Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
"Kolay gelsin Barış abi"
Duyduğu ince sesle kafasını telefonundan kaldırarak evden çıkan kıza baktı kıvırcık. "Sude, nereye abicim?" diye sorarken telefonunu kapatmış kaşlarını çatmıştı. Kız yerinde kalıp tatlı bir gülümseme takındı
"Abi arkadaşlarımla buluşacağım ama annem size de söylememi istedi"
Barış karşısında tatlı tatlı göz kırpıştırarak kendisine bakan kıza ne diyeceğini bilemedi. Elini ensesine atıp orayı kaşırken imdadına arabadan çıkan İsmail yetişmişti. "Nerde buluşcaksın abicim?"
Kız omzunun arkasındaki bir noktayı parmağıyla işaret ederken "Hemen şurda sokağın başında bir kafe var" dedi elini tekrar önünde birleştirirken aynı tatlı ifadeyi takınmıştı
"Gerçekten dikkatli olacağım İsmail abi. Ne zamandır buluşamıyoruz. Lütfen"
İsmail emin olamayarak Barış'a bir bakış attı. Hava çoktan kararmıştı. Tehlikeli olabilirdi. Barış dudağını dişlerken omuz silkmişti. Derin bir nefes veren İsmail "Peki madem" dedi en sonunda ama işaret parmağını uyarıcı bir şekilde kaldırmayı ihmal etmedi
"Ama en ufak şüpheli bir şey olursa beni arıyorsun Sude"
Kız hevesle kafa sallayarak "Çok teşekkür ederim abi size kolay gelsin" dedi ve hızlı adımlarla yanlarından uzaklaştı. İsmail arkasından bakarken omzuna dolanan kolla bakışları yanına dönmüştü. Barış da Sude'nin arkasından bakarken ufak bir iç çekmişti
"Ah tıpkı küçük kızımız arkadaşlarıyla buluşmak için bizden izin istiyor gibi değil mi sarı papatyam?"
İsmail bir an bunu ciddi ciddi düşündü. Sanki az önce giden on sekiz yaşındaki kız kendi kızları. Arkadaşlarıyla buluşmak için babalarından izin alıyor. İsmail izin vermek istemese de Barış'la onu kıramıyor...
'Alper kesinlikle çok rahat bir baba olurdu. Tüm otoriteyi benim üstüme yıkardı' diye düşünmeden edemedi. Bu tatlı düşünce yüzünde farkında olmadan büyük bir tebessüm oluşmasına sebep olmuştu
Ama nerde olduğu kafasına dank edince hızla Barış'ın kollarından kurtardı kendini. Son zamanlardaki soğuk tavrı yüzünden ona tavır yapıyordu ama Barış bunu da anlamıyordu!
"Ne diyorsun Alper ya" diye söylenerek uzaklaştı kıvırcıktan. Barış onun bu tavrının her zamanki halinden farklı olmadığını düşünerek arkasından sırıtarak ilerledi
"Sen ben bir de kızımız biz çok büyük bir aileyiz diyorum papatyam. Sen de bir düştün şimdi buna kabul et"
İsmail arabaya ilerlerken sırıtsa da Barış'la göz göze gelince ifadesini hemen toparlamıştı "Alper senin izlemen gereken saçma sapan videoların yok mu ya?" dedi arabanın kapısını açarken.
