Perestiş | 2Min [✓]

•22•

Minho, arabasında Chan ile oturmuş, babasının gelmesini bekliyordu. Minho'nun babası Daeseong, bahçeli evinin kapısından çıkmadan önce kızı Eunji'ye sarıldı.

Chan bakışlarını ikiliden Minho'ya çevirdi. "Babana bir şey olursa, Eunji ne olacak?"

Minho, Eunji'ye baktı. "Sırf onun için babamın yaşamasını sağlayacağım."

Daeseong, arabaya doğru yavaşça yürüdü. Artık çok yaşlandığı için oldukça yorgun görünüyordu.

Minho, babasını gerçekten yıllardır görmediğini o an anladı. "Çok yaşlanmış..."

Chan, onu onayladı. "Evet, Daeseong amca gerçekten çok yaşlanmış. Bunda senin de payın var."

Minho bakışlarını kaçırdı. Daeseong arabanın arka koltuğunun kapısını açtığında kısa bir sessizlik oldu. Daeseong koltuğa oturduğunda Minho arabayı çalıştırıp Sangyeon'un gönderdiği konuma doğru sürmeye başladı.

"Minho..." dedi Daeseong. Minho dikiz aynasından babasına kısa bir bakış attı. "Efendim?"

"Eğer olur da bana bir şey olursa, kardeşin sana emanet."

"Sana bir şey olmayacak," dedi Minho, tekrar yola odaklanarak.

"Minho, kendini kandırma. İkimiz de olacakları tahmin edebiliyoruz. Sangyeon intikamını almadan rahat etmeyecektir."

Minho herhangi bir şey demedi. Çünkü babasının doğru söylediğini biliyordu. Kendi elleriyle babasını ölüme götürdüğünü biliyordu.

Tamam, babasına çok sinirliydi. Tüm hayatını babası yönetmişti. İstemediği halde babasının yerine geçip işleri devralmıştı. Ama sonuçta iyi bir babaydı. En azından Eunji için iyi bir babaydı.

Derin bir nefes alarak kendini sakinleştirmeye çalıştı. İleride olanları öğrenen Eunji nasıl bir tepki verecekti? Peki ya babasının şu anki eşine ne diyecekti?

Belirlenen yere geldiğinde, arabayı park etmeye gerek duymadan durdurdu ve büyük bahçeli villanın girişinde duran takım elbiseli adamları süzdü.

Chan ve Daeseong da arabadan indiğinde, Minho ikisinin önüne geçerek bahçe kapısına doğru ilerledi ve kapıdaki adamlara baktı. "Kapıyı açacak mısınız? Yoksa tüm gün burada mı bekleyeceğiz?"

Adamlardan biri demir kapıyı açarak kenara çekildi. Sırasıyla Minho, Daeseong ve Chan içeri girdiler.

Minho içeri girerken evi hızlıca gözden geçirdi. Seungmin bu evin bir yerlerinde olabilirdi. Ya da tamamen farklı bir yerde de olabilirdi.

Koltukta oturan Sangyeon ayağa kalktı. "Sözünde duran birisin. Güzel."

"Seungmin nerede?"

"Hâlâ çok acelecisin. Önce halletmemiz gereken başka bir konu var."