•4•

691 87 14
                                    

Kevin:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kevin:

Efendim
Kim Seungmin hakkında ya da ailesi hakkındaki bilgileri hâlâ istiyor musunuz?

Patron:

Hayır gerek yok Kevin

Kevin:

Peki efendim

Seungmin hakkında bilgilere bu şekilde ulaşma fikrinden vazgeçmişti Minho. Seungmin'in korumalığına başlayalı 1 buçuk hafta olmuştu ve bu 1 buçuk haftada Seungmin'i normal bir şekilde tanımanın daha güzel olduğunu farketmişti.

Seungmin gayet neşeli ve sosyal biriydi. İlk bir kaç gün Minho ile fazla konuşmamıştı ama sonrasında herkese nasıl davranıyorsa ona da öyle davranmaya başlamıştı.

Aralarındaki sohbeti ilk başlatan ise gene Seungmin olmuştu çünkü Minho asla sohbet etmek için bir konu bulamıyor sadece işini yapıyor ve geri kalan zamanlarda Seungmin'i izliyordu.

Çalan telefonu ile gözlerini bilgisayar ekranından telefonuna çevirmişti. 'Seungminie' fazla bekletmeden aramayı cevaplamış ve kulağına götürmüştü.

"Efendim."

"Hyung! Bugün ki mv çekimleri erkene alınmış Changbin hyung söyledi. Bu yüzden şimdi gelmen gerekiyor. Üzgünüm ben de yeni öğrendim umarım önemli bir işin yoktur."

"Hayır sorun yok şimdi gelebilirim."

"Harika! Şey bir de şoför şirkette değil ve.."

"Sorun yok Seungmin sen sadece bekle geliyorum."

"Tamam görüşürüz."

Dedikten sonra yüzüne kapatılan telefon ile gülmüş ve Changbin'e mv çekimlerinin nerede olduğunu öğrenmek için mesaj yazıp hazırlanıp evinden çıkmıştı.

Şirketin önüne geldiğinde Seungmin'e mesaj atmış ve onu beklemeye başlamıştı. Bir kaç dakika sonra Seungmin gelmiş ve arka koltuğa geçmişti.

"Hoşgeldin."

"Teşekkürler hyung geldiğin için." deyip kemerini takmıştı. Minho dikiz aynasından dediğine gülümseyip sorun olmadığını belirterek başını sallamıştı "Ne demek bu benim işim." demiş ve açtığı konuma göre sürmeye başlamıştı.

"Hyung sence bana hangi renk yakışır?"

Minho kaşlarını çatıp "Nasıl yani?" diye sorduğunda Seungmin "Çocuklar artık saç rengimi değiştirmem konusunda beni ikna ettiler ama ne renk yapmam konusunda kararsızım."

"Ah o anlamda demek.. hmm daha önce yapmadığın bir renk mi istiyorsun?"

"Evet yeni şeyler denemek daha güzel olabilir bence."

"Kırmızı nasıl?"

"Bana yakışmaz bence."

"Neden yakışmasın?"

Omuz silkip "Bilmem." demişti.

"Geldik.."

"Ne çabuk."

Seungmin kemerini çözüp arabadan indikten sonra Minho da arabayı park edip inmiş ve yanına gelmişti.

Şehir merkezinin çokta fazla uzağında olmayan ağaçların seyrek olduğu açık bir alana gelmişlerdi.

"Ne olurdu daha serin bir günde çekim yapsak?" diyerek elleri ile kendine serinlik yaparken söylene söylene çekim yerine ilerliyordu.

Minho Seungmin'in bu dedikleri ile personellerin yanına ilerleyip şemsiye ve küçük vantilatörlerden başka olup olmadığını sormuştu.

Personeller karavanlardan bulup getirdiklerinde teşekkür edip sıcakta duran Seungmin'in yanına ilerlemişti.

Şemsiyeyi açıp Seungmin'in üzerine tuttuktan sonra elindeki vantilatörü ona uzatmıştı. "Al bakalım."

Seungmin gördüğü şeyle adeta gözleri büyümüştü "Teşekkür ederim!!" çalıştırdıktan bir kaç saniye sonra "Hyung peki sen ne olacaksın?" demişti merakla.

Minho gülümseyip "Benim için sorun değil." demişti. Seungmin tam tekrar soracakken kadın personellerden biri gelip "Seungmin kıyafetini değiştirmen lazım. Sonra makyaja geçeceksin." demesiyle Seungmin kafasını sallayıp elindeki vantilatörü Minho'ya vermiş ve personeli takip etmeye başlamıştı.

Seungmin kendi solo çekimlerini bitirdikten sonra derin bir nefes vermiş ve Minho'nun yanına geri dönmüştü.

"Sonunda solo çekimleri bitti!"

Deyip bulduğu ilk sandalye oturmuş ve arkasına yaslanıp gözlerini kapatmıştı. Minho dinleneceğini düşünmüştü ama Seungmin gözlerini açmış ve arkalarında bulunan karavana girip elinde beyzbol topu ve eldivenleri ile geri çıkmıştı.

İlk önce çekimini bitirmiş ve telefonu ile oynayan Jeongin'in yanına uğramıştı. "Jeonginie hadi oyun oynayalım."

"Hyung şu an oyunun en önemli kısmındayım Felix hyung ile oyna."

Seungmin yüzü düşmüş şekilde bu sefer Felix'in yanına uğramıştı. "Hyung çok yorgunum üzgünüm." demişti Felix yorgun bir sesle.

Seungmin elindekiler ile öylece boş alanda yürürken aklına gelen fikirle arkasını döndü. Minho neredeyse Seungmin'e yetişmişti. O kadar hızlı hareket ediyordu ki. İki dakikada gözünden kaçırmıştı.

Seungmin de gülerek ona doğru ilerledi ve "Minho hyungie birlikte oynayalım mı?" diye sormuştu beklentiyle.

Minho şaşırmış bir şekilde bir Seungmin'e bir elindekilere bakıp ensesini kaşıdı. "Nasıl oynanır bilmiyorum ki ben.."

Seungmin bu dediğine kırkırdamıştı. "Sana beyzbol sahası kurup oynayalım demedim ki hyung. Merak etme sadece atıp tutma."

Minho da bu dediğle gülmüştü. Seungmin bir eldivenle topu eğilip yere koyduktan sonra diğerini Minho'nun eline geçirmişti.

Yere koyduklarını geri alıp eldiveni eline geçirdikten sonra arkasını dönüp uzaklaşmıştı.

"Atıyorum yakala!" deyip topu fırlatmış Minho da dediği gibi yapıp eldivenle yakalamıştı.

Uzun süre oynamaya devam etmişlerdi. Minho beyzbol oynamak ile gram ilgilenmiyordu. İlgilendiği tek şey Seungmin'in her topu yakaladığındaki gülüşüydü.

Çalan telefonu ile kendisine gelen topu tutup yere bıraktı ve cebinden telefonunu çıkardı.

"Efendim Changbin?"

"Seungmin seninle mi? Toplu çekim var gelmesi lazım hiç bir yerde bulamadım."

"Evet benimle. Birazdan orada oluruz."

"Tamamdır."

Telefonu kapatıp yanına gelen Seungmin'e çevirdi bakışlarını. "Toplu çekim saati gelmiş gitmemiz lazım." Seungmin kafasını sallayıp anladığını belirttikten sonra yerdeki topu alıp önden yürümeye başlamıştı.

Minho da eldivenini çıkarıp onun yanında yerini almıştı. Çekim alanına geri döndüklerinde Seungmin diğer eldivenini Minho'dan alıp kenara koyduktan sonra makyözün yanına gitmişti.

İki dakika sonra diğer üyelerin yanında yerini almıştı. Toplu kareografinin tüm kısımlarını çekip bitirmişlerdi bugünlük.

07/06/2023 - Çarşamba

•Perestiş•
4. Bölüm Sonu

-14.07.2023-

Perestiş | 2Min [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin