
Hayal kırıklığı..
İnsanın en çok canı hangi duyguyla baş başa kaldığında yanar derlerdi, Asi cevap vermezdi buna ama içinden geçirdiği tek bir duygu olurdu. Hayal kırıklığı..
Televizyondan yükselen Alaz, onun sesi ve ekrana yansımış siyah takımlar değil de, üzerinde Asi'nin ona aldığı siyah sweeti bir kaç gün önce ettikleri kavganın yer yer izleri, serseri bir biçimde dağılmış kuzgun rengi saçlarıyla kameraya bir şeyler söylüyordu.
"Evet, bunca yıl sokaklarda büyüdüm, bundan rahatsız mıydım? Hayır. Sizin kurduğunuz derneklerin hiçbiri bir halta yaramıyor. Sokakta binlerce çocuk aç çünkü. Ben kaybolmuşum, kaçırılmışım inan ki ilgilenmiyorum. Burda eksiğim var, eksikliğim var. Benim hikayem bizlerin hikayesi öyle iki aya üç aya sığacak değil.-"
"Onun için ordasın dimi Alaz." Diye homurdanarak bir kez daha ekranda dönen haberin sesini tamamen kıstı Asi. İki dakika sonra dayamayıp açacağını kendisi de biliyordu ama düşünmedi bile bunu.
Çok değil bir gün önce Soysalan malikanesinde Alaz'ın bir röportaj verilmesi hakkında konuşuluyordu. Alaz ise çokta umrunda olmadan dinlemiyor, kafa sallayıp geçiyordu. Eve gelen ropörtaj için konuşulması gerek kız da geldiğinde her şey baştan sona konuşuldu. Ama Asi'nin hiç beklemediği bir şey oldu. Eşref soysalan Asi'nin katılmasını doğru bulmadı, bulmadığı gibi aile içinde olmalı diye de cümlesine nokta koymuştu ve Asi sol tarafında hissettiği sızıyla nasıl baş edeceğini düşünürken bir de Alaz'ın hayır demesiyle bozguna uğramıştı.
Nasıl yaptığını anlamadı, rest çekti ve Asi'yi de o röportaja kattı oğlan. Sonrası tam bir fiyaskoydu, poşet poşet kıyafetle Asi'nin karşısına dikilen Alaz, Asi'yi büyük bir hayal kırıklığına uğratmıştı. İçinde bir şeylerin kırılma sesini, olduğu yerde küçüle küçüle kaldığını biliyordu kız. Alaz Asi'den ailesi için utanmıştı, utanmıştı ve Asi gördüklerinden hissettiklerinden sonra midesindeki bulanmaya engel olamamıştı. Her zaman yaptığını yaptı. Öfkesine sımsıkı sarıldı. Karşısında ona masum masum baka dişlerini sıkarak baktı sadece omuzlarından itti. Cümle kurmadı, oysa Asi Alaz'ın burnundan getirirdi ama bir şey demediğinde gerçekten berbat bir kırılmayla kaldığını fark etmişti.
"Ben o öfkeyle o evi onların başına yıkardım da sadece evime geldim." Dedi ekrana doğru homurtu şeklinde.
Alaz daha önce böyle bir şey ona hiç yapmamıştı ve asi şimdi bu alışılagelmiş kırgınlığı nereye koyacağını onu nasıl affedeceğini bilmiyordu. Şarkı söylediğinde olanları hazmetmişti ama şimdi olanlar içine kocaman bir taşı yerleştirmiş gibiydi.
En sonunda dayanamadı, televizyonu tamamen kapattı ve oturduğu yerden kalktı.
"Kızım nereye?" Diyen Hatice nineydi, Asi'nin hiçbir şeyiydi ama genç kız ne zaman nineyi düştüğü yerden kaldırdıysa o zamandan beri tanıyordu ve ilk defa ondan bir şey istemişti. Televizyonuna on dakika bakmak.
"Hatice nine, sağol. Ben gidiyim artık."
"Kız nereye, yemek pişiyor otur yemek ye öyle git."
"Yok, zaten fikolar bir şeyler hazırlıyordu orda yerim ben rahatsızlık vermeyeyim sana da."
YOU ARE READING
Sokak Kapanı
Teen FictionSana küskün gibiyim ama nefret edemem* Eğer, Asi ve Alaz'da sokak çocuğu olsaydı, Asi'nin elinde büyüyen bir Alaz Soysalan nasıl olurdu?