Episode:Three.

27 10 52
                                    

🎼Marina-Bubblegum Bitch.
                                    📀
Okula geldiğimizde her zaman olduğu gibi kahvemi almıştım ve şimdi onu yudumluyordum. Kantin masalarında oturuyorduk. Lavin aynadan kendine bakarken ofladı. "Sivilcem çıkmış." dediğinde eliyle gösterdiği alnına baktım. "Küçücük,gözükmüyor bile." dediğimde gözlerini devirdi.

Evde gerginlikten çığlık atmış,Lavin ve Kaan'a mesajlaşmalarımızı göstermiştim. İkiside öncesinde beni takip etmesine şaşırmıştı. Yani bende şaşırmıştım ona. Kurbanını tanımak için takip etmişti bence. Yani tahminimce bilekliğini kırdıktan kısa süre sonra beni takip etmişti.

Lavin ve Kaan arkama bakmaya başladığında kaşımı kaldırdım. "Neye bakıyorsunuz?" diye sorduğumda Lavin ile göz göze geldik. "İnanmayacaksın ama şuan Atlas sana doğru geliyor. Ve Güneş'te Atlas'ı izliyor. Siktir. Geldi."

Omzuma dokunan el ile kafamı yukarıya kaldırdım. Atlas'tı. Ağzını oynatarak,"Benimle gel." dediğinde uzattığı eli tutmuştum. Beraber kantinden çıkarken gerginlikten kendimi kemirecektim.

Arka bahçeye geçtiğimizde 𝘜𝘳𝘢𝘻'ın derin bir nefes aldığını gördüm. "Ucuz atlattım." dediğinde kahve gözlerini benim ela gözlerim ile birleştirmişti. "Güneş artık bizi biliyor." dedi. 𝘉𝘪𝘻. Biz mi olmuştuk artık. Yutkundum. "Bizi rahat bırakmayacak değil mi?" diye sorduğumda kafasını salladı.

"Eğer Güneş sana sataşırsa bana haber ver tamam mı? Biliyorum sen onu atlatabilirsin ama yine de bana haber ver." "Tamam,haber vereceğim sana." Omzunu kaşıdı. "Ayrıca bu haftasonu parti var. Gelmen lazım. Yani lütfen gelir misin? Güneş'te orada olacak ve tek başıma nasıl onla uğraşacağım bilmiyorum." dedi ve gerçekten başı dertte konuşmuştu.Kafamı salladım. "Gelirim."

Kendimden emin mi konuşuyordum biraz? Ama yine de Uraz şuan gerçekten de mağdur durumdaydı.

"Bide bugün okul dönüşünde buluşabilir miyiz? Ailen sorun çıkartır mı?" dedi utanmış bir ifade ile. "Ailem sorun çıkarmaz ama ders çalışmam lazım. Neden buluşuyoruz ki?" "Ben sana ders çalıştırırım. Hatta okul çıkışı direkt kütüphaneye geçeriz. Ne dersin?" diye sordu.

Yani ders çalışmam yalandı. Bahane olarak söylemiştim ama buna bir çözüm bulması sinirimi bozmuştu. Yani ne vardı da buluşuyorduk ki?

"Neden buluşuyoruz ki?" "Daha gerçekçi olması için. Gerçek sevgililer her dakika beraber olurlar,Talya." Kafamı yavaşça salladım. "Tamam,çıkışta görüşürüz o zaman." dediğimde gülümsedi. Ve beraber sınıflarımıza ayrıldık.
                                      🎞
"Talya!" diye bana seslenen ses ile arkama döndüm. Derslerimiz bitmişti bu yüzden çantamı topluyordum. Gelen kişi Uraz'dı. "Efendim?" diye sorduğumda yanıma gelmişti bile. Üzerindeki parfümden gelen kokuyu duyduğumda gözlerimi kapattım. Parfümü dior Sauvage'ydi. Parfümlere takıntılı olduğum için bu tür kokuları biliyordum.

Kokusu gerçekten..güzeldi.

"Talya,beni duyuyor musun?" Gerçekliğe dönebilmiştim,kafamı ona doğru çevirdim. "Duyamadım.Ne dedin?" "Annenle konuştun mu?" Çantamı sırtıma taktım. "Otobüsteyken ararım. Hadi çıkalım." dedim ve beraber yürümeye başladık. Havanın sıcak olmasından dolayı saçlarımı toplama ihtiyacı ile dolmuştum. Bileğimdeki toka ile saçlarımı dağınık bir topuz yapıp bağladım. Bahçeye çıktığımızda birçok kafanın bize döndüğünü hissetmiştim. Bana değil,Uraz'ın yanındaki bu kız da kim diye soruyorlardı.Biliyordum. Okulun basketbol takımının kaptanı tabiki popülerdi dolayısıyla yanındaki kız da kim diye soracaklardı tabiki.

SIFIR ÇARPANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin