Beş Numaranın ortadan kaybolmasından ve Altı Numara Ben Hargreeves'in ölümünden birkaç yıl sonra akademide başka bir korkunç olay daha yaşandı; Sekiz Numara, Vanessa Hargreeves, yeteneğiyle ilgili alışılmadık bir deneyimin sonucu olarak derin bir ko...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
✧ WE ONLY SEE EACHOTHER AT WEDDINGS AND FUNERALS ✧
˚✧˳✧˚✧˳✧˚✧ ☂️ ✧˚✧˳✧˚✧˳✧˚
Vanessa Hargreeves
"Bunu yapmadan önce bana hatırlat lütfen." Yüksek değerli Bentley'in garajında göründükten sonra Five'a döndüm. "Şikayet etmeyi bırak ve içeri gir." diye talimat verdi ben takip ederken. Arabanın motorunu çalıştırdı ve keyifle yolumuza devam ettik.
Sevimli bir okul çocuğu üniforması giymiş genç bir çocuğun, kaşlarını çatarak arabayı çalıştırdığını görmek bana esrarengiz göründü. "Araba sürerken tuhaf görünüyorsun," yorumunu yaptım.
"Araba sürerken bana bakmamanı tercih ederim." diye karşılık verdi bir türlü uzaklaşmadığı somurtkan bakışıyla.
Five her zaman ne diyeceğini biliyordu. O, dürtüseldi ve bunu yaparken de delicesine olağanüstü bir iş çıkarıyordu. Her zaman gururla parlıyordu ve bir saniyeden daha kısa bir süre için kendinizi ortamdaki en aptal kişi gibi hissetmenizi sağlayabilirdi.
'Vanessa?' Uyku döngüsünden uyanmadan önce başıma gelen garip olaya dair bir geri dönüş yaşarken Five'ın sesi bir kez daha aklımda yankılandı.
Aracı sessizlik doldurduktan sonra, "Biliyor musun, sen olmasaydın hâlâ komada olurdum." dedim. Teknik olarak beni bilinçlendiren şey onun sesiydi. "Ne demek istiyorsun?" Sonunda tek kaşını kaldırarak bana baktı.
"Uyanmadan önce sesini duydum." diye açıkladım. Daha önce gördüğüm vizyonu ona söylemeli miyim bilmiyordum. Hatırlamaya bile değmezdi. "Öyle mi, bu nasıl mümkün olabilir?" diye sordu her zamanki gibi ses tonunda en ufak bir ifade belirtisi olmadan.
"Five, bir kıyamet vizyonu gördüm," diye konuştum, doğrudan yola bakarken bundan rahatsız görünüyordum.
Aniden frene çok sert bastı ve tekerleğin sürtünmesinden dolayı emniyet kemerimi takmasaydım uçup gitmeme sebep olacak bir çığlık sesi çıkardı. "Hey! Ne yapıyor-"
"Ne gördün?" Five direksiyondaki ellerini çekerek, söyleyeceklerimden gerçekten rahatsız olduğunu hissederek sordu. Kaşlarımı çatıp endişeyle ona baktım. "Söyle bana."
"Eh, sanki bir tarihçinin dünya savaşı hakkındaki kitabından fırlamış gibi görünüyordu. Ama bence bu sadece korkunç bir kâbustu."
"Kıyameti biliyor muydun?!" Five'ın ağzı, az önce ona verdiğim ek bilgi karşısında şoka uğrayarak hafifçe açıldı.
