2. İncir Ağacı Analojisi

28 8 83
                                    

Cihan Mürtezaoğlu- Sarı Söz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Cihan Mürtezaoğlu- Sarı Söz

🕯️🩹

"Sağ, sol ve sağ " Celasun'un dediği gibi eline geçirdiği mindere yumruklarımı vuruyorken yüzüme gelen kahküllerime üfledim. "Temponu bozmadan. Hızlı!" Bi an için Street Fighter'daki çinli kız gibi çığlık atarak dönüşeceğimi sandığımda yumruklarımı tempomu bozmadan Celasun'un önüme ittirdiği aparata sıraladım.

Sağıma ittirdiği mindere sol yumruğumu geçirdiğimde tam ortalamam ve vuruş hızımla tok bir ses çıkmıştı, Celasun saniyelik duraksayıp minderleri indirirken hafifçe sırıttı.

Parmağım yüzüne doğru kalktığında şaşkınca kıpırdanıyordum anlam veremeyen gözlerle bana bakıyorken ağzını işaret ettiğim parmağım havada sallandı. "Gülümsedin!"

"Ne?" Dedi inkar etmeye hazır bir şekilde suratındaki ifadesizliği sağlamak adına çenesini kastı ama ben bunları yemezdim.

"Gülümsedin işte gördüm, dudakların kıvrıldı. Gördüm!" Çirkefliğim onu şaşırtmış gibi bana bakıyorken dudakları aralandı, az kaldı bana 'Üstüme iyilik sağlık iftiracı seni' diyecek gibiydi.

"Ne hayali gördün kızım, gülümsemedim ben. İşine bak, yorgunluktan hayal görüyorsun." Dudaklarım suçlaması ile aralandığında şaşkın şaşkın ona bakıyordum, gülümsemişti ve kendini açıklamak için birkaç kelime konuşuyordu. Tatmin olmuştu, yumruklarımı beğenmişti.

"Ya güldün işte gülümsedin!"

"Ne oluyor ya?" Cem'in sesini duyduğumda hevesle o tarafa döndüm, parmağım hala Celasun'u gösteriyorken "Gülümsedi!" Diye şakıdım büyük bir mutlulukla.

Cem kolları beline yaslı bir şekilde güldüğünde yanındaki Can'a baktım, gülmüyordu ama yüzünde hafif bir tebessüm vardı.

Bakışlarım tekrar Celasun'a döndüğünde kollarını göğsüne bağlamış bir şekilde başını iki yana salladığını gördüm. "Yalan söyleme be! Gülümsedin bal gibi. Oluyor değil mi? Aferin de desene."

Bakışlarındaki şaşkınlık büyüdü, üstüne gitmemi bu kadar beklemiyormuş gibi kaşları kalktı ve bu komik haline gülmeye başladığımda bana eşlik eden Cem'i duyabiliyordum.

"Neye gülüyorsunuz?" Emre Abinin sesini duyduğumda bu sefer heyecanla ona doğru döndüm. "Emre Abi Celasun gülümsedi, hem de bana!" Heyecanla o tarafa dönerken Emre Abinin yanında gördüğüm bedeni aniden beni duraksattı.

Kayıt olduğum günden beri aldığım derslerin hiçbirinde onu görememiş olmak bi an için varlığını unutmuş olmama neden olmuştu.

"Gülümsemedim." Dedi sert ve açıklayıcı sesi. Oldukça az ve öz konuşması arada sinirime gitmiyor değildi ama inkar etmesine rağmen doğru olduğu için heyecanım bozulmuyordu.

Yara Alanlar ViyadüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin