4.BÖLÜM

114 21 27
                                    

Umemiya-san zorlandığımı anlamış olmalı ki. " Kendini zorlamana gerek yok." Dedi fakat ısrar eden kendisi değil miydi lan?

" ANLATMAMI İSTEYEN SİZSİNİZ BE! " Tam ağzını açacağı zaman konuşmaya devam ettim.

~Flashback~

Okulun kapısından girdiğim zaman  her zamanki gibi gibi herkes bana tiksintiyle bakmaya başlamıştı. Alışkın olduğum için siktir edip sınıfıma çıktım.

Fakat burada da o tiksindirici bakışlar ve iğrenç fısıldaşmalar ne yazık ki dinmiyordu. " Baksana şuna, gözüne lens takıp saçını boyayınca kendini bir şey sanıyor herhalde. " Tam bu sırada sınıfa Aki girmişti ve kızın söylediğini duymuştu. " Yok canım keşke öyle olsaydı fakat bizzat kendim baktım. Doğal hali bu. " Dediklerinden sonra sırıtıp yerine oturdu.

" Ciddi misin sen? " Aki onu onayladığı zaman kız tekrardan bana döndü. " Bu daha da mide bulandırıcı işte. " Kodumun malı zaten hiç mide bulandırıcı değildi. Artık karşılık vermiyordum hiç birine, yoksa daha çok kuduruyorlardı köpekler.

" Yerlerinize oturun! " Hocanın gelmesiyle ders başladı.

Ders bittikten sonra Aki sıramın önünde bitmişti. " Ne var? " Ona bakmadan sorduğum soruyla dibime girdi. " Okul çıkışından sonra benimle geliyorsun. " Yarrrrraaaakk geliyorum. Ona cevap vermeden sıradan kalkıp kantine gidecektim ki koluma yapıştı. " Duydun mu?! " Yok duymadım bir daha anır. " Duydum " Fakat gitmeyecektim, arka kapıdan kaçacaktım.

" İyi, geliyorsun? " Bide soruyordu, hayır desem sanki tamam diyecekmiş gibi. " Tamam bırak yoksa götüne sokarım o kolu. " Alayla sırıtıp kolumu bıraktı ve kulağıma doğru eğildi. " Asıl ben sana bu lafları soktuğum zaman görüşürüz. " Çenemin kasıldığını gördüğü zaman sırıtıp uzaklaştı. " Gerizekalı" Kantine inip kendime çikolata almaya gittim.
_____________________

Son derse girdiğimiz zaman nasıl kaçacağımı planlıyordum. Bu lavuk kolay kolay peşimi bırakmazdı. Zaten ikidir bana bakıyordu.

Zil sesi kulaklarımı doldurduğu zaman çantamı alıp fırladım. " Sakura gel şuraya! " Arkamdan gelen seslerle hızımı daha da arttırıp koşmaya devam ettim. Aslında bir hocadan yardım alabilirdim fakat onlarda benden pek haz etmiyordu.

Arkamdan gelen ayak sesleriyle sayılarının arttığını anladığımda daha çok panik olmuştum. Zoru neydi bu embesilin benimle?

Tam okulun kapısından çıkacakken biri beni ensemden tutup kendine çekti. " Ne kaçıyorsun lan benden?! " Gerizekalı okulda yaptığı imayı anlamadım sanıyordu. " Anca adam toplayıp lak lak et zaten kodumun hıyarı! " Dediklerime gözlerini kısıp başıyla beni gösterdi. " Kafese götürün şunu. " Ne kafesi lan!

Biri kolumu tutmaya çalıştığında bana uzanan kolunu ters çevirip sırtına dayadıktan sonra tekme attım. Hemen yere yığılmıştı orangutan. " Ne köpeklerini üstüme salıyorsun it! Kendin götürmeye çalışsana, yemiyor mu yoksa? " Dediklerimle daha çok sinirleniyordu. " Kaşınma" Göz devirip tam arkamı dönüp gidiyordum ki bu sefer kolumu tutup kendine çeken Aki'ydi.

Artık dayanamayıp ona yumruk atacaktım ki elimi havada yakalayıp geri indirtti. ( Sakura o zamanlar şuan ki kadar güçlü olmadığı ve Aki sağ olsun kalabalık oldukları için bir şey yapamıyor)

" Elin kolun bir rahat dursun! " Ona sadece sinirle bakmakla yetinip beni " Kafes" Dediği yere götürmelerine izin verdim. Kodumun sığırları sürü gibi arkamızdan geliyorlardı.

Sonunda boş ıssız bir araziye girdiğimizde etrafa tip tip bakmaya başladım. " Ne halt etmeye geldik buraya şimdi? " Anca sırıtıyordu yüzüme. " Anlarsın birazdan. " Ben ne olduğunu anlamadan bir anda yere kapaklanmamla kulağıma fısıldadı. " Dememiş miydim sana o lafları sokarım diye? " Diğerlerine döndü bu sefer.

" Siz gidebilirsiniz. " Gittikleri zaman tekrar bana döndü. " Şimdi sana gelelim. " Ben yerdeyken üzerime eğilmişti. " Ne oldu şaşkın şaşkın bakıyorsun öyle sen hm? " Ya sokarım buna da tavırlarına da ha! " Uzaklaş lan it! " Kuçu kuçu sinirden yumruğunu sıkıyordu. "Sakura kes sesini sınırlarımı zorluyorsun. " Dişlerini sıkarak konuştuğunda çok mu korkutucu olduğunu sanıyordu bu eleman?

" Sınırlarını sikerim senin it kopuğu! Benimle uğraşan sensin. " Daha fazla dayanamıyormuş gibi beni omuzlarımdan itip yere yatırdı. Sırtım acıdığından dişlerimi sıkmıştım.

" Lan uzaklaşsana ırz düşmanı ne diye üstüme eğiliyor-" Bir anda yumruk atınca nevrim dönmüştü. Bunu karşılıksız bırakmayıp bende sol kroşeyi suratına geçirdim.

Fakat psikopat sadece gülüyordu. " Bu hırçın tavırlarını hep sevmiştim, seviyorumda. " Ne zırvalıyor bu. Tekrar ona vuracakken iki kolumu da sağıma ve soluma yere yapıştırmıştı.
" Fakat dozunu çok kaçırıyorsun. "

" Niye getirdin beni buraya? " Bir anda arkamızdan adım sesleri geldiğinde oraya döndüm. Bu Shishitoren çetesiydi! Burada ne işleri vardı?

" Başlayabilirsiniz. " Aki birden ayağa kalkıp kenara çekildiğinde Shishitoren çetesinin üyeleri beni hastanelik edene kadar yağmurun altında dövmeye başladı. Aki ise kenarda sigara içerek izliyordu her zamanki gibi.

Bu olay sonrası ise hataneye kaldırılmıştım. Fakat yemin etmiştim  o hastanede geçirdiğim günlerde. İntikamımı ne olursa olsun alıp böyle zayıf kişilere adımı ezberletecektim.

Anlattıklarımdan sonra gözüm dolmuştu. Neden bana bunları anlattırdı ki, neden tekrar o günleri bana hatırlattı ki?

Neden neden neden?

Umemiya-san bana üzgünce bakıyordu. " Bu yüzden mi hâla Shishitoren'e karşı olan kinin geçmedi. Gözümden yaşlar akmaya başladı, eğer konuşursam hıçkıra hıçkıra ağlayacakmış gibi hissediyordum. Kanepede bacaklarımı karnıma doğru çekip kollarımı sarmıştım.

Umemiya-san birden yerinden kalkıp bana sarıldığında hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Wind Breaker Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin