Episode:One.

170 18 59
                                    

Selam!Cıvıl cıvıl,hafif çerezlik,lise kurgusu,klişelerinde bulunduğu ama saran bir kitap arıyorsan doğru yerdesin!!!Gerçek kalemimi merak ediyorsan yazacağım yeni kitaplara bakmanı tavsiye ederim🤭Her neyse,iyi okumalarrr❤️‍🩹
🎼Swedish House Mafia,The Weekend-Month To A Flame.
ೄྀ࿐ ˊˎ-

Hayatımda yaşanan her olay belirli monotonlukta giderken aslında bunu sıkıntı etmiyordum. Ben Talya Aldemir. Basit,hatta oldukça basit,bir hayatım var. Az önce de dediğim gibi bundan rahatsız olmuyordum. Her ergen gibi arada çılgınlık yapmak istesem de ertesi gün bundan pişman olmamak için sakin hayatıma devam ediyordum.

16 yaşındaydım,prestijli bir okula gidiyordum. Benden bir halt olmayacağını anlayan ailem beni özel bir koleje yazdırmışlardı. Onlara burdan teşekkürümü sunuyordum gerçekten. Çok çalışkan bir öğrenci değildim hatta gerçeği söylemek gerekirse sadece sınav haftalarında masaya oturanlardandım.

Belirli insanlarla gezer,belirli yerlerde dolaşırdım. Konfor alanımdan çıkmayı tercih etmiyordum zorunlu değilsem. Bugün günlerden cumaydı. Kendi kafama göre tatil yapmıştım bugünü. Anneme evde ders çalışacağıma dair bir söz vermiştim fakat gerçekleştireceğimi sanmıyordum. Annemde bunu bilmesine rağmen izin vermişti.

Saatlerdir başında olduğum tuvalime fırçaları vurmaya devam ettim. Küçüklüğümden beri resim kursuna gidiyordum. Şu hayatta uykudan sonra en sevdiğim şey müzik ile resim yapmaktı. İlerde bir sanat galerisinde resmimin olması en büyük hayalimdi.

Fırçamı mavi rengine batırıp tuvalime değdirecekken kapım açıldı. "Talya,yemek yemeyecek misin? Kahvaltı hazır." dedi odama gelen annem. Kafamı iki yana salladım. "Sabah yulaf yedim. Biliyorsun anne artık sağlıklı hayata geçtim." dedim göğsümü kabartarak. Annem sadece kafasını iki yana sallayıp sen iflah olmazsın bakışı atmıştı.

Her 2 haftada bir gelen kilo vereceğim perileri geliyordu bana. Her defasında bunu yapacağıma inanıyor ama sonrasında bir cips paketi ile bozuyordum.

Telefonumun çalmasıyla kulaklığımı çıkarıp aramayı onayladım. "𝘛𝘢𝘭𝘪𝘢,hadi kahve içmeye gidelim. Bu date'e ikimizin de ihtiyacı var bebeğim!" dedi neşeli bir sesle. "Buna hayır diyemeceğim Lavin. Hazırlanıyorum,her zamanki kafede?" dedim teyit amaçlı. "Tabiki. Öptüm." dedi son harfleri uzatarak.

Lavin,en yakın kız arkadaşımdı. Aslına bakılırsa sadece iki tane yakın arkadaşım vardı. Biri Kaan,diğeri ise Lavin'di. Kaan'la bebekliğimizden beri arkadaştık. Ailelerimiz yakın dosttu dolayısıyla bizde yakınlaşmıştık. Lavin ile lisede tanışmıştım. Ve ilk defa birinde Kaan ile olan samimiyetime benzer hissettiğim için ikisini tanıştırmıştım. Ve şuan iyi giden bir ilişkileri vardı.

Tuvalimin başından kalktım. Gardırobumu açtım. Her dışarı çıkacağımda başıma gelen hiç kıyafetim yok hissi bünyemi sarmaya başlamıştı bile. Mayıs ayındaydık,dolayısıyla yazı getirmiştim kendi çapımda. Üzerime beyaz uzun kollu crop bodyimi giydim. Altına ise mavi renkli mom jeans pantalonumu geçirdim. Genellikle kombinlerim basic olurdu. Abartı sevmezdim,genel olarak hiçbir şeyde abartıdan hoşlanmıyordum.

Takılarımı taktım. Düz saçlı olmanın ekmeğini yiyerek sarı saçlarımı taradım sadece. Vanilla'lı parfümümü sıktım. Makyaj olarak göz altımı kapatmıştım. Yanaklarıma allık uygulayıp kirpiklerime maskara sürdüm. Dudaklarıma da pembe bir gloss geçip glossumu beyaz çantama attım. Beyaz converselerimi ayağıma geçirip odamdan çıktım.

Salona geçtiğimde annemin kardeşim Alya ile kahvaltı yaptığını görmüştüm. "Ben çıkıyorum,Lavin ile buluşacağız." Kafasını salladığında evden çıktım. Evin yakınında bulunan otobüs durağına yürüyüp otobüsü beklemeye başladım. Hafif esen rüzgar bedenimi ilk zamanlar titretse de alışmıştım.Kulaklığımı taktım. Yaklaşık 1 dakika sonra otobüs gelmişti. İçi tıka basa dolu olduğundan ayakta bir şekilde yolculuğumu geçirmiştim.

SIFIR ÇARPANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin