Until I Heard You Sing - [TR]

Bölüm 7

Uğur Böceği ve Chat Noir Eyfel Kulesi'nin tepesindeki favori tüneklerinde buluştu. Uğur Böceği, Usta Fu'nun Nooroo'nun sağlığıyla ilgili düşüncelerini özetledi ve her ikisi de Kelebek ve Tavuskuşu Mucizeleri kayıp olduğu sürece tetikte olmaya devam edecekleri ve Şahin Güve'nin izini sürmeye çalışacakları konusunda anlaştılar. Uğur Böceği, belki de Hawk Moth'un kendisinin Mucizelerden zarar görmesiyle ve eğer gerçekten durum buysa, kötü adamı kurtarmak ve onu iyi tarafa geri getirmek için bir şans bile olabileceğini umuyordu. Uğur Böceği, Chat Noir'ın bu konuda şüpheleri olsa da, hiç kimsenin kurtarılamaz olmadığına gerçekten inanıyordu.

Aralarına rahat bir sessizlik çökerken Uğur Böceği şehrin ışıklarına baktı. Zihninde, yumuşak spot ışıklarının altında Adrien ile yaşadığı o güzel anı yeniden yaşıyordu. Sadece başka birinin şarkısının sözleri olsa da, o anda kendini ona çok yakın hissetmişti. İç çekerken yüzünde bir gülümseme oluşmuş olmalı ki Chat'in dikkatini çekti.

"Görünüşe göre iyi bir gün geçirmişsiniz leydim."

Tüm bunların ne kadar gülünç olduğunu düşünerek kendi kendine güldü. "Evet, öyle de diyebilirsin Chaton. Sadece ana tutunmaya çalışıyorum sanırım." Chaton anlayışla başını salladı; Marinette'in sesi, yüzü, dudakları.... kendi kafasında da dönüp duruyordu.

"Uğur Böceği, sana bir soru sorabilir miyim? Biraz kişisel bir soru ama bu konuda konuşabileceğim başka kimse yok." Neyin bu kadar kişisel olabileceği konusunda biraz endişelenerek hayal kurmaktan vazgeçti, ama onu endişelendiren bir şey olduğunu görebiliyordu ve yüzünün yumuşamasına izin verdi. "Sorun değil Kedicik, ben senin arkadaşınım, unutma. Bana her şeyi sorabilirsin?"

Bir an durakladı ve Uğur Böceği onun söyleyecekleri için kendini hazırlamaya çalıştığını görebiliyordu. "Bana bir keresinde hoşlandığın bir çocuk olduğunu söylemiştin ve..." Kaşlarını hafifçe çattı ve ona bakmıyordu. Uğur Böceği'nin gözleri bu işin nereye varacağını merak ederek açıldı. "Birine aşık olduğunuzu nasıl anlarsınız, gerçekten aşık olduğunuzu, sadece hoşlandığınızı değil?"

Uğur Böceği gözlerini kırpıştırdı ve hâlâ şehre doğru bakan Chat'e baktı. "Gerçekten bilmiyorum Chat, sormak için en iyi kişi olduğumdan emin değilim." Kendini bir topun içine soktu, dizlerini çenesinin altına getirdi ve onları sıkıca tuttu. "Neden, biriyle mi tanıştın?"

"Tam olarak değil. Aslında onu uzun zamandır tanıyorum ve hatta yakın bir arkadaşım olarak görüyorum ama sanki onu ilk kez görüyormuşum gibi hissediyorum." Konuşurken gözlerinde Uğur Böceği'nin daha önce onda hiç görmediği bir ateş vardı. "Sadece anlamaya çalışıyorum." Ona neredeyse yalvarırcasına baktı.

"Sanırım aşk, kendinizi biriyle birlikte yaşlanırken görebilmenizdir. Hayatını onsuz hayal edemediğinde ve tek düşünebildiğin o olduğunda." Durakladı ve o gün piyanonun başında Adrien'ı düşünerek kendi kendine gülümsedi. "Kalbinizde sadece onların bulması için sakladığınız o özel yeri açtıklarında."

Chat ilk başta bir şey söylemedi, zihni müzik provasından bu yana kabaran bir sürü duyguyla doluydu. "Biliyorsun, Chat Noir olduğumda hayatımın zor bir dönemiydi. Bana yakın birini kaybetmiştim ve etrafımdakiler bununla nasıl başa çıkacaklarını bilmiyorlardı. Birdenbire Mucizelerim bana bir daha mümkün olabileceğini hayal bile edemeyeceğim bir özgürlük verdi. Sonra sen ortaya çıktın, parlak bir güneş gibiydin, hayatımı aydınlattın ve bana bir amaç verdin. Sanırım bu yüzden hem gerçek hem de mecazi anlamda sana sırılsıklam aşık oldum." İlk tanıştıkları gün Uğur Böceği'nin ona nasıl çarptığını hatırlayarak ikisi de kıkırdadı. Chat'in gözleri yumuşadı.

"Yine de bu kız, bana bir şekilde yaklaştı ve yine de, son birkaç yıldır sahip olduğum en iyi anılardan bazıları hep oradaydı. Tüm sevgimi ve sadakatimi sana ve Miraculous'uma adadım ve belki de bu sadakat beni ona karşı kör etti. Başka kimseyi aramıyordum ama şimdi onu gördüğümde - gerçekten gördüğümde - bundan kaçamıyorum." Chat başını çelik kirişlere yasladı ve geceye yumuşak bir iç çekiş bıraktı. "O benim için çok özel Bug. İçimde yanan ve kalbimi ısıtan bir ateş gibi. İlk defa bana sadece ben olmanın sorun olmadığını, değerli olduğumu ve belki de beni gerçekten olduğum gibi sevebileceğini hissettiriyor. Hayatımı onsuz hayal bile edemiyorum, etmek de istemem."