8- Marul Kafalı Adi Yakışıklı

412 71 57
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



***

"İyi geceler Kenan bey"

Kenan kapıdan çıkmadan önce ona seslenen çocuğa dönüp gülümsedi

"Sana da iyi geceler Arda"

Arda da onun gibi gülümserken kafa salladı. Kenan'ın adımları ikinci kat merdivenlerine  ilerlerken Arda'nın bakışları bahçe kapısına dönmüş eve girmek yerine oraya çıkıp biraz hava almak istemişti

Bu geceyle birlikte bir haftadır Kenan'ın koruması olarak çalışıyor evinde çalışanlar için olan küçük bir odada kalıyordu Arda. Bahçeye çıkıp derin bir nefes alarak temiz havayı içine çekmeye çalıştı. Boğaza yakın büyük bir villada kalıyordu Kenan.

Şu bir haftada Arda bir iki telefon konuşması dışında Edin Dzeko'nun sesini bile duymamıştı. Kenan'ın babasıyla arası baba oğul gibi değildi. Birbirlerine biraz uzak kalıyorlardı. Zaten onun evlatlık olduğunu öğrenmişti. Türk kökenli bir ailenin çocuğuydu ama Edin onu Almanya'da bir yetimhaneden 5-6 yaşlarındayken almıştı ve Almanya'da büyümüştü.  Türkçesi o yüzden biraz bozuktu

Anladığı kadarıyla çocuğun burdaki yeri de kalıcı değildi. Büyük bir iş için bir kaç aylığına ülkedeydi. Yanında ne bir arkadaş ne de aile diyebileceği insanlar vardı. Arda buna çok şaşırmıştı çünkü şu bir haftada tanıdığı Kenan herkesin arkadaş olmak isteyeceği türden sıcakkanlı bir insandı

Kumralın emin olduğu bir şey varsa o da Kenan'ın babasının işleriyle alakası olmadığıydı. Çocuk tam bir işkolikti. Düzen takıntısı vardı ona göre herşey olması gerektiği şekilde olması gerektiği saatte işlemeliydi. Bir kaç iş toplantısına da birlikte gitmişlerdi ve henüz Arda'yı şüphelendirecek bir şey yapmamıştı

Gerçekten mükemmel kelimesinin vücut bulmuş haliydi ama Arda'nın içinde Kenan'la ilgili tuhaf bir his vardı. Sonuçta babasını da dünya melek sanıyordu ama öyle değil gibi görünüyordu.

Kenan'la ilgili doğru olmayan bir şey vardı

"Arda"

Arda kendisine seslenen kişiyle kafasını o tarafa çevirdi ve bahçe kapısındaki Fikret'le göz göze geldi. Bakışları adamın alçısına dokundu. Bir de bu vardı. O gün vurulan adam, Ahmet, onu bir daha hiç görmemiş Fikret'e sorduğunda "Karıştırma sadece sana verilen işi yap" cevabını almıştı. Fikret'se o gün hiç yaralanmamasına rağmen kolunda alçıyla geziyordu. Düşüp kırdım demişti ama Arda yalan söylediğini hissediyordu. Bu işin içinde başka bir şey vardı

"Buyur Fikret abi"

Fikret kafasıyla içeriyi işaret etti "Büyük patron burda. Kenan bey seni sordu" Arda duyduğu şeyle hızla kafa salladı. Cebindeki ellerini çıkarıp ona ilerlerken çaktırmadan ufak bir nefes vererek duruşunu dikleştirmişti

New file: Arfer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin