Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
"Sakın sesini çıkarma salak çocuk!"
Kulağına dolan fısıltıyla yutkundu kumral çocuk. Burnuna dolan keskin koku ve soğuk ses yüzünü görmese de sırtını göğsüne yapıştırmış olan vücudun sahibini gösteriyordu Arda'ya
Ferdi'nin nefesi kulağından bir santim bile uzaklaşmadan onu geriye doğru çekiştirmeye başladı. Arda "Buraya gel" fısıltısına sessizce itaat etmişti.
Ferdi'nin adımları aynı kattaki küçük temizlik odasına ilerledi ve Arda'yı bırakmadan oraya girdi. Küçük bir odaydı üstelik heryerde temizlik malzemeleri ve dolu koliler olunca hareket alanı bayağı bir kısıtlanmıştı. Kıvırcığın kolları bedeninin iki yanından uzanmış kumrala kımıldayacak alan kalmamıştı.
Arda sırtını kapıya yaslamış burnunun dibindeki koyu kahve gözlere bakarken korktuğunu belli etmemeye çalışmıştı. Kenan'ın yanında çalıştığı onca zaman boyunca bu adam hakkında duyduklarını geri plana atarak çenesini havaya kaldırdı. Bu hareketi yüzünden nerdeyse burunları birbirine değecek duruma gelmelerini görmezden gelmişti
"Ben orda-" diye söze başlıyordu ki Ferdi elini tekrar dudaklarına kapattı. Kafasını kumralın kafasına yaklaştırarak dışarıyı dinledi. Yaklaşan bir topuklu sesi odanın önünden geçip gitmişti.
Ferdi kafasını geri çekerek çatık kaşlarla çocuğun yeşil gözlerine baktı
"Oğlum sen gerizekalı mısın?"
Sesi oldukça kısık ama net bir şekilde öfkeliydi "Ya yakalansaydın?" Arda duyduğu şeyle kaşlarını çattı. Ya yakalansaydın derken? Zaten yakalanmamış mıydı?
" Sen- ne?" diye cümle kurmaya çalıştığında Ferdi ona göz devirerek elini arka cebine attı. Cebinden cüzdanını çıkarıp bir yeri açarak çocuğun burnunun dibine tuttu. Arda hafif karanlık odada nerdeyse gözüne sokulan cüzdana gözlerini kısarak bakmıştı
Ferdi Erenay Kadıoğlu,
Milli İstihbarat Teşkilatı
Arda'nın gözleri okuduğu şeyle kocaman oldu "Oha! Ne-" sözünü yine dudaklarına parmaklarını saran Ferdi kesmişti. Çatık kaşlarla hemen dibindeki yeşil gözlere yaklaştı
"Lan sen sessiz olmak ne bilmiyor musun amına koyayım?"
Arda bir kaç saniye göz kırpıştırarak boş boş ona baktı ardından dudaklarındaki parmakları hışımla ittirdi "Düzgün konuş benimle" fısıltısı Ferdi'ninki kadar kısık olmayınca ses seviyesini düşürmeye çalışmıştı
"Polis misin sen?"
Ferdi cüzdanını tekrar cebine koymadan önce eliyle gösterdi "Ne gördüysen o. Sesli dile getirme" Arda tekrar konuşacaktı ki Ferdi'nin yine elini ağzına uzatmasıyla kafasını geri çekerek çatık kaşlarla ona baktı. Kıvırcık sadece işaret parmağını dudağına götürerek ne yapması gerektiğini anlatmıştı
