Sabah uyandığımda üzerime siyah crop ve altına mavi pantolunumu giydim.
(Pantolon bence güzel durmamış. Bunun için bu pantolon düşünün.)
Karan'a yönelip dürtüğümde uyanmadı.
Karan kalkmayınca boynunu öptüm. Mırıltılı sesler çıkardığında daha çok öptüm. Sonunda gözlerini açtığında ona tebessüm ettim."Hadi kalk kahvaltı edelim."
Karan beni tutup kendine çekti. "Ayılamadım. Yöntemlerin var mı beni uyandırman için?"
Karan'nın dudağını öpüp geri çekilecektim ki izin vermeyip altına aldı. Saate baktığımda herkesin yavaş yavaş indiğini biliyordum. Biraz oynaşmaktan zarar gelmezdi. Elimi sırtına koyup okşadım. Karanla öpüşmemiz daha alevli hâl almaya başladı.
Birdenbire bulunduğumuz odanın kapısının açılmasıyla Karan hemen benden ayrıldı.
"Keyfe bak herkes sofrada sizi bekliyor gelmeyi düşünür müsünüz?" Karanın en küçük kız kardeşiydi gelen. Bir rahat yoktu. Karan kardeşine bakıp sertçe konuştu.
"Yelda karşında çocuk mu var ,bu nasıl konuşma biçimi? Senin karşındaki abin bunu unutma istersen!"
Yelda bir şey demeyip çıktığında kolunu tuttum Karanın. "Boş ver bilmiyor musun her zamanki Yelda işte."
"Onun bir karın ağrısı var da hadi hayırlısı."
Üzerini giyindikten sonra aşağıya indik. Herkes yemek masasına oturmuş bizi bekliyordu. Karan sandalyesini çekip oturduğunda bende yanındakini çekip kimseye bakmadan oturdum.
Herkes kahvaltı etmeye başladığında ben tabağımla oynuyordum. Karan tabağıma börek bıraktığında onu alarak kendi tabağına koydum.
Karan kulağıma yaklaşıp sessizce fısıldadı. "Eğer aklın yukarıda kaldıysa yardımcı olabilirim."
Karan'a bakmayıp konuştum." Hmm yukarıda kaldı." Dedim keyifsizce. Şu an bu masada oturmak istemiyordum.Yeldanın bana iğrenircesine baktığını hissediyordum. Buna artık Karanda eklenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Zehiri (+18)
RomanceAnne . Çok basit kelime değil mi. Ama içinde o kadar anlamı barındırıyor ki... ****************************************** Boşanacağım senden ! Duydun mu Karan Ağa?" Karan bana yaklaşıp"Ne dedin sen ?" Diyerek sinirle soludu. Daha sert tavır takınar...