•11•

327 50 11
                                    

Seungmin giyinip beklemeye başladığında Minho, geldiğini belli etmek için mesaj atmış ve aşağıda onu beklemeye başlamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Seungmin giyinip beklemeye başladığında Minho, geldiğini belli etmek için mesaj atmış ve aşağıda onu beklemeye başlamıştı.

Seungmin son bir kere derin bir nefes almış ve spor ayakkabılarını giyip alt kata inip binadan çıkmıştı.

Minho arabadan inmiş bir şekilde onu bekliyordu. Seungmin'i görünce gülümseyerek yanına geldi. Neredeyse 1 haftadır onu hiç görmediği için gözünün önünde olmasını bile özlemişti.

"Naber görüşmeyeli?" diye sordu bir sohbet başlatmak için.

"İyi..yani sanırım..sen?"

Minho duyduğu cevapla hafifçe kaşlarını çattı ama bozmadan devam etti. "Ben de iyiyim... gidelim mi?"

Seungmin sadece kafasını sallayınca Minho, arabanın ön kapısını onun için açmıştı. "Bin bakalım."

Seungmin kafasını sallayıp koltuğa yerleştiğinde Minho kapıyı kapatıp kendisi şoför koltuğuna ilerledi. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladıktan bir kaç dakika sonra tekrardan konuşmadan önce bir kaç saniyeliğine Seungmin'e baktı. "Yuta ile şarkınız bugün çıktı. Dinledim. Tam haliyle daha güzeldi. Özellikle senin bölümlerin."

Seungmin bakışlarını ona çevirip gülümsedi "Teşekkür ederim.."

"Söyle bakalım nereye gitmek istiyorsun?"

Seungmin bir süre Minho'nun araba sürerken odaklanmış olan yüzüne baktı. "Aslına bakarsan bilmiyorum... sadece içeride durmaktan bunaldım biraz."
"Mutlu olmadığın yüzünden belliydi zaten."

"Ah.. öyle mi..?"

Minho sadece başıyla onayladı. "Eğlence merkezine gitmek ister misin? Sevdiğini söylemiştin."

Seungmin kafasını salladı. "İstemiyorum.."

"Peki o halde..."

Seungmin dudaklarını büzdü kendi dışarı çıkmak istemişti ama nereye gitmek istediğini bile bilmiyordu.

Minho arabayı piknik yerlerine sürerken başını cama yasladı. "Piknik mi yapacağız?" diye sordu dışarı bakmaya devam ederken.

"Pek sayılmaz. Piknik yapacak saati geçtik. Güneş batmak üzere. Gün batımını izlemen için güzel bir yere götüreceğim seni. Sesten çok sessizliğe ihtiyacın var gibi."

Seungmin gülümsedi gerçekten sessizliğe ihtiyacı vardı.

25 dakika kadar sonra Minho arabayı durdurdu. "Geldik." deyip arabadan indiğinde Seungmin de arabadan inmişti.

Ormanın içinde yüksek bir tepeydi. Ve gerçekten çok güzel bir manzarası vardı. Minho güneşin bamaya başladığı tarafa geçip çimenlerin üzrine oturduğunda Seungmin de yavaşça yanına gelip bağdaş kurup oturmuştu.

"Hyung?" dedi güneşi izlemeye devam eden Minho'ya bakarken.

"Efendim?"

"Etrafında bir sürü insan olmasına rağmen yalnız hisettin mi hiç?"

Perestiş | 2Min [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin