Nisa'nın bir iş çıkışı durakta otobüs beklerken eski eşini kanlar içinde görmesi ile hikayeleri tekrardan başlar...
Yanlışlıkla olan "tesadüfler" bazen her şeyi değiştirebilir hem de her şeyi...
Kim bilir belki de tesadüf değildir onları karşılaştır...
Bir önceki bölüm önerilerinizi okudum ve hoşuma gidenler oldu, fikirleriniz için teşekkür ederim🩷
Kitabın vote, yorum ve okunmaları çok düştü ve açıkçası moralim bozulmadı değil...
Lütfen vote ve yorum yapmayı unutmayın, onlar benim benzinim qpxlwşxşw
İYİ OKUMALAR❤️🔥 . . . . .
❗️DİKKAT❗️
🎀BU BÖLÜM HAKARET VE ŞİDDET UNSURU İÇERMEKTEDİR🎀
"Eşyaları getirdin mi?"
Hakan kafasıyla onaylaydı ve masanın üstünü gösterdi: "Getirdim, abi."
Yavaşça o tarafa doğru adımladım ve masada kısaca parmaklarımı gezdirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Testere, kerpeten, kesici cerrahi aletler, matkap, çekiç, farklı boyutlarda çiviler, pense, farklı boyutlarda bıçaklar, sopalar, elektrik kablosu ve daha sayamadığım bir çok şey masada bulunuyordu.
Boynumu sağa ve sola yatırıp kıtlattıktan sonra, arkamı döndüm ve korku içinde bana bakan altı adamı kısaca süzdüm.
Hepsinin ağzı yüzü dağılmış, tanınmaz hale gelmişlerdi.
Keskin nişancı hariç.
Neredeyse sevdiğim kadının ölmesine sebep olan o keskin nişancı karşımda savunmasız bir şekilde duruyordu.
Onu bilerek dövdürtmemiştim, bu eğlenceyi başkasına yaşatmazdım.
Ona öyle aklının alamayacağı işkenceler yapacağım ki, ölmek için yalvaracaktı.
Kolumdaki pahalı gümüş saatimi çıkarıp ters çevirdim ve saat kısmı parmaklarımın iç tarafına gelecek şekilde ters taktım.
Anlamayanlar için söylüyorum: muşta varya, hani yumruk atarken daha çok canı yansın diye parmaklarımıza geçiririz. Heh, işte aynı o mantıkla saati parmaklarından geçiriyor...
Aklıma Nisa'yı öldürebilme ihtimali geldiğinde, delirecek gibi oluyordum.
Yumruk atacağımı anlayan adam, korkuyla kekeleyerek konuşmaya başladı:"L-Lütfen be-ben bir şey yapmad-"
Adamın cümlesini bitirmesine izin vermeden burnuna sert bir yumruk attım.
Adam acıyla çığlık attığında, elleri bağlı olduğu için bir şey yapamıyor ağlıyordu.
Hızımı alamayıp birkaç kere daha suratına yumruğumu geçirirken bir yandan da konuşuyordum:"Sana öyle şeyler yapacağım ki, ayaklarıma kapanıp beni öldür diye yalvaracaksın!"
