"Paramparça bütün aynalar,
İçimde kan revan birisi var."-
Bir sabah uyandığımda uyuyarak göz ardı etmeye çalıştığım o karanlık kafamın içini kurcalıyordu. Düşüncelerim uyuşuyor, zihnim karıncalanıyordu.
Neredeydim? Ve neden içimde bir yerlerde şu an bulunduğum yerde olmak istemiyordum?
Cevap aramaktan sıkıldığımı söylediğim halde hiçbir zaman soru sormaktan yılmamıştım. Çünkü içimde birikmiş o koca bir yığın nefretin sebebi olmalıydı. Olmak zorundaydı.
Ya da cevap gözümün önündeydi. En başından beri oradaydı ama ben görmemiştim. Görmek istememiştim..
Tüm nefretimin sahibi bendim.
Benim bu dünyada kendimden daha çok nefret ettiğim kimse yoktu. O birikmiş yığın bana aitti. İçimdeki kırılmış kadının sebebi bendim.
Filizlenen çiçeklerimi sulamamış, yaşamak isteyen ruhumu hiç duymamıştım.
Ben kafamın içindeki nefret ettiğim o karanlık olmadan neydim? O olmasa ne yazar, ne anlatırdım?
Eğer kafamın içinde defalarca öldürdüğüm silüetler olmasaydı farklı biri olabilir miydim?
İnsanlar bana baktıklarında yıkımdan başka bir şey görebilirler miydi?
Anlaşılan o ki, kötü olan her şeyi kendimde biriktirmiştim. Şimdi ise arkamı dönüp gitmek istesem de gidemiyordum. Bunu kendime ben yapmıştım. Sanırım.
Düşüncelerim sarpa sarıp beni öldürmeye yeltenmeden önce gitmeliyim. Yoksa bu hissettiğim acı hiçbir zaman geçmeyecek. Hoş, gitsem de geçmeyecek.
Öyledir ki bu zamanlar önceki zamanlardan daha da sık bir şekilde, nefret yığınımın beni öldüreceğini düşünüyorum. Belki saçmalıyor, korkuma bir kılıf arıyorum. Belki de içime doğuyor kim bilir.
Tek bildiğim benim buradan hiç çıkamayacak oluşum. Geleceğim, gideceğim, sonra yine gelecek satırlarda kendimi arayacağım. Bulamayacağım. Belki aradığımı bulurum diye yazmaya devam edecek ve yine gideceğim.
Ama gideceğim. Eninde sonunda giderim zaten.
Giderim çünkü uydurduğunuz hiçbir kalıba sığmıyor o kırdığım kadın. İçimde bir yerlerde can çekişen o kadını koca bir dünyaya sığdıramadım ben, siz şimdi gelmiş bir kalıba mı uydurmaya çalışıyorsunuz?Başaramazsınız. Başaramadınız da.
Elimde avucumda hiçbir şeysiz bir uçurum kenarında konaklıyorum şimdi. Geçmeyecek, biliyorum. Bu ızdırabın sonu gelmeyecek.
Huzura ermeyeceğim, bu sesler de dinmeyecek.
Çünkü içimde varlığını yıllar önce unuttuğum kan revan birisi var.-
21.07.24
23.08