Perestiş | 2Min [✓]

•5•

Havalar iyice sıcaklamaya başlamıştı bu yüzden Hyunjin bir lider olarak şirketten bir kaç günlük bir tatil izni almıştı. Bu yüzden tüm üyeler tatil için çantalarını hazırlamaya çalışıyordu.

Hyunjin hâlâ şirkette bir kaç işi olduğundan henüz yurda gelmemişti bu yüzden yurtta bir kaos ortamı vardı.

Jisung "Ya benim en sevdiğim t-shirtüm nerede?!" diye söylenerek odasından oturma odasına gelip ateş saçan gözlerle ettafına bakıyordu.

Haber geldiği gibi kolayca hazırlanıp televizyon izleyen Jeongin yerinden doğrulup korkuyla ona baktı. "Hyung ben nereden bileyim senin en sevdiğin t-shirt hangisi?"

"Nasıl bilmezsin hep giydiğim işte." dediğinde Jeongin elini çenesine koyup düşünmeye başladı. "Hatırlamıyorum biraz bahseder misin?"

Jisung oflayıp "Siyah üzerinde kırmızı sarı yazıları olan." diye anlattığında Jeongin karnını tutarak kahkaha atmaya başlamıştı. "Ya neye gülüyorsun maknea!?"

Sesleri duyan Seungmin hazırladığı bavulunu bırakıp odasından çıkmış oturma odasına gelmişti hızla. "Neler oluyor burada?" diye sormuş ve gülmeye devam eden Jeongin ile Jisung arasında bakışlarını dolaştırmıştı.

"En sevdiğim t-shirtümü gördü mü diye sordum sadece!" diye kendini açıkladığında bu sefer Seungmin kıkırdamıştı. "Hiç üstüne bakmayı denedin mi?" deyip üzerindeki Jisung'un bahsettiği t-shirtü göstermişti.

Jisung kendi üzerine baktıktan sonra göz devirmiş ve koltuğun üzerinde ilk bulduğu yastığı Jeongin'in kafasına fırlatmıştı. "Bir maknea olarak böyle bir muameleyi hak etmiyorum!" diyerek odasına geçmişti sinirle.

Jisung onun bu tavrına şaşırıp Seungmin'e döndü "Fazla mı ileri gittim?" diye sessizce sorduğunda Jeongin'in odasının kapısı açılmıştı. "Gittiğimiz yerde aynı odada kalmazsak seni asla affetmem hyung!" deyip kapısını geri kapatmıştı.

"Huh.." eliyle yüzündeki sahte terini silip "Ödüm koptu." dediğinde Seungmin de gülüp sırtını patpatlayıp odasına geri dönerken "Daha fazla oyalanmayın! Hyunjin geldiği gibi gidiyoruz." demişti yurttaki herkesin duyabileceği bir sesle.

Hazır olan Felix bavulunu almış ve kapının yakınında bir yere koymuş ve oturma odasında oturmaya başlamıştı. Seungmin Hyunjin'in de istediği üzerine çantasını hazırladıktan sonra ikisini de çıkışa koymuş ve Felix'in yanına gelmişti.

"İşte Felix'im ya sakince hazırlanmış oturuyor." deyip saçlarını karıştırmıştı. Felix dediğine gülüp "Favorin olduğumu biliyordum." demiş ve göz kırpmıştı. "Hep öyleydin." diyerek karşılık olarak o da göz kırptığında Jisung eli kalbinde bir şekilde rol yaparak içeri girmişti. "Aldatılıyorum resmen. Gözümün önünde birbirlerini seviyorlar!"

"Asıl sen bunu diyerek benim gibi bir makneayi kaybettin Jiji." demişti üzgün bir sesle Jeongin. "Ama ama Jeonginieee!" diyerek küçük olanı kollarının arasına aldığında diğer ikili gülmeye başlamıştı.