"Çok güzelsin."
Kafasını iyice boyun girintime sokmasıyla kıkırdadım. İyice kendimi ona sardım.
"Bunu söyleyen ilk kişisin ... Gerçi senden başka kimsemde yok ki."
"Ben senin kimsende olurum Bergüzarım ..."
En son duyduğum kelimeyle kaşlarımı çattım...
" Ya ama artık yeter ya. Amca bitmedi mi yolumuz. Çok sıcak ve yoruldum. Gün de ağrımaya başladı. En azıdan biraz dinlenelim."
Yüsra' nın 100. Kez hayıflanmasıyla derin bir nefes verdim. Zaten haşatım çıkmıştı bir de onun çenesini çekiyorduk.
O konuşmadan sonra yola çıkmıştık. Eyüp ise beni çok şaşırtmıştı çünkü kapıda bir araba değil deve bekliyordu.
Denetim ile ilgili sorun çıktığı için il sınırına kadar çölde deve ile gidecek sonra arabalarımıza geçecektik. Ancak bu hiç kolay değildi. 1 saatir sıcağın altındaydık. Aslında hızlı gitsek ulaşırdık ama Nazlı'nın korkması her şeyin cabasıydı.
Eyüp dikkat çekmemek için bir gurup ayarlamıştı. Safari için buraya gelen bir ermeni turist kafilesi ile birlikte gidiyorduk.
"Tamam biraz dinlenelim. Ama karanlık çökmeden varmalıyız."
Bir kum dağının ardına yanaşmamızla deveden indim. Elimle çekmeye başladım. O kısım gölgelikti ki bu bizim için iyi olacaktı. Bizimle birlikte bütün kafile o kısma çekildi. Develeri bağladık ve gölgelenmek için üstümüze şemsiye kuruldu.
Nazlı'nın yanına oturup bana uzattığı suyu içmeye başladım. Bir yandan da Eyüp'e bakıyordum. Fatih ve Burhan ile bir köşeye çekilmiş konuşuyorlardı. Plan yapıyorlardı sanırım.
Benim halime ve Eyüp'e gülerek baktım. O davet gecesiyle şuan ki halimiz oldukça şaşırtıcıydı. Özellikle benim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ee İsra. Ne düşünüyorsun?"
Nazlı'nın bana seslenmesiyle bir an irkildim. Sonra ise bozuntuya vermeden gülümsedim.
" Hayat ne kadar garip. 2 hafta önce ki halimle şuan ki halim sanki başka hayatlar gibi."
" Değil mi? Bizde buraya cenaze için gelmiştik. Cenazenin ardından 1 ay felan geçmiştiki Eyüp yanıma gelip ' Yenge bir kız var. Onunla ciddi düşünüyorum' dedi. O an çok şaşırmıştım. Her şeyin değişeceğini anladım ama asla aklıma o kızı bu şekilde kaçıracağımız gelmedi."
" Biz seninle bu konuyu da konuşmadık. Başın sağolsun. Ben çok üzgünüm."
" Sorumlusu sen değilsin. Kesinlikle böyle düşünme. Benim için çok zor bir dönemdi İsra. Halitle çok güzel bir evliliğimiz vardı. Halit biraz asi biriydi ama asla ne beni ne de Yüsra' yı kırmazdı. 19 yıllık evliyiz. 40 yaşındaydı.İyi kötü günler geçti gitti. Bir evladım oldu onun ardından 3 kez düşük yaptım. Hep bir çocuğum daha olmadığı için üzülürdüm. Meğersem her şerde bir hayır varmış. Şimdi Yüsra' yı idare edemiyorum. Başka çocukla daha ne yapardım? Üzgünüm ama Allahım büyüktür. Asla isyan edemem. O bu dünyaya herkes gibi misafir geldi ve biraz erken gitti. Mekanı cennet olur inşallah."
