SIRDAŞIM

7 6 6
                                    

  Sınıfa girdiğimde Ruby yanıma koşarak geldi ve "Seninle acil konuşmamız lazım." Dedi. Normalde hiç Ruby'i dinlemek istemiyordum ama çok meraklı bir insan olduğum için başımı sallıyarak sınıftan çıktım. Elena, bana ve Ruby'e çok kötü bakıyordu. Elena ikimizide öldürücekmiş gibi bakıyordu.

  "Maria artık barışalım lütfen."
  "Hayır Ruby seninle barışmak istemiyorum."
  "Lütfen Maria. Artık senin ile barışmak istiyorum."
  "Ruby sen beni ilk önce sattın sonrada zorbalık yaptın. Şimdi ise benim ile barışmak istediğini söylüyorsun."
  "Tamam haklısın Maria ama lütfen. Rica ediyorum."
  "Ruby biz asla barışmıyacağız. Ve beni ikna etmeye çalışma."
  "Maria çok özür dilerim. Sana yaptığım her şey için özür dilerim."
  "Ruby bunu bir hafta öncede söylemiştin, sonrada yine bana zorbalık yapmıştın."
  "Onun içinde özür dilerim."
  "Ruby bunu keser misin ?"
  "Hayır. Tekrar arkadaş olalım. Yeni bir sayfa açalım."
  "Ruby birbirimize çok kötü şeyler yaptık. Özellikle sen. Şimdi bunların hepsini unutamayız." Beni satan, bana zorbalık yapan birisi ile neden arkadaş oluyim ki ?
  "Maria seni anlıyorum ama artık aramızdaki savaşın bitmesi gerekiyor."
  "Beni satan, bana zorbalık yapan birisi ile neden arkadaş oluyim. Benim ile biraz empati kur."
  "Maria seni gerçekten çok iyi anlıyorum. Lütfen bana bir şans ver. Herkes bir şansı hak eder."
  "Sen hak etmiyorsun Ruby. Bana yaptığın zorbalıklardan sonra 'bana bir şans ver' deme çünkü hak etmiyorsun." Dedim ve yanından gittim.

  Sınıfa girdiğimde Elena bana çok kötü bakıyordu. Marco Elena'nın bana olan bakışlarını görünce kaşlarını çattı. Elena'nın bakışlarını umursamadan sırama oturdum.

-

Sınıf öğretmenimiz içeri girdi ve "bugün hepinizin yerlerini değiştiricem." Dedi. Sınıf öğretmenimiz Choloe beni süzdü. Dudağı yukarı doğru kıvrıldı ve sonra Marco'ya baktı ve bana "Maria sen Marco'nun yanına geç." Sonradan Edwin'e döndü "Edwin sende Marco'nun yanından kalk ve Maria'nın yerine geç." İkimizde eşyalarımızı topladık ve yerlerimizi değiştirdik.
  Sınıftaki herkesin yeri değişmişti. Gözlerim Edwin'e döndü. Gözleri kıpkırmızıydı. Muhtemelen hâlâ Mia öldüğü için üzgündü.

-
  Zil çalınca Edwin'in yanı gittim. Ağladığını gördüm. Hemen göz yaşlarını sildi ve "ne oldu Maria?" Duraksadı gözlerini irice açtı ve "yine biri öldüyse bunu bana anlatma. Başka bir ölümü daha kaldıramam." Dudaklarımı araladım sonra tekrar kapattım. En sonunda "hayır birisi ölmedi. Şimdilik." Duraksadım. "Ben sadece seni merak ettim. Aşık olduğun kız öldürüldü. Tabi bu acının nasıl bir şey olduğunu bilemem ama yinede benimde sevdiğim kişiler öldürüldü." Yalan ailemi asla sevmedim.
  "Maria bu acının nasıl bir şey olduğunu sadece sen bilebilirsin. Senin ailen öldürüldü, ailen. Benim ise sadece sırılsıklam aşık olduğum bir kız. Senin acın benimkinden daha büyük olması gerek."
  "Edwin benim acım ile senin acın bambaşka. İkiside farklı şeyler. Evet  belki seni en iyi ben anlıyabilirim ama ikimizinda acıları farklı."
  "Senin aile öldü benim ise sevdiğim kız. Sen hiç benim gibi olmadın. Ailen öldü umursamadın bile. Ben neden ağlıyorum, ben neden üzülüyorum." Afalladı ve "sen dışlandın, zorbalığa uğradın, dövüldün, yetmedi ailen öldü, yetim oldun ama hiç ağlamadın. Sen mi duygusuzsun, ben mi duygusalım." Gözünden bir damla yaş süzüldü.
  "ben duygusuz değilim. Sadece duygularımı dışa vurmuyorum. Ben çok zor ağlarım mesela. Ağlarsamda bunu kimseye göstermek istemem. Evet sen duygusalsın ve bu çok doğal. Ben çocukluğumdan beri duygularımı dışa vurmamaya çalışıyorum. Ailem ölünce benim ne kadar ağladığımı merak ediyorsan Harry'e sor."
  "Sen mi ağladın." Güldü. Evet Edwin Mia'nın ölümünden sonra güldü. Edwin'i güldürmeyi başarmıştım. "Senin ağladığına kimse beni inandıramaz." Dedi. "Zorbalığa uğruyan ama ağlamıyan biri hayatında hiç ağlamaz." Gözlerini devirdi. Benim hiç ağlamadığımı mı sanıyordu. "Ben zorbalığa uğradığım zamanda, dışlandığım zamanda ağladım sadece bunu yalnız iken yaptım, yalnız ağladım."
  "Buna inanmak istemiyorum." Tekrar bana baktı. "Edwin sana bir söz söylemek istiyorum." Edwin dikkatle bana baktı. "Söyle." Bu kadar ciddi olucağını düşünmüyordum. "Ben ölürsem ağlama gökyüzüne bak ve hoşçakal de..." gözleri doldu "sen asla ölmiyeceksin. Buna izin vermiyeceğim."

Peşimdeki Katil Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin