Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
"I would like to host you here for a few more days, gentlemen."
(Sizi bir kaç gün daha burda misafir etmek isterim beyler)
Sarışın Boşnak'ın gülümseyerek kurduğu cümleye karşılık Ciro İmmobile gülümseyerek kafa sallayarak onaylasa da yanındaki koltukta oturan esmer olumsuz bir tepki vermişti
" It could have been nice. You know I love Turkey but I have to be in Portugal in the coming days"
(Güzel olabilirdi. Bilirsin Türkiye'yi severim ama önümüzdeki günlerde Portekiz'de olmalıyım)
İmmobile'nin bakışları ona dönerken dudak büktü
"Don't do it, buddy. Let's have fun for a few days"
(Yapma dostum. Bir kaç gün eğlenelim)
Kendisine yeni bir bardak dolduran Kenan bakışlarını Fernando'ya çevirip gülümsedi ve tatlı bir tavırla "It definitely wouldn't be fun without you" (Kesinlikle sensiz eğlenceli olmaz) dedi. Muslera kendisine bakan gözlere karşı daha fazla inat edemeyerek omuzlarını düşürdü
"Okey. Okey I will try to set it up"
(Tamam. Tamam ayarlamaya çalışacağım)
İşaret parmağını Kenan'a doğru uzatarak "But I don't promise" (Ama söz vermiyorum) diye ekledi. Kenan onu yüzündeki büyük gülümsemeyle onaylarken bardağını dudaklarına götürdü. Bu gece çok içmişti ve kontrolünü kaybederse babasının yine ona saracağını biliyordu yine de umursamadı
Bu arada salona hızlı adımlarla Ferdi girdi. Salona adım atar atmaz kendisini toparlamış elindeki ince dosyayla Edin'e adımlamıştı. Kenan onda bir gariplik olduğunu sezerek çatık kaşlarla babasına ilerleyen kıvırcığı izledi "Ferdi?"
Ferdi elindeki dosyayı Edin'e verip ona baktı. Çaktırmamaya çalışıyordu ama nefes nefese kalmıştı. Merdivenden hızlı indiği belliydi. Kenan çatık kaşlarla kıvırcığın hızla inip kalkan göğsünü ve dişlediği dudaklarını izledi
"Nerde kaldın? Seni bekliyok dakikalardır"
Dudaklarının arasından kesik bir nefes bıraktı Ferdi "Dosyayı bulamadım da ona uğraştım bir süre" dedi. Kenan buna çok inanmamış çatık kaşlarla ona bakmaya devam ediyordu ama kıvırcığı bu bakışlardan kurtaran elindeki telefonla salona giren Fikret oldu. Nefes nefese doğrudan Kenan'a bakıyordu
"Kenan bey"
Kenan'ın bakışları Fikret'e döndüğünde Fikret başıyla dışarıyı işaret etmişti. Elindeki telefonun hoparlör kısmını kapatıyordu ve büyük ihtimalle telefonda bekleyen biri vardı.
"With your permission, I'll be right back"
(İzninizle hemen döneceğim)
Koltukta oturan ikiliye bakarak kurduğu cümleyi iki adam da başıyla onayladı ve aralarında sohbet etmeye devam ettiler. Edin'in yanında dikilmiş babasının anlattığı şeyleri dinleyen Ferdi'ye son bir bakış atıp Fikret'in yanına ilerledi
