1.BÖLÜM:AVUKAT ERİNA DENİZ!

9 3 0
                                    

3.Serinin ilk bölümünden merhabalar...
Son serimize hoşgeldiniz ❤️
Bakalım Mete'yi kim kaçırmış?

Siz hiç yerle bir oldunuz mu ? Gözlerinizi açamaz hale geldiniz mi ? Sürekli başınızda hemşireler oldu mu? Günlerce hastaneye geldiniz mi?

1 hafta geçti... Mete'nin kaçırılmasının üzerinden koskoca 1 hafta. Şimdi neredeydi, ne yapıyordu bilmiyordum. Şu an bana ihtiyacı vardı. Yenidoğan her  bebeğin annesine ihtiyacı olur. Mete'min de bana ihtiyacı vardı.

Beni özlüyordu biliyorum. Ben de onu özlüyordum. Onun kokusunu özlüyordum. Onu sadece bir kere görebildim. Bir kere...

O minicik parmaklarını doyasıya öpemedim. Ona sımsıkı sarılamadım. Onun altını değiştiremedim. Onu yıkayamadım. Ona süt veremedim.

1 haftadır ondan uzaktaydım ve vücudum bu yorgunluğu kaldıramıyordu.

Gözlerimi açtığımda yine aynı beyaz tavanı görüyordum. Hastanenin tavanını. Yanımda elimi tutarak uyuya kalmış Kerem. Bu olay 5 gündür bu şekilde.

Eve gittiğimizde hastaneye gelmemiz çok uzun sürmüyor. Dayanamıyorum. Bir dağın tepesine çıkıp bağırsam içimdeki bu öfke ve hüzün anca öyle geçebilir.

Sağa doğru başımı çevirdiğimde kolumda serum vardı. Başımı kaldırdığımda bitmişti serum. Kalkıp oturmaya çalıştığımda hemşire odaya girdi. Hareket edip ayağa kalkmam ile Kerem de uyanmıştı.

"İyi misin hayatım?"

"Başım hala ağrıyor. Ama lütfen çıkalım buradan Kerem. Hastaneye gelmek istemiyorum artık."

Hastaneler artık beni boğuyordu. Nefes alamıyordum. Duvarlar üstüme üstüme geliyordu.

Hemşire serumu kolumdan çıkarıp pamuğu bastırmamızı rica etti. Kerem bir eliyle pamuğu bastırıp diğer eliyle de benim kolumdan tutuyordu.

Odadan çıkıp koridorda yürüdüğümüzde başım hala dönüyordu. Hastane kokusu ve ortamı artık bana iyi gelmiyordu. Oğlumu burada kaybetmiştim ben. Kimse bu acıyı bilemez.

Hastaneden çıktığımızda benim ve Kerem'in ikimizinde babaları hastane önünde bekliyorlardı. Babam bana doğru gelip sarılarak, "Erina'm. İyi misin kızım?"

Konuşmuyordum. Konuşamıyordum. Konuşmak istemiyordum. Başımı yukarı aşağı sallayıp arabaya doğru yol aldım.

O sırada Kerem'in babası da, "Geçmiş olsun kızım" dedi.

Tepki vermedim. Ben artık geçmiş olsun kelimesini duymak istemiyordum. Ben oğlunu bulduk Erina duymak istiyordum.

Kerem'in arabasına binip yola koyulduğumuzda boynuma astığım kolyemi olmadığını fark ettim bir an.

Elimi boğazıma götürdüğümde Mete'min tek fotoğrafının olduğu kolye yoktu.

Birden Kerem'e dönüp, "Hastane de düşürdüm." dedim.

Kerem şok içinde bana bakarak, "Neyi?" dedi.

"Kolyem yok. Kerem dön."

Nefesim daralıyordu. Oğlumun olduğu resim yoktu. Onun fotoğrafını da kaybetmiştim. Nefes alamıyordum.

Kerem şok içinde yola devam ederken kendimi göremedim artık.

"Dön dedim sana! Dön! Allah'ım yardım et! Kerem dön dedim!"

Kerem, arabayı sağa çekip elimi sımsıkı tuttu. Kendimi koltuğa yaslamış nefes almaya çalışıyordum. Birden arabanın kapısını açıp dışarı attım kendimi.

Nefes almaya başladığımda Kerem'e bağırmaya başladım.

"Biri alacak. Dönelim. Kerem lütfen. Özür dilerim sana bağırdığım için ama dönmemiz lazım. Oğlumun fotoğrafını da kaybedemem."

Arkamızdan babalarımızın da gelmesi ile onlar da arabalarını kenara park ettiler.

"Ne oldu oğlum?"

"Erina kızım iyi misin?"

Kerem, babasına dönüp, "Baba Erina'nın kolyesi hastanede düşmüş. Adamını gönder bulsunlar." dedi.

Ben itiraz edip kendim gitmek istiyordum. Onu ben bulacaktım.

"Hayır ben de gideceğim. Kendim alacağım." dedim.

Hızla arabaya atladım. Arabaya bindiğimde Kerem de yanıma gelip arabayı çalıştırdı. Kerem'in babası,

"Biz size geçiyoruz oğlum orada görüşürüz." dedi.

Kerem de başını tamam der gibi salladı ve arabayı çalıştırdı.

Kerem de perişan haldeydi. Şu 1 haftadır onu kahretmiştim farkındaydım ama ben de mahvolmuştum.

Hızlı bir şekilde arabayla hastaneye doğru yol aldık. Kalbim atmıyordu. Size yemin ederim kalbimin o an durduğunu hissettim. Sanki Mete'yi tekrardan kaybetmiştim.

Mete'nin kaçırılma haberini aldığım zamanla şu zamanı karşılaştırsak şimdi daha güçlüydüm. Oğlumu bir daha kaybedemezdim. Kaybetmeye niyetim yoktu. Zaten kaçırıldı. Kaçırdılar... Ama onun fotoğraflarını da kaybedemem... Oğlumu kaçıranı bizzat ben bulacağım. O şu an bir yerlerde annesini bekliyor bundan adım gibi eminim. Onu ben kurtaracağım.

Oğlumu ben kurtaracağım ve kaçıran veya kaçıranların en ağır şekilde ceza almasını sağlayacağım.

Ben Avukat Erina DENİZ! Geri döndüm.

OKUDUĞUN İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM...
2.BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE...

Yokmuş Sevenim Senden Önce-3:Elveda ! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin