5. BÖLÜM

98 20 43
                                    

" Bu yüzden mi Shishitoren'e olan kinin geçmedi. " Kafam göğsüne dayanmış bir şekilde kafamı salladım. " Bunu neden daha önce anlatmadın. "

" Bu sizi ilgilendiren bir konu değil anlamıyor musun! " Kafamı kaldırmaya çalışıyordum fakat Umemiya-san inatla kafamı göğsüne yaslıyordu. " BIRAK BENİ! "

Zayıf yönümü kimseye gösteremezdim. Kimsenin karşısında böyle ağlayamazdım, ağlamamalıydım. " Lütfen... Bırak. Güçsüzün tekiyim ben. " Sesim boğuk ve güçsüz çıkıyordu.

" Güçsüz olduğunu kim söylemiş? " Kafamı ve sırtımı okşayarak rahatlatmaya çalışıyordu fakat bu bende daha çok ağlama isteğini uyandırıyordu. Sürekli hıçkırıyordum.

" Güçsüzüm işte, eğer güçlü olsaydım şuan karşında ağlıyor olmazdım. "

" Ağlamak güçsüzlük veya zayıflık değildir Sakura. " Sesi çok naif çıkıyordu. " İğrenç biriyim. Gerek dış görünüşümle gerekse zayıflılığımla! " Bu sefer daha sert bir şekilde geri çekilmeye çalıştım. O ise daha çok kendine çekti. " Yerinde dur ufaklık. Dış görünüşün iğrenç falan da değil! Zayıfta değilsin. "

Bunları sadece beni teselli etmek için söylüyordu. " Bunları sadece teselli etmek için söylüyorsun. " Hâla hıçkırmaya ve ağlamaya devam ediyordum.

Umemiya'dan

Sakura kollarımın arasında mayışıp uyuya kaldığında onu izlemeye başladım. Fakat telefonum çaldığında bölünmüştü.

Hiragi arıyor...

" Efendim Hiragi. " Bakışlarım hâla Sakura'daydı. " İyi miymiş? "

" Bilmiyorum. "

" Nasıl bilmiyorsun lan, ben Sakura'nın yanına gidiyorum demedin mi? "

" Yani o kadarda iyi olduğunu söyleyemem. "

" Bir sorun mu var? Geliyim istersen. "

" Uyuyor şuan bir sorun yok merak etme."

" İhtiyacın olduğunda veya ters bir şey olduğunda ararsın beni o zaman. " Onu onayladıktan sonra telefonu kapatıp Sakura'yı kucağıma aldım. " Bakalım yatak odan neresi. " Sakura kucağımdayken evi turlamaya başladım.
Yatak odasını bulduğum zaman Sakura'yı yatağa yatırdım ve masadaki kağıt ve kalemi alıp not bırakıp evden çıktım.

Mışıl mışıl uyuduğunu
görünce uyandırmak
istemedim.

                                     Umemiya~

Sakura'dan

Yoğun bir baş ağrısıyla uyanmıştım.
" Umemiya-san? " Yanıt alamayınca tekrar seslendim. " Umemiya-san! " Gitmişti galiba. Hem ben ne ara uyuya kalmıştım ki? Yataktan kalkıp kontrol için salona geçecekken komodindeki notu fark ettim.

Okuduklarımla yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna emindim.

Notu okuduktan sonra kapı çalmıştı. Umemiya-san birşeyini unutmuş olmalıydı. Fakat kapıyı açmaya gittiğimde görmeyi beklediğim en son şahıs dahi olmayan Togame'ye baka kaldım.

" Sen benim adresi nereden biliyorsun hayırdır? " Beni hiç takmadan içeri girdiği zaman sinirlerim tepeme çıkmıştı. " Evime ne izinsiz yere giriyorsun lan sen! " Onun boyu benden uzun olduğu için kafamı kaldırmak zorunda kalmıştım. " Dedim ya çip taktım sana oradan biliyorum. "

" Adam akıllı cevap ver! Evimi nereden biliyorsun? " Biraz halsiz hissediyordum.
Köşedeki vitrine yaslanıp alnımı ovdum. " Suo'ya sormuştum fakat sen iyi misin? "
Sesi endişeli geliyordu. " Birşey yok. Hem derdin ne, niye geldin? "

" Senin için endişelenip geldim işte. Kötü mü etmişim? " Küstah, şımarık. Bir iki saniye gözüm karardığında gözlerimi kırpıştırdım. " Sakura içeri geçelim bence. " Beni belimden tutup yönlendirip kanepeye oturttuğunda tip tip ona baktım. " Şimdide iyi çocuk rolüne falan mı kaptırdın kendini? " Belki fazla tepki veriyordum fakat elimde değildi ki karşımdaki şahıs kodumun Shishitoren elemanıydı!

" Neyse iyiyim ben sağol geldiğin için, gidebilirsin. " Ev birden soğuk mu oldu ne?

" O kadar geldim ve beni kovuyor musun? " Ona cevap vermeden kanepeye uzandım ve gözlerimi kapatıp elimin tersini alnıma dayadım. " Ne bok yersen ye. "

" Sakura sen iyi değilsin. " Alnıma soğuk bir el dokunduğunda kendimi geri çektim. " Çek ellerini üstümden çok soğuk! " Gözlerimi açıp ona döndüğümde, kanepenin yanına eğilmiş bana kaşlarını çatıp endişeli bir şekilde bakıyordu. " Hasta olmuşsun sen, ateşin var. " Tekrar gözlerimi kapatıp konuşmaya başladım.

" İlgilendirmez"

" Kalk hastaneye gidiyoruz. " Birden gözlerimi hayretle açtım. " Siktir git ne hastanesi olmaz! " Hemen yerimde diklenmiştim. Yarı yatar pozistondaydım.

" Nasıl olmaz yanıyorsun resmen. Yoksa iğneden mi korkuyorsun sen? " Sesinin alaycı çıkmasından tiksinmiştim. Ben bir daha hastanede yatamazdım, olmazdı. Ona iğrenircesine baktım. " Çık! "

" Sakura alt tarafı hastaneye gideceğiz diretme her ota boka. " Gözüm dolmaya başlıyordu, siktir siktir siktir. Hepsi o Aki ve Shishitoren yüzündendi, hepsinden iğreniyordum. Daha fazla konuşacak gücüm olmadığı için tekrardan kanepeye tamamen uzandım ve gözlerimi kapattım. " Hepsi sizin yüzünüzden. " Bunu kısık sesle söylememe rağmen duymuştu kodumun malı.

" Biz derken? " Tam ağzımı açıp cevap verecekken öksürmeye başladım. " Bunu sonra konuşacağız. " Birden havalanmamla şaşkınca Togame'ye baktım. " İndir lan beni! "

" Sus hastaneye gidiyoruz. " Hayır hayır hayır. Gücümde yoktu ki şuna bir tane sol kroşe sallasaydım. " TOGAME İSTEMİYORUM DİYORUM İNDİR DİYORUM LAN! "

" Neyden korkuyorsun sen? " Cevap vermedim.  Nasıl baktığımı bilmiyordum fakat daha nazik bir şekilde konuşmaya başladı. " Sadece muayene edecekler tamam mı? Korkulacak bir şey yok. " Kafamı salladım sadece. " Keşke her zaman böyle olsan. " Mırıldanmasını duymuştum fakat bir şey demedim. " Neyse yere indir beni. "

" Şimdi düşersin falan olmaz. "

" O kadarda değil abartma yürüyebilirim." Tek kaşını kaldırarak beni yere indirdiğinde sanki yer kayıyor gibi hissettim. Kendimi duvara yasladığım zaman tekrar beni kucağına aldı. " Aynen abartıyormuşum cidden. " Ona göz devirip gözlerimi kapadım.

Ve beni o lanet yere götürmesine izin verdim.

Belki 6. Bölümde bu gece gelebilir 😁

Wind Breaker Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin