Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
"Efendim hoşgeldiniz, Bay Dzeko-"
"Babamın odasının yerini biliyom tatlım. Meşgulse de beni çağırmazdı"
Kenan elleri cebinde kendisini durdurmaya çalışan asistanı geçerek yüzünden silmediği gülümsemesiyle babasının odasına girerken Arda yerinde durarak kapıda beklemeye başladı. İçerde ne olduğunu öğrenmesi lazımdı ama ne yapabilirdi hiç bilmiyordu
Bakışları tekrar masasına dönen asistan kıza bakarken yüzüne nazik olduğunu düşündüğü bir gülümseme yerleştirdi
"Rica etsem içecek bir şey alabilir miyim?"
Kızın bakışları ona döndü ve gözlüğünü düzeltirken kafa salladı "Tabi kahve sever misin?"
"Çay güzel olabilirdi aslında"
Kız bir an duraksadıktan sonra masadan kendi kahve bardağını da alarak minik ama hızlı adımlarla gözden kayboldu. Arda onun koridoru döndüğünden emin olduğu anda odanın kapısına yaklaşıp aralık kapıdan içeriye bakmaya çalıştı. Kısık da olsa Kenan'ın da Dzeko'nun da sesini duyabiliyordu
"Djiku'dan sonra Nicolo'nun İtalya'daki bölgesi de tehlikeye girdi"
Kenan'dan bir "Hah" sesi duyuldu "O italyan aygırı bana güven bir şey olmaz demiyo muydu babacım?"
Arda'nın küçük aralıktan görebildiği kadarıyla Kenan babasının masasındaki şişeden kendine kehribar rengi bir içki dolduruyordu babası ise göremeyeceği bir açıdaydı ama sesindeki öfke netti
"Sen de Arjantinli piçle anlaşırken bana aynı şeyi söylemiştin evlat"
Arda'nın kaşları duyduklarıyla çatıldı. Belki de Kenan sandığı kadar masum değildi. Edin yavaş adımlarla oğluna yaklaştı
"İki gün sonra Arnavutluk'a gitmem gerekiyor. Bir süre orda olacağım. Döndüğümde bu İcardi meselesi çözülmüş olsun"
Kenan yan bir gülümsemeyle elindeki bardağı ona doğru kaldırdı
"Sadece bir kaç bölgemizi kaptırdık. Hala Avrupa'nın en büyük biziz papa. İcardi basit bir detay... Imm.. Önemsiz?"
Edin kısık sesli bir şeyler söyledi ama Arda duyduğu adım sesleri yüzünden hızla geri çekilmiş ne dediğini anlayamamıştı.
Az önce durduğu yere geri geldi bir an panikten elini kolunu nereye koyacağını bilememiş sonunda bir elini cebine atıp telefonunu çıkararak onunla ilgileniyor gibi yapmayı akıl edebilmişti
Kız gülümseyerek ona elindeki kupalardan birini uzattı ve "Sallama çayla idare edeceksin artık" dedi. Arda ona gülümseyerek teşekkür etmiş sıcak kupayı kavramıştı
Duyduklarından anladığı kadarıyla Kenan da babasının illegal işlerinin içindeydi hatta bazı şeylerin başında bile olabilirdi. Arda kendi kendine küfretmeden edemedi. Zaten Kenan'ın işin dışında olduğunu düşünmesi aptalcaydı. Çocuğun tatlı yüzüne kanmıştı resmen
