4.BÖLÜM;KALBİMİN SEVİNCİ:
Kader, harekete geçmeyen kişiye asla yardım etmez.
Sophokles...
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız lütfen.
İnstagram hesabım Merdumgiriz.234
Keyifli okumlar 🍁
.....
Zorluklar aşılma ihtimali ile güzeldir hayatta. Bazı zorluklar kalpte başlar, geçmişi katar işin içine. Gelecek bazen ona göre şekillenir bazen ise gelecek geçmişi yâd eder.
Saçmadır bazen düşünceler, yersizdir. Ama engel olunamaz cinstendir.
Benim şu an bunu düşünmem gibi. Hızla ayağa fırlarken üzerimi düzeltmeye çalışıyordum. Hay ben böyle bitmez günün gelmişini geçmişini....
Saçlarımı kulağımın arkasına atarken karşımdaki kişilere bakıyordum. Şimdi ya bir avukat olup kendimi savunacaktım ya da böyle mal mal dikilecektim.
İlk seçenek daha iyi bence ama nasıl yapacağım bilmiyorum. Atilla'nın gözleri yüzümde gezerken ben hâlâ boş bakıyordum ama sanki hatıraların olduğu bir kitabı tozlu bir raftan alınmış ve kitap ilk sayfalardan açılmış gibiydi.
Gözlerimiz bağını kopardı ve ben bu anlamsız hislerin ve kendi kafamda kurduğum adlandırmaları es geçmeye çalıştım. Yavaşça gülümsedim. Yapabilirim ya. "Merhaba." Onlara doğru adım atacakken vücudumun yanmış yerleri ile olduğum yerde durup yüzümü buruşturdum.
Acı dolu bir ses ağzımdan çıkarken kendimi daha fazla ayakta tutamayıp geri yerime oturdum. Geçmişteki gibiydi. İlk başta hissetmediğim acı daha sonrasında sanki tüm bedenim lavlarla kaplanmış gibi hissettiriyordu.
"Aynen, canın asla acımıyor. Sana kim kalkmanı söyledi acaba? Ellerin resmen deri atmış. Kalk hastaneye gidiyoruz," dediğinde bu sefer sanırım cidden hastaneye gitmemin daha iyi olacağı kesindi. Hem ne ara başımda bitmişti bu adam?
Gözlerim dolarken ona baktım. Bir bana bir gözlerime baktıktan sonra gülümsedi. Bu sefer gerçekten gülümsedi ama. Anlamadım yani canımın yanması komik miydi?
"Komik bir şey mi var?" Yüzündeki sırıtış silinirken, bu adamın bana niye bu kadar tanıdık geldiğini anlamaya çalışıyordum. Gözleri, bakışları... o değildi. Peki neden ben oymuş gibi hissediyordum. Yine bin bir hissin budalalığı arasında kayboluyordum...
Arkasını döndü ve kızlara baktı. "Siz aşağıya inin ve Dora'ya da söyle Abdullah beyi arasın, buraya gelsin. Bu şekilde hastaneye gitmesi zor olur."
Bakışları bana dönerken kızlar hâlâ yerli yerindeydi. "Abi, Abdullah bey bu sabah şehir dışına çıktı ya. Bilmiyor musun?" Sanırım bu Ecrin'di. Gazeteci arkadaşın avantajıydı bu galiba. Bakışlarım tekrardan Atilla'ya dönerken kafasında dönenleri anlamak güçtü, çünkü şu an aşırı düşünceli ve saçma olacak ki endişeli gözüküyordu. Evet, sabahtandır fak etmemiş olsam da endişeliydi. Belki sadece kendi hatalarını affettirmeye çalışıyorlardır Firuze. Kurma kafanda.
Tenime diken batmış gibi hissediyordum ve bu yanma hissi sanki gittikçe artıyordu. Bedenimde artan ve artık cidden bana rahatsızlık veren bu yanma hissiyle tekrardan gözlerimden yaşlar akarken Atilla hızla bir bana bir de kardeşine baktı ve derin bir nefes aldı ama bunun sinirden olduğuna emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMİN YAZARI
Ficção AdolescenteBirbirini tanımadığını sanan ama kaderin onları hiç beklemediği bir anda bir araya getiren iki kişi. Firuze ve Atilla. .... Derin bir nefes aldı firuze, arkadaşı için bu görevi yapıyordu. En son ki soruya boş boş baktı. Koskoca turizim sirket zinc...