Perestiş | 2Min [✓]

•18•

Sabah erkenden uyanıp üyelerle kahvaltı yaparken, Jisung'un onlara olanları söylediğini onların bakışlarından anlamıştı.

En azından üyeler sürekli ona bakıp onu rahatsız etmiyorlardı. Bunun için minnettardı.

Kahvaltı tabağını zar zor bitirdikten sonra masadan kalktı ve dişlerini fırçalamak için lavaboya gitti. Dişlerini fırçalarken ne yapması gerektiğini düşünüyordu.

Belki bugün Minho ile bir kez daha konuşabilirdi. Ne konuşacağından emin değildi ama bu şekilde bitmesi kalbini çok kırıyordu.

Tekrar birlikte olabilirler miydi? Belki biraz zaman gereklidir... Biraz uzak durmak en iyisi olabilir.

Ağzını son bir kez çalkaladı ve lavabodan çıkıp üzerini giyindi. Diğer üyeler de hazır olunca hepsi birlikte şirkete giden arabada yerlerini aldı.

Şirkete geldiklerinde hafifçe etrafa göz attı. Şirket genel olarak boştu. Pratik odasına girdiklerinde ilk olarak ısınma hareketlerini yaptılar.

Birkaç dakika sonra Hyunjin, kenarda duran bilgisayardan ilk şarkıyı başlatıp kendi pozisyonuna geçti. Diğer üyeler de kendi pozisyonlarını aldığında dans etmeye başladılar. Hyunjin, karşılarındaki aynadan üyelerin hareketlerini kontrol ediyordu.

Seungmin'in aklı tamamen başka yerde olduğu için yanlış tarafa doğru hareket etmesiyle, Hyunjin ona seslenerek onu uyardı. Seungmin hemen hareketini düzelttiğinde devam ettiler.

Bir türlü yapması gereken hareketlere odaklanamadığı için birçok hata yapınca Hyunjin durup ona döndü. "Seungmin, istersen bir süre dinlen. Bugün çok zorlamana gerek yok," dedi Hyunjin, endişeyle ona bakarak.

Seungmin başını salladı. "Sadece biraz dikkatim dağıldı, özür dilerim..."

Hyunjin hafifçe gülümsedi. "Sen yine de dinlen. Kafan biraz dağınık, bunu anlayabiliyorum," dedi omzunu hafifçe sıkarak.

Seungmin başını salladı ve pratik odasından çıktı. Üyeler pratiğe devam ettiler. Seungmin boş koridorlarda yürüdü. İleride Changbin ve Bayan Seungwan ile el sıkışan Minho'yu görünce olduğu yerde durdu.

Ne konuştuklarını duyacak kadar yakın değildi ama etrafta başka hiçbir ses olmadığı için az çok anlıyordu.

Bayan Seungwan gülümseyerek elini geri çekerek, "Sizinle çalışmak güzeldi. Ayrılmanız üzücü," dedi.

Ayrılmak? Koruma işini bırakıyor... Sırf benim yüzümden mi? Seungmin, saçmalamayı kes. Onun bu işe ihtiyacı yoktu ki. O sırf senin için...

Minho sahte bir gülümsemeyle karşılık verdi. Bunun sahte olduğunu Seungmin anlamıştı ama karşısındakiler pek anlamış gibi durmuyordu. "Sizinle çalışmak da güzeldi, emin olun. Eminim daha iyi birini bulursunuz."