Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'Bu gece yağmurda Camında bi damlayım Toprak kokusundayım Islanmış serenatım'
-
Gecenin biri, aptalın biri, Kalbinin dışında bekliyor içeri girmeyi.
Gönülçelen, kabul etsen ya şimdi beni. Çekip çıkartsan bedenimi yolsuzların arasından. Buraya ait olmadığımı söylediğin günkü gibi savaşsan yeniden?
Karanlık olmadığımı, karanlıktan hiçbir parça taşımadığımı ağlayarak benimle tartıştığın günü hatırlıyor musun? Ben hiç unutmuyorum. Seninle olan hiçbir anım aklımdan gitmiyor ancak bunun ayrı bir yeri var. Karşımda ağladığın ilk gündü o gün.
Seni de beraberimde karanlığa çektiğimi fark ettiğim ilk gündü.
Gönülçelen, yeniden aydınlığınla düzenimi bozmana ihtiyacım var ama sana bir gün doğumunda sahip olup, bir gün batımında yeniden kaybetmeye cesaret edemiyorum.
Benim için savaş derdim ama sonunda kaybedeceğini biliyorum. İçindeki yaşam kırıntılarına dokunurum diye ödüm kopuyor. Bir kere karanlığımdan kurtulmuş olsan dahi ikinci bir şansının olmayacağından korkuyorum.
Belki de seni de karanlığıma çekmek istememden korkuyorumdur. Bu kadar bencil biri olabilmekten ve öleceğimizi bile bile sana gelmekten.
Saat sahiden de gecenin biri, hayır hatta çok daha geç ve ben sahiden de bir aptalım. Ama artık beklemiyorum. Düzeleceğime dair olan umudum biteli bir kaç saat oluyor. İnsanlar yeni yıla girmenin sevincini yaşarken, ben neden bir yeni yıla daha sensiz girdiğimi düşünüyordum.
Kafamda bir şeyler yerine oturdu gönülçelen. Sen bu yolsuzların olduğu sokağın diğer tarafında kalmalısın. İyi insanların olduğu tarafta. Benim olmadığım tarafta.
Bırak ben o müzik kutundaki, arayıp bulamadığın bir şarkı olarak kalayım.
Senin yerin benim yanım değil. Hiç olmadı. Ben bir ayyaşım, bu sokak da benim çöplüğüm.
Yeni yıl, yeni hayatlar dediler. Ben sana bensiz bir hayat diliyorum.