Sokak Kapanı

14 ; kalpte duran, kalpçe üzen

Keyifli okumalarr!
Bölüm şarkısı ; Demet akalın, ders olsun...

🖤

Vazgeçmiyorum senden...

🌼

"O zaman dans..."

diye bağırdı Rüya. Evet evet şu, Abisinin sevgilisi olan. Alaz, gelmeyeceğim diye tutturduğu partiye paşa paşa gitmişti. Çünkü, Ece'yi kırmak demek, kafasını kırmak gibi bir şeydi.

Sahneye çıkacak sanatçı daha yeni çıkıyordu ve Alaz kafasını kaldırdığı dakika bahçeye kurulmuş pistte bütün zerafetiyle Asi'yi görmeyi hiç planlamıyordu. Onun orada ne işi vardı bilmiyordu. Sadece elindeki bardağı sıkıyor, kızın kıvırışlarını izliyordu.

Üzerine giydiği kıpkırmızı dar elbisesi, straplez denilecek şekildeydi saten kumaşı ise, Alaz'ın her şeyi siktir edip kolayca yırtabileceği türdendi. Kısa saçları düzleştirilmiş, yanlış anlamadıysa saç eklenmişti ve at kuyruğu yapılmıştı. Dolgun dudaklarındaki ateş kırmızı ruju ise alaz için öldürücü darbeydi. Asi kız tam bir ateş parçasıydı, kurşun da olabilirdi. Namlunun ucundan çıkan öldürücü bir kurşun...

"Anladın sen imkansız ne..."

Asi, kafasını etrafında bir tur döndürürken şarkının ritmiyle kendisini dansa bırakmış ellerini beline dolayarak eğlenmenin peşindeydi. Ayağındaki topuklular onu zorluyordu belki ama sorun değildi, alışmıştı. Arkasını döndü kıvrak belini ortaya çıkararak dansına devam ederken ön sıralarda kendisini izleyen elemana bakmamak için çaba göstermiyordu.

Asi, Alaz ne kaybetmiş... kimi ve kimin sevgisini küçük görmüş görsün istiyordu.

Gözlerindeki keskin eyelinerle etrafa bakışlar atmaktan hiç çekinmiyor, beliyle kolayca pistte dansını sergiliyor, öğrencileri coşturuyordu.

Alaz'ın bilmediği bir şekilde, Asi Soysalan üniversitesinin solist şarkıcısı olmuştu. Bu da Neslihan Soysalan sayesinde meydana gelmişti. Okuldaki öğrencilere ücreti karşılığında ses eğitimi verecek okulda kendisine kurduğu grubuyla etkinliklerde sahneye çıkacaktı.

Şarkısına girip herkesi tribe sokmadan, önce ortalığı coşturmak istiyordu.

"Asi konuşmadan ağzına sıçıyor fark ettin mi?" Diyen Abisi'ne baktı Alaz delici bakışlarıyla başının ağrımaya başladığının farkındaydı.

Asi, gözlerini açtığında Çağla'yı görünce elleriyle gel işareti yapmıştı. Çağla ise utanmadı sıkılmadı, bütün dişiliğiyle sahneye atladı. İki kız dans ediyor, ne kaybettiklerini göstermek istedikleri erkeklere derslerini veriyorlardı.

Dakikalar geçti. Asi şarkısına geçerken, Çağla'da onunla kaldı. Asi büyük bir değişiklik yaptı ve şarkıya şu sözlerle girdi.

" Sonra döndük dedik ki ; ACISA DA ÖLDÜRMEZ!"

Kızlar bağıra bağıra şarkılarını söylüyor, cilveleriyle sadece Alaz ve Cesur'u değil bütün okulun erkeklerine cenneti yaşatıyorlardı.

Alaz elindeki bardağı kafasına dikerken gülümsemeden edemedi. Bir kez daha Asi'nin yıkılmaz, yakılmaz çelik zırhını görünce gururlandı. İşte onun kızıydı, hep onun kızıydı.

Dakikalar dakikaları kovalamıştı.. asi'nin sahnesi bitmiş inip bahçeye süslenirken insanların dinlenmesi için koyulan puf koltukların birinde kokteyl içiyordu. Sanıyordu ki, alkolsüz...

Çünkü alkol, bir yerden sonra Asi'yi çarpardı. Kaliteli alkol Asi'yi Alaz'a götürebilirdi, ilan-ı aşk bile yapabilirdi.

Çağla kahkaha attı, kokteylini içen Asi'nin omzuna dokundu.