Şuan hepimiz salonda oturuyorduk ve çok tedirgindim. İlk kez evimde bu kadar misafirim vardı çünkü!
" Sakura tek yaşıyordun değil mi? " Kafamı evet anlamında salladığım zaman kaşları çatıldı. Fakat aklına bir fikir gelmiş olmalı ki sırıtarak konuştu. " O zaman sen iyileşene kadar burada kalacağım! " Bu sefer kaşlarını çatan bendim.
" Kendi başımın çaresine bakabilirim! "
" Aynen, o kadar iyi bakıyorsunki kendine hastalandın. " Sinirle Hiragi-san'a döndüm. " Bu sizcede normal değil mi Hiragi-san, insanlar hastalanabilir! " Öksürüp konuşmaya devam ettim.
" Cidden hepinize buraya kadar geldiğiniz için teşekkür ederim fakat dediğim gibi, kendi başımın çaresine bakabilirim. " Yalnız olduğum için acımalarına ihtiyacım yoktu.
" Hastalandığın zaman sana bakmayacaksak o zaman arkadaşlığımızın ne önemi kaldı be! " Nirei ayağa kalkıp sinirle konuştuğu zaman şaşkınca ona baka kaldım ve kızarmaya başladım.
" Doğru söylüyor. " Suo'nun sırıtarak Nirei'ye katılması dahada kızarmamı sağlamıştı. " O ZAMAN BUGÜN BURADA KALIYORUZ! " Tsuge'nin sesiyle yerimde irkilmiştim.
" Kalabalıl olmaya gerek yok. Nirei ve ben kalırız. " Tsuge tam Suo'ya karşı çıkacaktı ki araya Umemiya-san girdi. " Bencede kalabalık olmaya gerek yok ben ve Suo kalsak yeter. " Umemiya-san'ın lafıyla kimse itiraz edememişti.
___________________Umemiya-san ve Suo hariç diğerleri tekrardan baş sağlığı dileyip gitmişti.
" Sizin kıyafetleriniz yok? "" Ben seninkilerden giyerim. " Suo cevaplayınca Umemiya-san'a döndüm bu sefer. " Bende bir kaç parça getirttiririm bizim çocuklardan. " Hemen telefonundan birine mesaj attı. Kendimi tekrar halsiz hissetmeye başlıyordum
" Ben en iyisi ilaçlarımı içeyim. " Ayağa kalkıp mutfağa gidecekken gene gözüm kararmıştı. " Ben getiririm. " Suo ayaklanıp benim yerime mutfağa geçtiğinde kendimi tekrar kanepeye bırakıp dişlerimi sıktım. Ben hayatım boyunca kimseden yardım almamıştım, hep kendi kendime yetebilmiştim.
Fakat şimdi ise yerimden bile kalkamıyordum!
" Sakinleş, hastasın normal. " Umemiya-san'ın naif sesini duyunca bakışlarımı ona çevirdim fakat cevap vermedim.
Suo bir elinde ilaç kutusuyla diğer elinde ise su dolu olan bardakla salona geldi. "Al." Teşekkür edip ilacımı içtikten sonra bardakla ilaç kutusunu sehpaya koyduğum anda kapı çaldı. " Kıyafetlerim gelmiştir. " Umemiya-san kapıyı açmaya gittiğinde Suo birden ateşimi ölçmek için elini alnıma koyduğunda irkildim. " Bu sıcakta cidden nasıl hasta oldun? "
" Bilmem. "
" Sakura bunları nereye koyayım? "
" Koridorun sonundaki misafir odasına koyabilirsiniz. " Onaylayıp misafir odasına gitti.
Kapı tekrar tıklatılınca kaşlarımı çatarak ayağa kalktım. Biraz sendelesemde sorun etmedim. " Birini mi bekliyordun? " Suo'ya kafamı hayır anlamında sallayıp kapıya doğru ilerledim.
Kapıyı açtığım zaman şokla kala kaldım.
" Selam Sakuraaa! "
" Ne işin var senin burada! " Midem bulanıyordu. " Seni görmeye geldim! Yoksa kötü mü ettim gelmekle? " Sesi sonlara doğru sahte üzüntüyle çıkınca kaşlarımı çattım. " Siktir git! " Öksürmeye başladığımda bu sefer kaşları çatılan oydu. " Hasta mı oldun? "
" İlgilendirmez, siktir git! "
" Bir sorun mu var? "
" Bir sorun mu var? "
Umemiya-san ve Suo'nun arkamda belirmesiyle onlara döndüm. Sanki demin gülerek sohbet etmemişiz gibi şuan çok sinirli duruyorlardı.
" Evet, fakat birazdan ortadan kalkacak. " Aki'nin üstüne yürüdüğüm zaman Suo beni kolumdan tutup kendine çekti. "Akşam akşam kavga çıkartmayalım ama Sakura, yoksa komşuları rahatsız ederiz değil mi ama? " Aki'nin dediklerini takmadan tekrar ona doğru saldıracakken bu sefer Umemiya-san olaya dâhil olmuştu.
" Sadece siktir git. " O kadar sakin ve aynı zamanda buz gibi bir sesle söylemişti ki Aki bana son sözünü söyleyip sonunda gitti.
" Bu sefer paçayı sıyırdın Sakura Haruka!"
Kodumun embesili.