Beş Numaranın ortadan kaybolmasından ve Altı Numara Ben Hargreeves'in ölümünden birkaç yıl sonra akademide başka bir korkunç olay daha yaşandı; Sekiz Numara, Vanessa Hargreeves, yeteneğiyle ilgili alışılmadık bir deneyimin sonucu olarak derin bir ko...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
✧ THE DAY THAT WASN'T ✧
˚✧˳✧˚✧˳✧˚✧ ☂️ ✧˚✧˳✧˚✧˳✧˚
Vanessa Hargreeves
Five'ın odasındaki kanepeden, Five'ın yaralarını profesyonelce tedavi ettiğini gördüğüm anda nihayet mutlulukla oturdum. "İyi olacak, Vanessa canım. Sadece biraz dinlenmeye ihtiyacı var." diye konuştu Grace tüm coşkusuyla. Cenaze zamanının aksine, o da yeni gibi geliyordu.
"Bir şey var mı?" Diego, kapıya yeni gelen Allison'a sordu. Kulaklarım, bu konuda olumlu bir geri bildirim umuduyla dikleşti. "Vanya'nın telefonuna cevap verilmiyor... Ve müzik okulundaki resepsiyonist, bugün derslerine gelmediğini söyledi."
İkisine geri döndüm. Allison haberlerden memnun görünmüyordu ve Diego'nun canını sıkan bir şey varmış gibi görünüyordu. Hiçbir yorum yapmadı ve Allison onu durdurana kadar uzaklaştı. "Hey, iyi misin?" diye sordu Allison. Koltuğumdan kalktım ve konuşmaya katıldım.
"Evet," diye cevapladı Diego sakince. Bana ve sonra anneme baktı. "Bilmiyorum, onu görmek gerçeküstü. Ona sadece y-yeterli zamanımız yok. Gitmeliyiz."
"Ben de seninle geliyorum." derken öne doğru bir adım attım.
"Hayır. Gelmiyorsun. Burada kalıyorsun." Diego bana ciddi bir şekilde bakarak cevap verdi. "Ne? Neden olmasın?" diye sordum, öylece öylece geçiştirmesine izin vermeden. "İkiniz de kendinizi öldürtebilecek kadar çok kaos yarattınız. Siz çocuklar son birkaç gündür çok fazla sorun çıkardınız."
"Evet ama bu sizinle gidemeyeceğim anlamına gelmez."
"Vanessa, Five orada yatıyor, baygın." Allison elini omzuma koyup partnerimin aptallığımız yüzünden iyi olmadığını hatırlattı. "Ve o ölmedi—neden bana bir çocukmuşum gibi davranıyorsunuz?" diye sordum sesimi biraz yükselterek.
"Sana çocuk gibi davranmıyoruz-"
Allison cümlesini bitirmeden önce sözünü kestim. "Evet, öyle yapıyorsunuz. Seninle geliyorum. Konuşma bitti." dedim sertçe merdivenlere doğru yürürken ama her zaman siyah giyen adam tarafından engellendim.
"Vanessa..." dedi Diego yavaşça, bana bakarak.
"Sadece seni güvende tutmaya çalışıyoruz. Olan her şeyden sonra seni ka-kay-" Diego, yıllar sonra ilk kez sözlerine devam etmek için aniden bir kez daha mücadele etti. Ama hâlâ kelimeleri ağzından çıkaramıyor gibi görünüyordu.
"Seni bir daha kaybedemeyiz..." Başımın tepesini okşayarak beni rahatlattı ve sakinleştirdi.
Diego ve ben her zaman %90 oranında anlaşamıyorduk ama o her zaman beni koruyordu. Bana asla zarar gelmeyeceğinden ve iyi olacağımdan emin oluyordu. O asla bu tür kelimeler söylemezdi, bunu hareketleriyle yapardı, bu da onu harika bir kardeş yapmıştı.
Sözleri zihnimde yankılanırken aşağı baktım, komada olduğum anı zihnimde oynuyordu. O zamanı hatırlamak istemiyordum. Asla istemezdim.
"Five'ın sana ihtiyacı var."
Diego'ya ciddi bir şekilde baktım. "Ailemin de bana ihtiyacı var."
Diego inatçılığım yüzünden dilini şaklatarak onlarla gitmeme izin verdi. "Hadi, lütfen. Gece yarısı buraya döneceğim." diye yalvardım. Son yaklaşırken öylece oturup hiçbir şey yapmadan duramazdım.
Sonunda birkaç saniye tereddüt ettikten sonra, sonunda onaylayarak başını salladı.
"Peki, nereden başlayacağız?"
˚✧˳✧˚✧˳✧˚✧ ☂️ ✧˚✧˳✧˚✧˳✧˚
Allison ve ben dosyaları inceliyorduk, doğal olarak Diego'yu onun yönünde takip ediyorduk. Aniden ilerideki arabaları gördükten sonra ters yönümüze gitti. "Hayır. Hadi, bu taraftan."
"Araba o tarafta." Diego şüpheli bir şekilde yürümeye devam ederken yönü işaret ettim. "Bana güvenin, tamam mı? Hadi."
Şu anda ne olup bittiğini anlamak için gözlerimle etrafı taradım. Polis arabalarıydı. "Bana çok fazla sorun çıkardığımı söyleyen sendin değil mi?"
Allison daha da kafası karışmış görünüyordu. "Neler oluyor?" diye sorguladı ikimiz de Diego ile aynı tempoda ilerlerken. "Benim için buradalar. Şey... Bir şey yaptığımı düşünüyorlar."
"Dur tahmin edeyim... Cinayet." diye şaka yaptım. Şaşırtıcı bir şekilde o da onaylayarak başını salladı.
"Cinayet mi?! Öyle mi yaptın?" diye sordu Allison panik içinde.
"Hayır, hayır, hayır, elbette hayır, tamam mı? Hem neden benim hakkımda bunu sordun ki?"
"Sen tayt giyiyorsun ve aksesuar olarak bıçak takıyorsun, Bay Ninja Adam." Elim onun baştan aşağı boyuna yöneldiğinde tüm kalbimle gülümsedim.
"Bu tayt değil—Evet, tamam, ayrılmamız gerekecek, tamam mı?" diye gergin bir şekilde cevapladı. Allison yeni plana katılmıyor gibi görünüyordu. "Ben sorumluyum. Hatırladın mı? Vanya'nın sana ihtiyacı var."
"Aptalca bir şey yapma, tamam mı?" diye beni yoldan çekmeden önce uyardı.
Artık sirenlerden uzaklaşmıştık, sonunda ayaklarımızı yavaşlattık. "Nerede olduğunu biliyor musun?" dedim sonunda Allison'ın bir şey hakkında çok huzursuz göründüğünü gördükten sonra.
"Üzgünüm Vanessa, sanırım seni yanımda getirmemeliyim." diye dürüstçe cevapladı benimle göz teması kurmak için dururken. "Yine mi başladık? Allison, konuşma yaklaşık 5 dakika önce bitti. Kendim için karar verebilirim." dedim ses tonumu yükseltip, sinirli görünerek.
"Yanmış figürler, karalanmış yüzler ve dergi koleksiyonu? Vanessa. Peabody tehlikeli, niyetinin ne olduğunu bilmiyoruz, sana zarar verebilir. Ve Diego bizimle olmak için etrafta değil." Allison avucunu yanağıma koydu ve bana yüzünü dönmemi sağlamaya çalıştı. "Lütfen, seni komadan koruma şansım olmadı. Lütfen şimdi seni korumama izin ver."
"'Beni korumak mı?'" diye alaycı bir şekilde sırıttım, elini yüzümden çektim. "Ben şemsiye akademisinin 'Kalkanı'yım, onu korumak BENİM işim. Senin değil."
Allison dudağını ısırdı ve umutsuzlukla başını iki yana salladı; bu inatçı ifadenin ve dik başlı karakterin ona bir faydası olmayacağını biliyordu.
"Bunu yapmak istemiyorum... Üzgünüm Vanessa, bu senin iyiliğin için." diye mırıldandı kendi kendine. "Ne?"
"Bir söylenti duydum, bizimle gelmek istemiyormuşsun ve akademiye geri dönüyormuşsun."
˚✧˳✧˚✧˳✧˚✧ ☂️ ✧˚✧˳✧˚✧˳✧˚
Eğlenceli Gerçek: Allison, Vanessa'nın duyguları hakkında açıkça konuşacağı tek kişiydi.
Sonunda bu kitaba da bölüm çevirmek aklıma geldi KSJDIDNDJSJDJ
Bu arada Beautiful Crime'a da bakmayı unutmayın gerçekten bu zamana kadar okuduğum en iyi hayran kurgularda ilk üçe girebilecek bir kitap ve çevirirken de aşırı eğleniyorum zaten son on bölüm falan kaldı kdndjejs Nyx ve Five ilişkisini daha çok seviyorum.
Her neyse düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın seviliyorusnuz <3
