Fransa, Lille
Aralık 1987
Park Chaeyoung"Gözler kördür,
gerçeği ancak yüreğiyle bakan görür."Dudaklarımdan dökülen nahoş bir mırıldanmayla birlikte, pembe güllerin yapraklarını dikkatli bir şekilde geriye doğru ittirip altlarındaki toprağı suladım.
"Kırlangıçların âşığı,
gerçekle bakan gözlerinde var mıdır bir acizin sığınağı?"Buruk tebessümümle birlikte dudaklarımı birbirine bastırarak usulca mırıldanıp yumuşak tınılı şarkının devamını getirdim.
"Kaldır başını, gör gökteki Tanrı'nı.
Yalnızlığın ilacını, merhemin yarasını."Gözümü gökyüzüne kaldırıp derin bir nefes aldıktan sonra, o kırık gülümseme sanki sulamakta olduğum güllerin dikeni battı da solmaya başladı.
Tekrar başımı eğerek kilise avlusunda sulamayı bitirdiğim çiçeklerin budanacak yapraklarına doğru belime sardığım gri önlüğün cebinden bahçe makasını çıkardım.
Dikkatle eğilerek güllerin kurumuş ve solmuş yapraklarını budamaya koyulurken, mırıldanmaya devam ettiğim şarkının sözlerini sürdürdüm.
"Maria, güzel Maria.
Oğlunun hüznünü yüreğinde büyüten güzel Maria.
Gözler kördür,
gerçeği ancak yüreğiyle bakan görür."Gün doğmadan uyanmış, kilisenin içini temizlemek konusunda burada tanıştığım dul kadın Yolanda ile birlikte bir iş paylaşımı yaptıktan sonra bahçeyle ilgilenmek bana düşmüştü.
Benim bulunduğum avlu, kilisenin arkasıydı. Buraya yalnızca kilise görevlileri ve din adamları girebiliyordu. Bu yüzdendi bu rahatlığım, başıma buyruk dudaklarıma bir ilâhi kondurup güllerin yapraklarını okşayışım.
Budadığım güllerden biri, rüzgarla birlikte kayıp ayaklarımın ucuna düştü. Gülleri bir torbaya doldurup toplamam gerekiyordu ve hiçbirini kaybedemezdim.
Duraksadım ve telaşla eğilip rüzgarla sürüklenen solgun pembe gülü almak için parmaklarımı uzattım.
Gözlerimin önünde bir çift siyah deri rugan ayakkabıları ve ardından uzanan beyaz teni görmek, panikle başımı kaldırıp karşımda kim olduğunu görmeye itse de, bunu yapamadan o gülü alıp doğruldu.
Ben de hızlıca doğrulurken başımı kaldırıp kim olduğunu nihayet görebildim.
Jeongguk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cigarettes After J ❦ rosékook
Fiksi PenggemarJeongguk bir sanatçıydı. Chaeyoung ise onun sanatı. Peşinde ölümün olduğu bir ressam, tüm güvensizliklerinin içinde onu buldu. Chaeyoung, Maria Puder değildi fakat Jeongguk hiç resmedilmemiş tablosu olan bu kadının gözlerine baktığı ilk andan sonra...